Erzurum Ajans-Furkan NEHRİ'nin haberi-Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Leyla Yalçınkaya'yı savunan ünlü yazar-şair ve hukuk adamı Tortumlu Eşber Yağmurdereli, yöre halkının HES şirketlerine yönelik haklı bir direniş içinde olduğunu söyleyerek “ Hangi siyasi anlayışın, vatandaşla devlet güçlerini özel çıkarlarını korumak için karşı karşıya getirme gibi bir hakkı vardır" diye sordu.
Tortum’un Bağbaşı Beldesi’nde HES protestosuna katılan ve görevi yaptırmama, yaralama ve hakaret davasından 9 yıla kadar hapsi istenen Leyla Yalçınkaya dün Tortum Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, CHP Erzurum İl Başkanı Şahin Cananoğlu ile birlikte avukatlar Eşber Yağmurdereli, Ercüment Şenol, Onur Serdar Gül ve Leyla'nın babası Kemal Yalçınkaya’nın katıldığı devada ilginç diyaloglar yaşandı.
YAĞMURDERELİ: YÖRE HALKI HAKLI BİR DİRENİŞ İÇİNDEDİR
Avukat Eşber Yağmurdereli HES projelerinin dünya çapında halkın kullanımında olan irili ufaklı sulara kapitalist amaçlarla el konularak, suyun toprakla dahi temas etmesi engellenerek, doğanın ve yöre halkının zarar görmesine neden olduğunu belirterek, “ Türkiye’de bu amaçla yürütülen bin tane proje bulunmaktadır. Bu projeler nedeniyle yöre halkları normalde evlerinin önünden geçen sulara para ödeyerek, bu suyu bahçelerinde kullanacaklar. Yöre halkı HES şirketine yönelik haklı bir direniş içindedirler. Hangi siyasi anlayışın, vatandaşla devlet güçlerini özel çıkarları korumak için karşı karşıya getirme gibi bir hakkı vardır" diye sordu.
‘ONLARA TAŞ ATMAM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR’
Leyla Yalçınkaya savunmasında üzerine atılı suçlamaları kesinlikle kabul etmediğini belirterek, “ Bende tüm köy halkı gibi olay yerine gittim. Amacım suyumuzun kesilmesine engel olmaktı. Benim ne jandarma ile ne de polisle hergangi bir alıp veremediğim yok. Onlara taş atmam söz konusu değildir. Kesinlikle orada bulunan görevlilere taş atmadım. Ayrıca ben orada kamera çekimi bile yapıldığını görmedim. Jandarma Er kendisine şerefsizler şeklindeki hakaret ettiğimi iddia etmektedir. Eğer böyle bir eylemim varsa bunun CD görüntülerinin de bulunması gerekir. Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum” dedi.
Daha sonra mahkeme heyeti tarafından delil olarak mahkeme salonunda 2 adet CD izletildi. CD’lerdeki görüntüleri yorumlayan Yalçınkaya, “ Görüntülerde böyle bir eylemi gerçekleştirmediğim ortada. Ayrıca görüntülerde konuştuğum kişi de çekim yapan asker değil benim arkadaşımdır. Diğer görüntüdeki yeşil buluzlu kişi de benim. Ancak taş atma gibi bir eylemim yok. " diye konuştu.
AVUKAT ŞENOL: ARAŞTIRDIM, MÜSLÜM GÜRSES’İN JİLETÇİLERİ
Leyla Yalçınkaya'nın avukatı Ercüment Şenol, savunmasına 'Cumhuriyet bilhassa kimsesizlerin kimsesidir' sözüyle başladı. Avukat Şenol savunmasında şunları söyledi;
"Kimsesizlerin kimsesi olması gereken Cumhuriyet, olayda Kayan A.Ş. ve Paldet A.Ş.'nin kimsesi gibi davranmıştır. İddianameyi tanzim eden Cumhuriyet Savcısı Vildan Yeşilyurt Çelebi ve kolluk güçleri kendi anayasal haklarına ve istikballerine sahip çıkmaya çalışırken, Anayasamızın 34 maddesi ile kendilerine tanınan toplantı ve gösteri yürüyüşü akını kullanan kişilerden suçlu yaratılmasına anlam veremiyoruz. Leyla Yalçınkaya seçilen müştekiye görüntüden teşhis ettirilmiştir. Teşhis de usulüne uygun değildir. Leyla'nın Sulh Ceza Mahkemesi'nde süren davasında da bu iki er müştekidir. Her yerde bu iki erin karışımıza çıkması dikkat çekmektedir. Bu da Leyla Yalçınkaya'nın birileri tarafından bu iki müştekiye öğretildiği izlenimi verilmektedir. Biz bu iki Er’i araştırdık. Bunlar Müslüm Gürses'in jiletçilerindendir. Psikopat tiplerdir. Yöre halkının eylem yapma hakları suç olarak kabul edilemez."
Mahkeme heyeti, Leyla Yalçınkaya'nın duruşmasını 13 Haziran'a erteledi. Mahkeme sonrası açıklama yapan Milletvekili Melda Onur da davaları izlemeye devam edeceğini, ülkenin enerjiye ihtiyacı olduğunu söyledi.
11.04.2012 20:51:22
Tortum'da HES savunması: gözümde yaş kalmadı
Tortum Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Leyla Yalçınkaya'yı savunan ünlü yazar-şair ve hukuk adamı Tortumlu Eşber Yağmurdereli, yöre halkının HES şirketlerine yönelik haklı bir direniş içinde olduğunu söyleyerek “ Hangi siyasi anlayışın,