EĞİTİM BİLİMCİ, YAZAR ÖZGÜR BOLAT:
Teknoloji bağımlılığı bir sorun ama kimler bağımlı diye baktığımızda 4 temel ihtiyaç görülür,
- Anne-babası ya da öğretmeni ile güven ilişkisi kuramayan çocuklar
- İkincisi insanın en temel ihtiyacı gelişim ihtiyacıdır. Gelişim ihiyacını karşılayamayan çocuklar ve insanlar.
- Üçüncüsü insanın bir diğer temel ihtiyacı kendi seçimlerini yapmak. Kendi seçimlerini yapma özgürlüğü olamayan çocuklar.
- Dördüncüsü insanın keşfetme ihtiyacı vardır. İnsan bir şey öğrenince beyni dopamin salgılıyor. Keşfetme ihtiyacını karşılayamayan insanlar bu ihtiyacını karşılıyor.
KABUL GÖRME, GELİŞİM İHTİYACI BÖYLE KARŞILANIYOR
Mesela level atlar oyunda gelişim ihtiyacını karşılar, arkadaşıyla sohbet eder kabul görme ihtiyacını karşılar, kendi seçimlerinin hepsini kendisi verir gelişim ihtiyacını karşılar. O zaman bu çocuk temel ihtiyaçlarını teknoloji ile karşıladığı için bu çocuk teknolojiden ayrılmaz ve bağımlı hale gelir.
Aile aslında çocukla ilişki kuramıyor çocuklar bilgisayar yoluyla ilişki kuruyor ve bağımlılık bu şekilde artıyor.
Bunlar teknolojiyi kötü kullanmaktır.
NASIL YARARLI KULLANILABİLİR?
Peki yararlı kullanım nedir? Ben teknolojiyi bu dört temel ihtiyacı sağlıklı şekilde karşılayabilecek biçimde kurgulayabilir miyim. Çocuk kodlama yapıyorsa, kendisi bir şey yaratıyorsa, tasarım yapıyorsa çocuk okulda, ailede karşılayamadığı ihtiyaçları böyle karşılayabilir.
O zaman yararlı kullanılmış olur. Zaten okulda çocuklar sıkıldığı için teknolojiye yöneliyor. Eğer sıkılmasa kullanmaz. Çok güzel bir sohbet ettiğinizde telefonu elinize alır mısınız? Hayır almazsınız. İlk önce çocuğun temel ihtiyacı karşılanacak. O zaman teknolojinin doğru kullanımını öğretmem lazım derseniz bu da tasarım, yaratıcılık ve kodlamadır. O zaman doğru kullanır
"ÖNEMLİ OLAN KONTROL DEĞİL İÇ DENETİM GELİŞTİRMEKTİR"
Aile gözetiminde kullanılması durumuna da karşıyım. Burada amacımız çocuğu kontrol mekanizması geliştirmek önemli değil iç denetim sağlamak. Kontrolü azaltmak lazım ama çocuğa tasarım yaptıramıyorsan bile orada kurallar olması lazım ve sınırlanması lazım.
"ÇOCUĞUYLA OYUN OYNAYAN AİLELERİN ÇOCUKLARI TEKNOLOJİ BAĞIMLISI OLMAZ"
Oyunu doğru oynayamıyorsak, yanlış oynamada da sınır olmalı. Mesela sigarayı bırakamıyorsanız 3 sigaradan fazla içilmeyecek gibi. Ama önemli olan neden "hayır" demesi gerektiğini bilmesi. Mesela çocuğuyla oyun oynayan ailelerin çocukları tableti, telefonu eline almaz.
"ÇOCUKLAR HİPNOTİZE OLUYOR, DÜŞÜNME YETİLERİ GELİŞMİYOR"
DR. BAŞAK NAMDAR ÇELİKKAN:
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi'nden Dr. Başak Namdar Çelikkan, hızlı akışta ilerleyen bu cihazlardaki görüntülerin, oyunların çocukları hipnotize ettiğini söylüyor, "Artık 1 yaşında çocuklar bile akıllı telefonlara, bilgisayarlarla çok fazla oynuyor. O yaştaki bir çocuğun televizyon izlemesi bile aslında beyin gelişimi açısından sıkıntılı özellikle hızlı akışta şeyleri izlemeleri. Bilgisayarlarda da bu tarz programları, oyunları izledikleri zaman bebeğinizi ya da çocuğunuzu hipnotize ediyor. Uzun süre bakıyor ve hiçbir şey düşünmeden hipnotize oluyor.
"TEK SEFERDE 20 DAKİKAYI GEÇMEYECEK ŞEKİLDE MAKSİMUM 2 SAAT KULLANILMALI"
Çocuğun düşünme gücü, zihinsel gelişimi, hayal dünyası hepsini etkiliyor. Böyle olduğunu düşündüğün zaman Amerikan Pediatri Derneği 2 yaşında bir çocuğun tablet, cep telefonu, bilgisayar, televizyon gibi cihazların hepsi dahil olmak üzere 2 saati geçmeyecek şekilde kullanabileceğini söylüyor. Ama bu 2 saati de tek seferde değil yine parça parça, 15-20 dakikaya
bölerek yapması gerekiyor.
"AİLELER AKTİVİTEYİ PAYLAŞMALI"
2 yaşındaki bir çocuğun eline tablet verip puzzle yapmasına izin verirseniz, dokunamaz, 3 boyutlu hissedemez ve düşünemez. Çocuğunuz bir şey yaparken elektronik cihazla mutlaka onunla olması, aktiviteyi paylaşması lazım ve bu da gelişimini olumlu etkiler. Çünkü onunla beraber bakarken onunla konuşursanız düşünmesini sağlarsınız. Anne ev kadını iş yapmak için tableti çocuğa veriyor. İşte maalesef en zararlı tip bu çocuğumuzu bilgisayar karşısına oturtup onunla cihazı baş başa bırakmak.
"HUZURSUZ, HIRÇIN, SOSYAL İLİŞKİLERİ KÖTÜ BİR NESİL YETİŞİYOR"
Biraz daha üst yaşları değerlendirecek olursak aile içerikli faydalı programlar da var ama korku içeren şeyleri izledikleri zaman beyinsel gelişimi, psikolojik durumu hem de hayal gücünü olumsuz etkileyebiliyorsunuz. Böylelikle daha huzursuz, daha hırçın, sosyal ilişkileri kötü bir nesil de yetiştirmiş oluyorsunuz.
"GECE TERÖRÜ BAŞLAYABİLİR"
Kabuslar görüyor, gece terörleri başlıyor, korkuları artıyor. Bir şey izliyorlarsa da şiddet içeren, vurdulu kırdılı şeyleri izlemek yerine ailesel, yardımlaşmanın, paylaşmanın olduğu şeyleri izlemeleri daha anlamlı.
Eskiden saklambaç oynardık, yakar top oynardık bizim jenerasyonda bu aktiviteler daha fazlaydı ama artık metropollerde yaşıyoruz. Ama şimdiki çocuklar daha şanssız böyle olunca ezbere dayalı, hayal güçleri gelişmemiş. Şu anda insanlar düşünmüyor çünkü televizyon karşısında hipnotize oluyor.
Belirli bir yaşa kadar hep ailenin yanında, ağır akışlı şeyleri tek seferde 20 dakikayı geçmeyecek şekilde oynayabilirler. Mesela düşünce gücünü artıracak puzzle'lar şeklinde oynayabilir. Günümüzde hiç olmasın dememize imkan yok ama sizin mutlaka onun yanında olduğunuz, 2 saati aşmayacak şekilde kullanmanız mümkün."
UZMAN PSİKİYATRİST LEYLA ALKAŞ:
Memorial Şişli Hastanesi Çocuk sağlığı ve Hastalıkları Bölümü'nden Leyla Alkaş konuşmanın gecikmesini, sosyal ilişkilerde bozulmaya yol açtığını belirtti, "0 ? 3 yaş grubunda cep telefonu, tablet gibi teknolojik cihazların kullanımı; konuşma gecikmesine, yutarak yemeyi artırdığı için yeme bozukluklarına, anne ile göz teması azaldığı için empati yeteneğinin gelişememesine neden olur.
ÖFKE KONTROL BOZUKLUĞUNA NEDEN OLUR
3 yaş ve sonrası daha büyük çocuklarda ise öfke kontrol güçlüklerini ve takıntıları artırmaktadır. Her şeyi kontrol etme isteği ve hep istediğinin olmasını tutturma ataklarını çoğaltmakta, daha ileri yaşlarda uyku bozuklukları, duruş bozuklukları, kas gelişiminin bozulması ve obeziteye neden olmaktadır.
İlkokul çağlarında dikkati yoğunlaştırma, dikkati sürdürme ve başladığı işi bitirme konularında probleme neden olur. Akademik durumu düşürür.
YALNIZLIK KORKUSU ARTAR
Ortaokul döneminde erkeklerde, internet üzerinden oynanan PC oyun bağımlılığını artırır, kızlarda ise sosyal medya kullanımı nedeniyle günlük hayat yaşanamaz hale gelir, gerçek ilişkiler bozulur. Görüntü ve algı üzerine çok fazla odaklanılır; yalnızlık, tercih edilmeme ve sıkıcı bulunma korkuları artar.
5 DAKİKA UZAK KALDIĞINDA ÇOCUKLAR KENDİNİ KÖTÜ HİSSEDİYOR
Özellikle sosyal medyada olmadığı anda telefondan 5 dakika bile uzak kalındığında çocuk ciddi anksiyete bozukluğu yaşayabilir ve hayattan dışlanmış hisseder.
3 YAŞINA KADAR KESİNLİKLE VERİLMEMELİ
Bu nedenle 3 yaşa kadar çocuklara kesinlikle, tablet ya da cep telefonu verilmemelidir.
Eğer çocuk üç kelimelik cümleler kurmaya başlarsa ancak o zaman verilebilir. Bu durumda da günde 2 ? 3 defa, 10 dakikayı geçmeyecek şekilde kullanması yeterlidir. Ancak yemek yerken özellikle de ödül olarak asla ve asla teknolojik cihazlar çocuklara verilmemelidir.''
Buse ÖZEL/Hürriyet
08.01.2016 14:59:50