Tane tane değil, hızlı okuyun!

Türkiye'nin 90'lı yılların başında ilgi göstermeye başladığı 'Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi' batı kentlerinde yoğun ilgi görüyor.

Erzurumajans-Türkiye'nin 90'lı yılların başında ilgi göstermeye başladığı 'Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi' batı kentlerinde yoğun ilgi görüyor.

Erzurum'da da bu eğitimi vermeye başlayan Ayşenur Badıllı Solak, "İlkokulda hep tane tane okumayı öğrendik. Bu yüzden dakikada ortalama 200 kelime okuyoruz ama bunu 3 bin kelimeye çıkarabiliriz" dedi.

Avrupa ülkelerinin 1950 yılından bu yana büyük ilgi gösterdiği 'Anlayarak Hızlı Okuma Eğitimi'yle Türkiye 90'lı yılların başında tanıştı. Kitap okuma alışkanlığının yüzde 4,5 oranında olduğu Türkiye'de anlayarak hızlı okumanın bu alışkanlığı artırabileceğini söyleyen eğitmen Ayşenur Badıllı Solak, bu eğitimin her yaştaki insan için büyük önem taşıdığını belirtti. Hızlı okuma eğitiminin okullarda verilmediğini anımsatan Solak, "Üniversite de bile bunun eğitimi verilmiyor.

Bunu okullarda öğretecek öğretmen de yok. Bakın bilim ve teknoloji dünyasında yaşıyoruz. Dünya'da 7 yılda bir bilgi iki katına çıkıyor. Bir dakikada üretilen bilgi A'dan Z'ye 200 bin sayfalık ansiklopedi ediyor. Bilim teknoloji çağında her an her şey yenileniyor ve değişiyor ama kendimizi bir türlü buna adapte edemiyoruz. Son 25 yılda ortaya çıkan bilgi insanlık tarihinden bu yana ortaya çıkan bilginin üç katı. Son 25 yılda yaşadığımız bu gelişim ve bilgi kirliliği insanlık tarihinden bu yana çıkan bilginin üç katını oluşturuyor" dedi.

"KİTAP OKUMUYORUZ"


Türkiye'de dergi okuma oranının yüzde 4, kitap okuma oranının 4,5, gazetenin ise yüzde 22 olduğunu dile getiren Solak, radyo dinlemenin yüzde 25, televizyon izleme oranının ise yüzde 94 olduğunu ifade etti. Türkiye'nin kitap okumada çoğu Afrika ülkelerinin gerisinde kaldığını kaydeden eğitmen Ayşenur Badıllı Solak, şöyle dedi. "Kitap okumak alışkanlık gerektiren bir iş ve maalesef biz bu alışkanlığı kazanamadık. Bir Japon yılda 25 kitap okurken, İsviçreli 10, Fransız 7, Türkiye'de 6 kişiye yılda bir kitap düşüyor. Bu çok üzücü."

"OKUMA ZAMANINDAN TASARRUF EDEBİLİRİZ"

Anlayarak hızlı okuma eğitiminin detaylarından da söz eden Solak, şunları söyledi: "Biz normalde göz okuması yapıyoruz, göz bir kas grubu. Okurken, aynı anda dilimiz, ses tellerimiz, iç sesimiz devreye giriyor. Beş duyu organımızı aynı anda kullandığımızda her şey aynı anda eşit algılayamayız.

Bize ilkokulda hep 'tane tane oku' dediler. Hâlbuki biz bütünü, kelimenin tamamını görebiliyorduk. 'Ali topu at' kelimesini bir hamlede görebilecek kapasitedeyken, heceleyerek okuduk. Hepsini bir seferde görüp, okuduğunuzda gözünüz daha az yoruluyor. Yani okumaya harcadığımız zamandan tasarruf ederken, gözümüzü de yormuyoruz. Şimdi birkaç sayfa okuyup, 'yoruldum' deyip bırakıyoruz. Haliyle okuduğumuzu da anlamıyoruz.

Hızlı okumanın sağladığı avantajlardan biri de geri dönüşleri engellemesidir. Hızlı okumada cümlenin tamamını bütün olarak gördüğümüzde bunu beynimiz çözümlüyor. Hızlı okumada göz sadece fotoğraf makinesi görevi üstleniyor. Görüntünün fotoğrafını çekip, beyne gönderiyoruz, beyin tüm parçaları birleştirerek anlamlı sonuç çıkarıyor. Böylelikle dakikada birkaç bin kelime okumak sıradanlaşmaya başlıyor."

"3-4 BİN KELİMEYE KADAR ÇIKABİLİRSİNİZ"

"Üniversite mezunu bir kişi dakikada 170-200 kelime okuyor, bir ilkokul öğrencisi 120 kelime okuyor. Biz bu eğitimi verdikten sonra kişiler 3-4 bin kelimeye çıkarabiliyoruz. Dünya rekoru bir Türk'ün elinde dakikada 16 bin kelime okuyabiliyor. Bunun eğitimi sporcular gibi kas güçlendirmekten geçiyor. Kelimeyi bütün olarak görme eğitimi veriyoruz. Hızı okumak isteyenlere 21 günde 40 dakika online platforma bağlanarak egzersiz yaptırıyoruz. Kişiye göre hızlı okuma eğitimi veriyor ve grafik çıkarıyoruz.

Biz öncesinde hızlı okumaya engelleyen bazı ön yargılarımızı kırmayı öğreniyoruz. 'Hızlı okursam anlayamam' gibi önyargılarımız var. Okumayı yavaşlatan en önemli faktör de iç sesimizdir. Bunu kapatmaksak hızlı okuyamayız. Göz ve beyin okumasına ağırlık veriyoruz. 21 gün süren bu eğitim bilinçaltımızdaki bu ön yargıları ortadan kaldırıyor. TEOG hazırlığında olanlar, üniversite öğrencileri mutlaka bu eğitimi almalılar. Ortalama bir üniversite sınav sorusu 40-45 kelimeden oluşuyor. Normal bir öğrencinin bunu okuması 15-20 saniye oluyor. Etkin hızlı okuması olan bunu 5-7 saniyede okur ve ekstra zaman kazanır." 


01.01.2015 14:58:56