Tabuta sığmayan şehit

15 Temmuz gecesi Direnişe ilk koşanlardan olan Erzurumlu şehit Oğuzhan Yaşar Beştepe'ye atılan bombalar nedeniyle şehadet şerbetini içti. Yaşar ailesi köylerine defnettikleri oğullarının mezarı başından bir an olsun ayrılmıyorlar.�

FETÖ’nün hain darbe girişimine kalkıştığı 15 Temmuz gecesinin 7’nci yıldönümünde acılar hala taze. Direnişe ilk koşanlardan olan Erzurumlu şehit Oğuzhan Yaşar Beştepe’ye atılan bombalar nedeniyle şehadet şerbetini içti. Yaşar ailesi köylerine defnettikleri oğullarının mezarı başından bir an olsun ayrılmıyorlar. 

 

 

Boyu 1.98 olan ve özel yapılan tabutla defnedilen şehit Oğuzhan Yaşar’ın anısına evinde yapılan odada hatıraları yaşamaya devam ediyor.

 

Son namazını Külliye’de kıldı

 

15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi Ankara’daki evinden sokağa çıkan Oğuzhan Yaşar, teröristlerin TRT binasını bastığı haberini alarak oraya doğru hareket etti. O gece akrabaları ve arkadaşlarıyla birlikte sokaktan ayrılmayan Yaşar, eve gelerek sonucu beklemeye başladı. Sabaha karşı Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önüne arkadaşı Muhammed Yalçın ile birlikte giden şehit, son namazını da orada kıldı. Eski F-16 pilotu terörist Müslim Macit’in havadan gerçekleştirdiği bombardıman sonucu arkadaşı Muhammed Yalçın’ı şehadete uğurlayan Yaşar, direnişe devam etti. Başına ve vücudunun çeşitli yerlerine gelen şarapnel parçaları ile ağır yaralanan Yaşar, TOBB Hastanesi’nde verdiği 20 günlük yaşam mücadelesinin ardından doğum günü olan 3 Ağustos’ta şehadete erişti. Boyunun uzun olmasından dolayı özel tabutla Erzurum’un Şenkaya ilçesine bağlı Yaymeşe köyüne defnedilen Oğuzhan’ın ailesi, darbe girişiminin 7’nci yıldönümünde acılı ama gururlular.

 

 

Dünya güzeli bir fidan

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da ‘Dünya güzeli bir fidan. Şehadetle bir başka güzelleşmiş. Morgda da cemalini göreyim istedim’ ifadeleriyle anlattığı şehidin babası Ahmet Yaşar, “Oğlum 19 gün TOBB Hastanesi’nde yattı, sonra şehadete yürüdü.  Bakanlarımız, Erzurum milletvekillerimiz oradaydı. Etimesgut Kaymakamı Cumali Atilla orada. Top Hastanesi’nden Cebeci Hastanesi’ne otopsi için götürdük. Büyük oğlum içeri girdi. Boyu 1,98’di, iki tane tabut değiştirmişler, sığmamış. Kaymakam bey Bolu’dan tabut yaptırmaya gittiklerini söyledi. Boyuna göre tabut yaptırdılar. Cumhurbaşkanımız bizzat geldi, benimle birlikte morga indi. ‘Maşallah fidanımız’ dedi görünce. Hüngür hüngür ağladı, ben teselli verdim kendisine. Çocuğumu aldım, Ankara’daki evimi kapatıp köyüme geldim.  Benim bir oğlum şehit olmuş, bin tane oğlum var. Rabbim doğru yolda gideni hiçbir zaman sarsmaz. Ben şehidimi kabre indirdim. Yeri geldi acı çektim yeri geldim dik durdum. Bu ülkeyi ihanet edenlere teslim etmeyiz. Bu vatan için ben de kalan tek oğlum da şehitliğe hazırız. Hiç heveslenmesinler, sevinmesinler. Bunu yapanlar, emir verenler yanımıza kaldı zannetmesinler. Gözlerimden akan yaşlar kadar da hesabı sorulsun” dedi.

 

 

Vatan aşkımız bizi ayakta tutuyor

 

Baba Yaşar, “Biz evladımızı vatana şehit verdik. Vatan sağolsun. Hayalleri vardı. Annesi Oğuzhan'ın mürüvvetini görmek isterdi. Şimdi yaşasaydı 30 yaşında olacaktı. Ama tabutuna sarıldı. Gün geldi 15 Temmuz siyasete alet edildi, yeri geldi 'tiyatro' dendi. Bu süreçte biz şehit ailelerinin çok canı yandı. Ama devletimiz her zaman yanımızda oldu. Ne olursa olsun o acı bize şeref olarak kaldı. Kimse o günleri unutturmayacak. Bu memleketin neredeyse yarısı o gün ölümü göze almıştı. Kimse gözünü kırpmadı. Şimdi geçen her yıl acımız daha da tazeleniyor, daha da açılıyor ama vatan aşkımız bizi ayakta tutuyor. Allah'a inanan insanlarız. Biz onun şehit olduğuna inanıyoruz. Allah bizleri cennette buluştursun diye dua ediyorum. Bunları yapanlardan devlet hesap sordu, Allah'ın hesabını da mahşerde bekliyor olacağız” ifadelerini kullandı.

 

 

İlkokul önlüğüne sarılıyor

 

O acı geceden sonra Ankara’daki evlerini kapatarak köylerine dönen Yaşar ailesi, her gün oğullarının mezarı başında dua ediyor. Yaşar ailesinin iki oğlundan biri olan Oğuzhan’ın ilkokul önlüğünü bir an olsun yanından ayırmayan anne Necmiye Yaşar, “Okuldan gelip hemen top oynamaya giderdi. Arkadaşlarıyla harmanda oynardı. Akşam olunca dersini çalışır uyurdu. Hayatı çok güzel geçti. Çok mutlu bir aileydik. Hastanede yatarken boyunun uzunluğundan ayakları yarım metre dışarı çıkmış. Doktor diyordu ki, “Ben böyle hasta görmedim teyze. Bu beyaz kuzuyu nasıl büyüttün”. Gelen Oğuzhan’ıma hayran kalıyordu. Küçükken çok süt içerdi. 15 Temmuz gecesi bizi aradı. Babası ortalık çok karışık dikkat edin dedi. Evdeyim, çıkmıyorum demiş. Ben de Ankara’dayım. Benimle birlikte köye gelecekti. Bana gitmemi söyledi. Rabbim yazısını yazmış, şehit olacakmış. Sabah da abisi uyurken çıkıp külliyenin önüne gitmiş. Orada abdestini alıyor, namazını kılıyorlar arkadaşlarıyla. Külliyenin önüne bombayı bırakıyorlar. Şarapnel parçası kafasına girmişti. Vücudunun her yerinde yaraları vardı. Diğerleri iyileşti de kafasından aldığı darbe geçmedi. O Oğuzhan’ımı götürdü. Beynimi vermek istedim ama tıpta öyle bir şey mümkün değil dediler” diye konuştu. 

 

 

Acısı hala taze, geçmiyor

 

Şehit annesi olmanın gururunu da yaşayan anne Yaşar, “Çocuklarımızın hayalleri vardı, kimisi babasız kaldı kimisinin elleri kınalı kaldı. Onların da hesabını Rabbim öteki dünyada sorsun.  Kapı açıldıkça hala Oğuzhan’ım geldi zannediyorum. Her anımda o var. Hala geceleri uykudan uyanıp balkona çıkıyorum Oğuzhan’ı görürüm diye. Kıyafetlerine sarılıp ağlıyorum. Acısı hala taze, geçmiyor. O gece gitsin de gelmesin. Bunu ancak yaşayan bilir. Bu acıyı da Rabbim kimseye yaşatmasın. Rabbim bu vatana göz dikenlerin gözlerini çıkarsın inşallah, önce vatan. İsyan da etmiyorum, bu da onların yazısıymış. Vatan sağ olsun. Ben şehit annesiyim, başım dik. Bundan sonra da başım dik gezerim, onlar düşünsün” dedi.

 

Adı yaşatılıyor

 

'Tabuta sığmayan şehit' Oğuzhan Yaşar, memleketi Erzurum Şenkaya'da toprağa verildi. Oğuzhan Yaşar'ın ismi Ankara'da Etimesgut'ta bir liseye ve Batıkent'te bir ortaokula verildi. Ayrıca memleketi Erzurum'da da bir yurda ismi verildi. Kaynak/Pusula


15.07.2023 10:09:45