Erzururmajans-Partisinin
grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
Hatay'ın Türkiye çok ayrı bir yeri olan bir il olduğunu söyledi.
Hatay'da Alevi'sinin, Suni'sinin, Musevi'sinin, Hıristiyan'ının onlarca
yıldır barış içinde yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, eğer Türkiye
farklı inanç ve kimliklerden binlerce kişinin yaşadığı bir toprağı
göstermek gerekirse burasının Hatay olduğunu kaydetti.
Yıllarca
Hatay'da kimsenin inancından ve düşüncesinden kimsenin burnunun yıllarca
kanamadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, herkesin barış ve huzur
içerisinde yaşadığını ifade etti.
"REYHANLI'YA SANKİ ONLARCA TOPLUK BOMBA YAĞDIRILMIŞ"
Kılıçdaroğlu, "Barışın, huzurun ve inançların adresi Hatay'dır diyebiliriz" dedi.
Anadolu'nun
ilk camisinin Hıristiyanlığın en eski kiliselerden birisinin Hatay'da
bulunduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Yüzyıllardır huzur ve barış var o
topraklarda. Patlamanın olduğu Reyhanlı'ya gittim. Patlatılan
bombalardan sonra kenti görmek hoş bir şey değil. Sanki onlarca tonluk
bomba yağdırılmış oraya. İnsanlar huzursuz, herkes ne oldu, neden oldu,
niçin oldu diye soruyor. Ve herkesin sorduğu bir soru var, bunun
hesabını kim verecek. Vatandaşla muhatap olduk dertlerini dinledik.
Herkes bunundan soluyor ve hükümetin kesinlikle Türkiye ve Reyhanlılara
doğru bilgi verdiğine inanmıyor. Hükümet yalan söylüyor. Yalan söylüyor
hükümet. Çünkü biz işin içindeyiz diyorlar. Verilen bilgilerin hiç
birisi doğru değil. Vatandaşlar bakanların açıklamalarına da tepkililer.
Her bakan zaten ayrı bir telden çalıyor. Kimin ne söylediği belli
değil. Birisi 'A' diyor, diğeri 'B' diyor. Yayın yasağı getirilmesine
tepkililer. Neden yasak getirildi deniyor ve bunun mücadelesini verin
diye bizden talep ediyorlar" diye konuştu.
"REYHANLI'DA DRAMLAR YAŞANIYOR"
Reyhanlı'ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yaşadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Taziye
ziyaretinde bir çadırda oğlunu kaybetmiş bir baba. 29 yaşında, 3 çocuğu
var. En büyük çocuğu 9 yaşında. Son çocuğu da 12 aylık, hiçbir şeyin
farkında değil. Evde insanlar ağlıyor, o da ağlıyor. Neden ağladığını
kimse bilmiyor. Baba diyor ki; benim hiçbir güvencem yok, sadece yeşil
kartım var. Bu çocuklarım ve torunlarım ne olacak diyor. Ülke içinse biz
savaşırız. Şehitte düşeriz, bayrağımız için, vatanımız için her zaman
mücadele veririz. Fakat bu felaketin sebebi nedir? Bir başka taziye
ziyaretine gittik. Gencecik bir kadın, kucağında çocuk, eşi ölmüş. Ne
olacak bizim halimiz diyor. Ben geleceğe nasıl bakacağım diyor. Evimin
direği yıkındı diyor. Bütün dramlar yaşanıyor. Hatay'a gittik hastanede
yaralıları ziyaret ettik. Gencecik bir çocuk filinta gibi Hatay'a gelmiş
gelini alıp evlenecekler. Gelini kuaföre götürüyor kendisi de damatlık
elbisesi için terziye gidiyor. Yolda bombanın hışmına uğruyor. Bir
gözünü kaybediyor. Türkiye buna layık mı?"
"RECEP TAYYİP ERDOĞAN SEN REYHANLI'YI NEDEN GÖRMÜYORSUN"
Kılıçdaroğlu,"Bombalı saldırıların yaşandığı sırada Recep Tayyip Erdoğan'ın
İstanbul'daki programında 'Suriye'deki çocuklar öldü, neden onu
görmüyorsunuz' diyor. Recep Tayyip Erdoğan sen Reyhanlı'yı neden
görmüyorsun. Elbette hiçbir insanın saçının teline zarar gelmesini
istemeyiz. İster Suriye'de, ister ABD'de, ister Rusya'da, ister başka
bir yerde. Biz insanı severiz. Bizim anlayışımızda ruhumuzda, insana
karşı çıkmak yoktur. İnsan Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır ve
bizim başımızın üstünde yeri vardır. Hatay'a gittiğimiz de 40 kişiydi
vefat edenler, bu sabah haber geldi 51 kişi hayatını kaybetti. Beyefendi
bütün bu olaylardan habersiz İstanbul'dan kalkmış toplantı yapıyor. Adı
ne, 'Analar ağlamasın.' Buradan medyaya da sesleniyorum, Recep Tayyip
Erdoğan'ın annesi vefat ettiği zaman bütün medya yas ilan etmişti. Kimse
korkudan yayın yapamıyordu. 51 kişi öldü 51, acaba bu medya ne yapıyor.
Şöyle diyor konuşmasında, 'Yarın mahşer gününde Rabbim bize soracak, o
bebekleri gördüğünde ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ne yaptın
diyecek.' Hangi akılla, hangi mantıkla böyle bir ifadeyi kullana
bilirsin sen. Rabim ne diyecekmiş 'Ey Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı.'
Rabbinin sana nasıl hitap edeceğini sen mi belirleyeceksin. Kibirin
böylesine ilkkez tanık oluyor bu millet, ilkkez. Böyle bir kibir
olabilir mi? Kendisini öbür dünyada da kendisini Türkiye Cumhuriyetinin
Başbakanı olarak ilan ediyor. Kimsin sen" diye konuştu.
Hatay'ın
Reyhanlı İlçesi'nde onlarca çocuğun öldüğünü ve Başbakan Erdoğan'ın
bunları görmezden geldiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Suriye'de çocuklar
ölüyor diyorsun. Evet onlara da üzül ama senin ülkende senin vatandaşın,senin çocukların ölüyor. İnsanda biraz vicdan olur. Kalmış 'analar
ağlamasın' programında şov yapıyor. Suriye'dekileri tüm dünya görüyor,
Türkiye'de sen yayın yasağı getiriyorsun. Kimse öğrenmesin diye. Böyle
bir şey olabilir mi? Buradan söylüyorum, ölen 51 vatandaşın sorumlusu
Recep Tayyip Erdoğan'dır. Ben oraya gitmişim alınganlık gösteriyor
beyefendi. Nerede bir vatandaşımız varsa hiç kimse unutmasın CHP bütün
kurumlarıyla orada olacaktır. Beyefendi ABD'den sonra Reyhanlı'ya
gidecekmiş. Malum nasihat aldıktan sonra gidecekmiş" dedi.
"TERÖRÜN DİNİ, İMANI YOKTUR"
Türkiye'de
insanların bir konuda ortaklaşa hareket etmesi gerektiğini, terörün
kimden gelirse gelsin, neden gelirse gelsin hep beraber karşı çıkılması
gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Terörün dini, imanı yoktur" dedi.
Teröre hep beraber karşı çıkılması gerektiğinin altını çizen
Kılıçdaroğlu, 5 yeni tespitlerinin olduğunu belirterek, "Bunlardan
birincisi şudur: Suriye'deki çatışmalardan ötürü çok sayıda Suriyeli
komşu ülkelerin tamamına dağıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin de bize gelen,çadırlarda kalan ve bizim yiyecek verdiğimiz Suriyelilerden bir
sorunumuz yok. Türkiye büyük devlettir gereğini yapmalıdır. Hiçbir insan
aç ve açıkta burakılmamalıdır. Ama çadırın dışında, mülteci kampının
dışında ne olduğu belirsin insanların, elini kolunu sallayarak kentte
gezmeleri, ev tutmaları, işyeri açmaları, bomba yapmaları, imal
etmeleri, dışarıya gitmeleri bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir.
Bunu Reyhanlı'da yaşayan her yurttaşımız biliyor. Hatay'da yaşayan her
yurttaşımız biliyor. Samandağın'da yaşayan her yurttaşımız biliyor.
Herkes biliyor. Almışsınız insanları getiriyorsunuz işyeri açıyor. Neye
göre işyeri açıyor. Bizim insanlarımızla kavga ediyor, neye göre kavga
ediyor. Bizim insanlarımız Suriyelilerle münakaşa ettiğinde göz altına
alınıyor. Bunu bana söyleyen oradaki kamu görevlileri. Nasıl böyle bir
şey olabilir. Buna kim izin verebilir. Bakın sadece mülteciler bizde
yok. Ürdün'de de var. Olay var mı, kavga var mı, bomba var mı. Nerede
var Türkiye'de var. Mülteci olayı bizim anladığımız anlatma bir mülteci
olayı olmaktan çıkmıştır. Eline silah alan elini kolunu silah alarak
sallayamaz. Parası olana başka, olmaya başka muamele yapılmıştır."
"YABANCICI DEVLETLERİN AJANLARI CİRİT ATIYOR HATAY'DA"
İkinci
tespitlerinin ise istihbarat zafiyetinin olduğunu dile getiren
Kılıçdaroğlu, "Bana deseler ki istihbaratçılarla ilgili festival
düzenleyelim nerede olur bu, Hatay'da olur. Her ülkeden istihbaratçı
var. Böyle bir devlet mi olur. Vatandaş şikayet ediyor. Kamu görevlileri
şikayet ediyor. Nasıl olur böyle bir şey. Her türlü teröre açık.
Yabancı devletlerin ajanları cirit atıyor Hatay'da. Askeri
kıyafetleriyle dolaşıyorlar, bellerinde silahlarıyla dolaşıyorlar,
istediklerini yapıyorlar, tehdit ediyorlar, yemek yiyorlar para
vermiyorlar. Bütün bunları gidin Reyhanlı'ya sorun Recep Tayyip Erdoğan,sor bakalım ne diyecekler. Onlara gelince tık yok, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşına gelince hepsinin telefonlarını dinliyorlar. Sen masum
vatandaşın telefonunu dinleyeceğine teröristin telefonunu dinlesene.
Patlama oldu 24 saat içerisinde failler yakalandı diyor. 24 saatin
öncesine niye bakmıyorsun. Bu adamlar gelirken, bombaları yerleştirirken
sen neredeydin. Sen neredeydin. 51 vatandaş hayatını kaybetti.
İstihbarat nedir, bilgiyi alırsın değerlendirirsin, sonuca ulaşırsın ve
onun eylem yapmasını engellersin. İstihbaratın amacı budur. Sen ne
yapıyorsun gelsin eylemini yapsın, bombasını patlatsın, insanlarımız
ölsün, sonra gidip faillerini yakalarız. Arabayı bulmuşlar, zaten araba
oradaydı. Plakasını bulmuşlar, zaten plaka orada. İstihbaratın kendi
vatandaşın için ve kendi çıkarların için siyasi itibarin için
kullanırsan Türkiye'nin başını beladan kurtaramazsın. Ne diyordu grup
toplantısında 'Ey Kılıçdaroğlu, senin nefes alışını bile izliyoruz biz'
diyordu. Benim nefes alışımı izliyorsun ve takip ediyorsun da bide şu
teröristlerin nefes alışını takip etsen ne olurdu" şeklinde konuştu.
"DEVLET GÜÇLÜ AMA ERDOĞAN DEĞİL"
Devletin
güçlü olduğunu ama Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü olmadığını dile
getiren Kılıçdaroğlu, sorunun bu noktada olduğunu dikkat çekti. Güçlü
devletin teröre pabuç bırakmayacağını sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu,
güçlü devletin askerinin başına çuval geçirirken sessiz kalmayacağını
kaydetti. Başbakan Erdoğan'ın kullanılan bir Başbakan olduğunu öne süren
Kılıçdaroğlu, "Üçüncü tespitlerinin ise sınır güvenliği ile ilgili.
Bizim sınır diye bir şeyimiz kalmamış. Suriye'de sınırımız yok
arkadaşlar, tam yol geçen hanı. İsteyen gelir, isteyen gider. İsteyen
bomba götürür, isteyen getirir. Sen nasıl bir devletsin. Devletin
meşruiyeti kalmadı. Geldin burada her türlü marjinal, radikal
teröristlere kucak açtın. Yer verdin onlara. Etrafını çevirdin burada
eğitim yapın dedin. Eline silah verdin, gönderdin Suriye'ye git orada
kardeşini öldür dedin. Hiç utanmadın. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ne
yakışır mı bu" dedi.
"REYHANLI'DA YARALILAR SAATLERCE AMBULANS BEKLEDİ"
Özgür
Suriye Ordusu'nun karargahını Türkiye olarak ilan ettiğini vurgulayan
Kılıçadroğlu, Türkiye'ye bunların yakışmayacağını söyledi Sınırı
kaldırmanın bir gerekçesinin olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu,
Reyhanlı'daki patlamada yüzlerce yaralanın saatlerce ambulans
beklediğini ileri sürdü. 870 kilometrelik alanda sınırın bulunmadığını
dile getiren Kılıçdaroğlu, sınırı koruyacak olanın bu ülkenin askerleri
ve bu ülkenin güvenlik güçlerinin olduğunu vurguladı. Sınırların
kaldırılmasının emrinin kimin verdiğini soran Kılıçdaroğlu, "Ben
söyleyeyim. Recep Tayyip Erdoğan'ın çocukları askerlik yapmadı. Sınır
nedir bilmezler. Devlet nedir bilmezler" dedi.
"ESAD VE RECEP TAYYİP ERDOĞAN ARASINDA NÜANS FARKI VAR"
Türkiye'yi bu noktalara getirenin yanlış dış politikalar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Kendilerine
söyledik. Arkadaş senin bu dış politikan yanlıştır. Türkiye'yi Ortadoğu
bataklığına sürüklersin faturası acı olur. Nedediler, CHP baazcı bir
partidir dediler. Kim haklı çıktı, biz haklı çıktık. Kim doğrusu
söyledi, biz doğrusu söyledik, kim ülkesini savundu, CHP, kim kendi
değerlerin savundu, CHP. Ben hiçbir zaman Esad benim kardeşimdir
demedim, diyen kendisi. Ben hiçbir zaman eşimi alıp Esad'la birlikte
tatile gidelim çıkmadım. E bizi suçlayan kim Recep Tayyip Erdoğan.
Neymiş Recep Tayyip Erdoğan Suriye'de demokrasi yokmuş, Suriye'ye
demokrasi getirecekmiş. Demokrasi konusunda Esad ve Recep Tayyip Erdoğan
orasında nüans farkı var. Aslında hiçbir fark yok. Al bir diktatörü vur
diğerine."
Kendisinin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için
'çapsız Dışişleri Bakanı' dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "ne çapı
var, nede becerisi. Parmak işareti ile çağırılan Dışişleri Bakanı var.
Parmak işaretiyle çağırılırken bir maratoncu edasında konuyor. Acaba
bana ne talimat verilecek diye. her şeyi biliyoruz. Biz boşuna batılı
güçlerin Ortadoğu'daki taşeronusunuz diye boşuna demiyoruz. Dış politika
bir ülkenin çıkarları içerisinde inşa edilir. Başka ülkelere göre
yaparsanız politikalarınızı kendi ülkenizdeki insanları felakete
sürüklersiniz. Geldiğiz nokta budur" diye konuştu.
''SURİYE'DE ÖLEN ÇOCUKLARIN SORUMLUSU ERDOĞAN'DIR''
Suriye'de
ölen her kadının ve her çocuğun sorumlusu Başbakan Tayyip Erdoğan
olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, komşularla sıfır sorunla yola çıkan
hükümetin herkesle sorunlu hale geldiğini söyledi. Kılıçdaroğlu,
"Dışişleri Bakanlığı koltuğunda Davutoğlu oturduğu sürece, Başbakanlık
koltuğunda Recep Tayyip Erdoğan oturduğu sürece bu ülkeye huzur
gelmeyecektir. Herkes bunu çok iyi bilsin. Beşinci tespitimiz ise
Türkiye iyi yönetilmiyor. Vatandaşlar hayatından memnun değil. Baskı
var, terör var vatandaşın üzerinde. Bunu demokrasi diye satacaklarını
sanıyorlar. Türkiye'nin iyi yönetilmediği konusunda her yurttaşımızı iyi
düşünmeye davet ediyorum" dedi.
14.05.2013 16:53:54
''Reyhanlı'da dramlar yaşanıyor''
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen saldırıların sorumlusunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu öne sürerek, medyanın Reyhanlı'daki saldırıları görmezden geldiğini söyledi.