Erzurum Ajans-Erzurum 2011 Kış Oyunları’na hazır olan Palandöken Dağı’nda Kayak Federasyonu’nun yeni satın aldığı jet- ski"ye binip tur atan Bakan Çiçek, ilk kez bir jet-skiye bindiğini ve kullandığını söyledi. Kayak Federasyonu’nun verdiği kupayı Devlet Bakanı Özak’ın elinden alan Bakan Çiçek, "Hayatımın en kolay kupasını aldım" dedi.
Bakan Çiçek, Palandöken Dağı’nda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Tahliyelerle ilgili hükümetin eleştirilmesini doğru bulmadığını söyleyen Bakan çiçek, tartışmaların, Yargıtay’ın tutuklu olmayan davaları geriye bırakıp, zamanaşımı sıkıntısını öne almasıyla çözebileceğini savundu. Bakan Çiçek, konunun köklü çözümünün İstinaf Mahkemeleri ile olacağını belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum ettiği kararlarda uzun süreli tutukluluğun öne çıktığını belirten Cemil Çiçek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2-3 yıl tutukluluğu bile sözleşmenin 5. maddesinde aykırı buldu. Dolayısıyla davaların belli bir sürede bitirilmesi esastır. Türkiye’de yanlış anlaşılan bir şey var. Tutukluluk mahkumiyet, tahliye de beraat değildir. Çünkü tahliye edilmekle dava bitmiş olmuyor. Dava devam ediyor. Yargılamanın sonucunda suçluluğu sabit olursa cezasının kalan bölümünü çeker. Tutuklanan kişi beraat ederse sonunda esas sıkıntı burada oluyor. Tutuklu kişinin tutuklu kaldığı sürede çektiği sıkıntıyı telefi etmeniz mümkün değil" diye konuştu.
"KÖKLÜ ÇÖZÜM, İSTİNAF MAHKEMELERİ"
Tahliyelerin teminatla olduğu gibi, denetimli serbestlik suretiyle de yapılabileceğini anlatan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, davaların zamanında bitirilmemesinin bu konuda sıkıntı yarattığını bildirdi.
Davaların zamanında bitirilmemesinin sebeplerinin başında iş yükünün ağırlığının gösterildiğini kaydeden Çiçek, "İş yükü yoğunluğu büyük ölçüde Yargıtay’da görünüyor. Adalet Bakanının açıkladığı rakamlara bakarsak ilk derece mahkemelerde davalar 580 gün içerisinde yapılıyor. Yargıtay’da 1000 günün üzerinde. Belki Yargıtayın bazı dairelerinin yaptığı gibi çok önemli dosyaları öne almak suretiyle bugün tartışılan konuları ortadan kaldırmak mümkündür. Bugünkü ikili sistemde her dava temyize geliyor. Bunların içinde tutuklu olan var tutuklu olmayan var. Tutuklu olmayanları geriye bırakıp tutuklu olanları ve zamanaşımı sıkıntısı olanları öne alarak bugünkü tartışmaların bir ölçüde önüne geçilebilir" dedi.
Konuya köklü çözümün istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesiyle sağlanabileceğini vurgulayan Çiçek, "Bu mahkemelerin bugüne kadar niye faaliyete geçirilmediğini kamuoyunun bilmesi gerekir. İlk etapta istinaf mahkemelerine karşı çıkılmıştır. Uzun süre istinafın Türkiye için doğru olmadığı yönünde tartışmalar olmuştur. Sonra istinaf mahkemeleriyle ilgili yasa çıkıp 9 yerde kurulması kararı verilince bu defa ceza hukukuyla ilgili yeni düzenlemeler dikkate alınarak içtihadın oluşması lazım. Türkiye’nin her tarafından yargı birliğinin sağlanması için 2010 yılına kadar bu mahkemelerin faaliyete geçirilmemesi yönünde görüş bildirilmiştir. Geçmişte Yargıtay, 2011 yılında da istinaf mahkemeleri kurulmuş olacaktır" diye konuştu.
SAVCI VE HAKİM AÇIĞINDAN YAKINDI
Bugün yaşanan sorunların sebeplerinden birinin de hakim ve savcı açığı olduğuna dikkati çeken Cemil Çiçek, 2006 yılının Eylül- Ekim ayından beri hakim savcı sınavları yapılamadığını hatırlattı. 40 yıldan beri uygulanan sınav yönteminin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidildiğini kaydeden Çiçek, "Anayasa Mahkemesi bunun doğru olmadığına dair karar verdi ama bir yıl geçti. Bir taraftan açık var, bir taraftan alım olmadığı için açık daha da büyüdü. Başka kurumlarda personel açığını imtihan yapar alırsınız ama hakim ve savcılıkta evvela imtihan yapılması 5-6 ay sürüyor. Sonra o tarih itibariyle stajlar başlıyor. Bu hakim ve savcıların soruşturması, erkek adaylar için askerlik derken bir hakim ve savcının göreve başlaması 2,5, 3 yılı buluyor" dedi.
ZAMANAŞIMINI HÜKÜMET BİLEMEZ
Son yaşanan tahliyelerle gündeme gelen zamanışımı konusunda hükümetin suçlanmasının yanlış olduğunu tekrar belirten Cemil Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dosyalarla zaman, aşımı oluyor. Süreler vardı bu bilinmiyor mu? Bilmesi gereken olarak hükümet gösteriliyor. Her tartışmanın merkezine hükümet getiriliyor. Düyanın hiç bir demokratik ülkesinde hangi dosyanın zaman aşamına nasıl uğrayacağı, temyiz mahkemesinde veya mahkemelerde davanın zaman aşımının ne zaman dolacağını hükümet bilmez. Bunu bilmesi gereken dosyaları gören yargı mercileridir. Eğer onlardan sürenin uzatılması noktasında bir talep gelirse siyaset kurumu değerlendirir. Halbuki şimdi işin bu noktaya geleceğini ’hükümet bilmiyor mu’ dercesine hükümete başka sebeplerle karşı olanlar bunun üzerinden bir siyasi tartışma polemiği başlatıyorlar."
Yargılamalarda bazıları açısından iki yıl, bazıları açısından 10 yıl tutukluluk derecesi olmalı konusundaki tartışmaların da sağlıklı değerlendirme olmayacağını vurgulayan Çiçek, "Sahısları hesaba katarak değerlendirme yapmak doğru değildir. Yargıtayın, adliyenin önündeki heykellere bakarsanız oradaki rozette teraziyi elinde tutanın gözü kapalıdır. O şahıs mı dır? Bu şahıs mı dır? Şundan mı bundan dolayı mı yatıyor? bugün değerlendirilen şekliyle hukukta böyle bir değerlendirme olmaz" diye konuştu.
İLK KEZ JET-SKI KULLANDI
Cemil Çiçek, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmelerin ardından Kayak Federasyonu tarafından yeni alınan ve Dünya Üniversiteler Kış Oyunları süresince kullanılacak olan 20 karüstü araç ile 30 jet-ski’nin hizmete alınma törenine katıldı.
Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’la birlikte gelen araçların yanına gelen bakanlar Çiçek ve Özak, önce Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık’ın yardımıyla kıyafetini değiştirdi. Kasketini çıkaran ve yerine başlık takan bakanlar, üzerlerine de mont giydi. Başkan Özer Ayık, Cemil Çiçek’e kar motosikletinin nasıl kullanılacağını gösterdi. Daha sonra Bakan Çiçek direksiyona oturdu ve arkasına Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık ile bir koruma bindi. Bakan Özak ise kullanmak yerine Kayak Kulübü Başkanı Mustafa Enfendioğlu’nun kullandığı jet-ski’ye binmekle yetindi.
Cemil Çiçek’in gaz vermesiyle hız alan motosikletin önündekiler ise sağa- sola kaçıştı. Çiçek, Palandöken’de kısa bir tur attıktan sonra ilk kez bir jet- ski’ye bindiğini ve kullandığını itiraf etti. Kayak Federasyonunun verdiği kupayı Devlet Bakanı Özak’ın elinden alan Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Hayatımın en kolay kupasını aldım" dedi.
Bakan Çiçek, Palandöken Dağı’nda basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Tahliyelerle ilgili hükümetin eleştirilmesini doğru bulmadığını söyleyen Bakan çiçek, tartışmaların, Yargıtay’ın tutuklu olmayan davaları geriye bırakıp, zamanaşımı sıkıntısını öne almasıyla çözebileceğini savundu. Bakan Çiçek, konunun köklü çözümünün İstinaf Mahkemeleri ile olacağını belirtti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye’yi mahkum ettiği kararlarda uzun süreli tutukluluğun öne çıktığını belirten Cemil Çiçek, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 2-3 yıl tutukluluğu bile sözleşmenin 5. maddesinde aykırı buldu. Dolayısıyla davaların belli bir sürede bitirilmesi esastır. Türkiye’de yanlış anlaşılan bir şey var. Tutukluluk mahkumiyet, tahliye de beraat değildir. Çünkü tahliye edilmekle dava bitmiş olmuyor. Dava devam ediyor. Yargılamanın sonucunda suçluluğu sabit olursa cezasının kalan bölümünü çeker. Tutuklanan kişi beraat ederse sonunda esas sıkıntı burada oluyor. Tutuklu kişinin tutuklu kaldığı sürede çektiği sıkıntıyı telefi etmeniz mümkün değil" diye konuştu.
"KÖKLÜ ÇÖZÜM, İSTİNAF MAHKEMELERİ"
Tahliyelerin teminatla olduğu gibi, denetimli serbestlik suretiyle de yapılabileceğini anlatan Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, davaların zamanında bitirilmemesinin bu konuda sıkıntı yarattığını bildirdi.
Davaların zamanında bitirilmemesinin sebeplerinin başında iş yükünün ağırlığının gösterildiğini kaydeden Çiçek, "İş yükü yoğunluğu büyük ölçüde Yargıtay’da görünüyor. Adalet Bakanının açıkladığı rakamlara bakarsak ilk derece mahkemelerde davalar 580 gün içerisinde yapılıyor. Yargıtay’da 1000 günün üzerinde. Belki Yargıtayın bazı dairelerinin yaptığı gibi çok önemli dosyaları öne almak suretiyle bugün tartışılan konuları ortadan kaldırmak mümkündür. Bugünkü ikili sistemde her dava temyize geliyor. Bunların içinde tutuklu olan var tutuklu olmayan var. Tutuklu olmayanları geriye bırakıp tutuklu olanları ve zamanaşımı sıkıntısı olanları öne alarak bugünkü tartışmaların bir ölçüde önüne geçilebilir" dedi.
Konuya köklü çözümün istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesiyle sağlanabileceğini vurgulayan Çiçek, "Bu mahkemelerin bugüne kadar niye faaliyete geçirilmediğini kamuoyunun bilmesi gerekir. İlk etapta istinaf mahkemelerine karşı çıkılmıştır. Uzun süre istinafın Türkiye için doğru olmadığı yönünde tartışmalar olmuştur. Sonra istinaf mahkemeleriyle ilgili yasa çıkıp 9 yerde kurulması kararı verilince bu defa ceza hukukuyla ilgili yeni düzenlemeler dikkate alınarak içtihadın oluşması lazım. Türkiye’nin her tarafından yargı birliğinin sağlanması için 2010 yılına kadar bu mahkemelerin faaliyete geçirilmemesi yönünde görüş bildirilmiştir. Geçmişte Yargıtay, 2011 yılında da istinaf mahkemeleri kurulmuş olacaktır" diye konuştu.
SAVCI VE HAKİM AÇIĞINDAN YAKINDI
Bugün yaşanan sorunların sebeplerinden birinin de hakim ve savcı açığı olduğuna dikkati çeken Cemil Çiçek, 2006 yılının Eylül- Ekim ayından beri hakim savcı sınavları yapılamadığını hatırlattı. 40 yıldan beri uygulanan sınav yönteminin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne gidildiğini kaydeden Çiçek, "Anayasa Mahkemesi bunun doğru olmadığına dair karar verdi ama bir yıl geçti. Bir taraftan açık var, bir taraftan alım olmadığı için açık daha da büyüdü. Başka kurumlarda personel açığını imtihan yapar alırsınız ama hakim ve savcılıkta evvela imtihan yapılması 5-6 ay sürüyor. Sonra o tarih itibariyle stajlar başlıyor. Bu hakim ve savcıların soruşturması, erkek adaylar için askerlik derken bir hakim ve savcının göreve başlaması 2,5, 3 yılı buluyor" dedi.
ZAMANAŞIMINI HÜKÜMET BİLEMEZ
Son yaşanan tahliyelerle gündeme gelen zamanışımı konusunda hükümetin suçlanmasının yanlış olduğunu tekrar belirten Cemil Çiçek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dosyalarla zaman, aşımı oluyor. Süreler vardı bu bilinmiyor mu? Bilmesi gereken olarak hükümet gösteriliyor. Her tartışmanın merkezine hükümet getiriliyor. Düyanın hiç bir demokratik ülkesinde hangi dosyanın zaman aşamına nasıl uğrayacağı, temyiz mahkemesinde veya mahkemelerde davanın zaman aşımının ne zaman dolacağını hükümet bilmez. Bunu bilmesi gereken dosyaları gören yargı mercileridir. Eğer onlardan sürenin uzatılması noktasında bir talep gelirse siyaset kurumu değerlendirir. Halbuki şimdi işin bu noktaya geleceğini ’hükümet bilmiyor mu’ dercesine hükümete başka sebeplerle karşı olanlar bunun üzerinden bir siyasi tartışma polemiği başlatıyorlar."
Yargılamalarda bazıları açısından iki yıl, bazıları açısından 10 yıl tutukluluk derecesi olmalı konusundaki tartışmaların da sağlıklı değerlendirme olmayacağını vurgulayan Çiçek, "Sahısları hesaba katarak değerlendirme yapmak doğru değildir. Yargıtayın, adliyenin önündeki heykellere bakarsanız oradaki rozette teraziyi elinde tutanın gözü kapalıdır. O şahıs mı dır? Bu şahıs mı dır? Şundan mı bundan dolayı mı yatıyor? bugün değerlendirilen şekliyle hukukta böyle bir değerlendirme olmaz" diye konuştu.
İLK KEZ JET-SKI KULLANDI
Cemil Çiçek, basın mensuplarına yaptığı değerlendirmelerin ardından Kayak Federasyonu tarafından yeni alınan ve Dünya Üniversiteler Kış Oyunları süresince kullanılacak olan 20 karüstü araç ile 30 jet-ski’nin hizmete alınma törenine katıldı.
Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak’la birlikte gelen araçların yanına gelen bakanlar Çiçek ve Özak, önce Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık’ın yardımıyla kıyafetini değiştirdi. Kasketini çıkaran ve yerine başlık takan bakanlar, üzerlerine de mont giydi. Başkan Özer Ayık, Cemil Çiçek’e kar motosikletinin nasıl kullanılacağını gösterdi. Daha sonra Bakan Çiçek direksiyona oturdu ve arkasına Kayak Federasyonu Başkanı Özer Ayık ile bir koruma bindi. Bakan Özak ise kullanmak yerine Kayak Kulübü Başkanı Mustafa Enfendioğlu’nun kullandığı jet-ski’ye binmekle yetindi.
Cemil Çiçek’in gaz vermesiyle hız alan motosikletin önündekiler ise sağa- sola kaçıştı. Çiçek, Palandöken’de kısa bir tur attıktan sonra ilk kez bir jet- ski’ye bindiğini ve kullandığını itiraf etti. Kayak Federasyonunun verdiği kupayı Devlet Bakanı Özak’ın elinden alan Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Hayatımın en kolay kupasını aldım" dedi.
07.01.2011 15:14:00