Erzurumajans-Yeni Şafak Gazetesi yazarı Mehmet Acet bugünkü yazısında çok çarpıcı bir detayı anlattı. 15 Temmuz'daki hain darbe girişimi sırasında cuntacı askerler Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağını bulmak için gece görüş gözlüğü kullanmış.
Acet yazısında ayrıca Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal'ın uçakların kalkışını engellemeye yönelik çabalarına dair çok çarpıcı bilgilere de yer verdi.
İşte Mehmet Acet'in yazısından dikkat çeken bölümler:
Hava Kuvvetleri Komutanı, bir darbe girişimi olduğu kendisine rapor edildiği anda, 24 havacı generali İstanbul'da düğün salonunun bir odasında topluyor.
"Darbecilik bir Divan-ı Harp suçudur" dedikten sonra emrindeki generallere havadaki uçakların derhal indirilmesi, yerdeki uçakların da havalanmasının engellenmesi emrini veriyor.
Bir taraftan da bu 24 havacı generalin hangilerinin darbecilerle işbirliği içinde olduğunu, tavırlarını, gözleriyle süzerek anlamaya çalışıyor.
Paşaların çoğu komutanlarından alıp aşağıya ilettikleri emirlerden olumlu sonuç alıyor.
Havadaki uçakların çoğu indiriliyor, yerdekilerin kalkışı engelleniyor.
Ancak nice sonra, Diyarbakır'daki Üs'ten sorumlu Generalden, "Komutanım uğraştım ama uçakların kalkışını engelleyemedim" cevabı geliyor.
Abidin Ünal, zaten şüphe duymakta olduğu Diyarbakır Üs Komutanı'ndan böyle bir cevap alınca, o Generalin gözlerinin içine bakarak "Allah belanı versin!" diye bağırıyor.
Hava Kuvvetleri Komutanı'nın darbeyi durdurmak için yaptığı o toplantıya katılan 24 Havacı Generalin 9'u daha sonra darbedeki rollerinden dolayı tutuklandı.
Darbenin savuşturulmasına ciddi katkılar sağlayan o 1,5 saatlik toplantının sonunda darbeciler, salonu basıp Abidin Paşa dahil bütün generalleri derdest ettiler.
Ancak işbirliği içinde olanların kelepçeleri kısa süre sonra çözüldü.
Abidin Ünal, darbenin asıl merkez üssü Ankara Akıncılar'a (Mürted) doğru yola çıkarılırken, Fenerbahçe Ordu Evi'nde bırakılan eşi Leyla Ünal'ın yanına gelen işbirlikçi paşalar, FETÖ'nün alamet-i farikasına uygun düşecek şekilde sahte üzüntü beyanında bulunuyorlardı.
15 Temmuz'un bir numaralı hedefi Cumhurbaşkanı Erdoğan idi.
Erdoğan'ın tehlikelerle dolu o uçak yolculuğu ile ilgili bugüne kadar bir sürü anekdot anlatıldı.
Erdoğan ve ailesi her anı ölümcül riskler taşıyan o yolculuktan Allah'ın lütfu ile kurtulmuştu.
Şunu biliyoruz:
Darbeciler o uçağı bulmak için o gece ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
Hareket Merkezi'nde kabloların kesilmesi sayesinde Erdoğan'ın uçağının kimlik bilgilerinin darbecilerce tanımlanmasının önü kesilmişti.
Ama onlar buna rağmen pes etmemişler.
Öğrendik ki, o geceye dair hava iletişim sistemine şöyle bir bilgi girişi olmuş.
Havada Cumhurbaşkanı'nın içinde bulunduğu uçağı bulabilmek için her yolu deneyen F-16 pilotları, elektronik tanımlama sistemi devre dışı kalınca bu defa gece görüş gözlüğünü başlarına geçirmişler.
Ve gördükleri uçakların peşine takılıp yanlarına yaklaşarak uçak kuyruğundaki yazıları okumaya başlamışlar.
Uçakların kuyruğundaki yazılar, o uçağın kimliğini gösteriyor.
Ama Allah'tan, bu yöntemle de Cumhurbaşkanı'na ulaşamamışlar.
Yeni Şafak
05.10.2016 14:15:57