Erzurumajans-Oltu Birlik ve Beraberlik Vakfı 116 Hafızı altınla taçlandırdı.
Oltu Birlik ve Beraberlik Vakfının sekizincisini düzenlediği hafızlık
yarışmasının ödül programı Oltu Efkan Ala Kültür merkezinde yapıldı.
Program Dünya Kuranı kerim Okuma birincisi Erdal Aslanın okuduğu
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Kuranı Kerim tilavetinin
ardından açılış konuşmasını yapan Birlik ve Beraberlik Vakfı Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Ağırman, "Bizden huggul vatan minel iman diye bir söz
vardır. Hadis-i şerif olduğu da rivayet edilir. Bu vatan sevgisi
imandandır. Halkımız bunu şöyle de tercüme etmişler. Bülbülü altın
kafese koymuşlar ah vatan vah vatan demiş. Bizim altın kafesimiz
Otlu'dur. Bizim doğup büyüdüğümüz ana kucağımız, baba ocağımız, sizin
yaşadığınız o güzel şehrimiz olan Oltu ilçemizdir. Burası bizim
evimizdir. Türkiye ana yurdumuzdur. Erzurum ilimiz, Oltu İlçemizdir.
Otluyu gerçekten canı gibi, özü gibi seven birisiyim. Sizler gibi bende
bu şehrin bu şehrin insanı olan siz hemşerilerimin gönüldaşlarımın güzel
insanları içten ve gönülden seviyorum. Sayın Bakanım otuz senedir evet
aşağı yukarı otuz senedir. Her Pazar günü ben bu insanlarla beraberim.
Her Pazar günü Erzurum'dan kalkar Otluya gelirim. Ve öğlen namazından
sonra, bunlar benim cemaatim. Hanımefendilerle bir iki saat kadar sohbet
ederiz. Önceden Birlik Camideydik sonradan Ayşe Ana Fatma Kartal
Mescidindeydi. Bir iki seneden beride Aslan Paşanın yanında
yaptırdığımız Üniversite yurdunun zemin katındaki mescidde biz Pazar
günleri öğle namazından sonra hanımefendilerle sohbet ediyoruz.
İkindiden sonrada Merkez Camimiz olan Aslan paşada bu cemaatimizle
beyefendilerle sohbet ediyoruz. Akşamda kalkıp Erzurum'a gidiyoruz. Bu
aşağı yukarı otuz senedir devam eden bir faaliyettir. Uzun soluklu bir
yürüyüştür. Bu işlerin temeli hemen yanımızdaki Birlik Camiinde atıldığı
için o zaman caminin imamı olan muhterem babamın görev yaptığı camide
atıldığı için bu temel biz bu işleri resmiyete büründürdüğümüzde
vakfımıza Oltu Birlik ve Beraberlik Vakfı dedik. Seksenli yıllarda
Otlunun değişik köylerinden, Narman, Şenkaya, Olur, Göle daha değişik
ilçelerden Oltu İmam Hatip Okulunda okumaya gelen köylerimizdeki
evlatlarımızı yıllarca Birlik Caminin altındaki öğrenci yurdunda
barındırdık. Oradan çok güzel insanlar yetişti Sayın Bakanım. Onlardan
biriside şuanda sizin danışmanlığınızı yapan sevgili öğrencimiz
evladımız Mehmet Arslan, akademisyenler var bürokratlar var. Çok güzel
elemanlar yetişiyor oradan. Vakfımızı kurduk Otluya güzel faaliyetler
yapalım güzel kazanımlar kazandıralım dedik. Avrupa'ya açıldık.
Avrupa'daki hemşerilerimizin yardımıyla kendilerine burada hayır ile yad
etmem gerekir. Biraz önce Kuran-ı Kerim okuyan hafız Erdal'ın öncülüğü,Hacı Fahri Macit"in oğlu Mustafa Macid"in yardımıyla, Mehmet Yücenin
oğlu Metin Yücenin yardımıyla Tutmaç Köyünden, Özdere Köyünden, Başaklı
Köyünden ve diğer köylerden Almanyada çalışan hemşerilerimizin
yardımıyla onların bizim önümüze düşüp rehberliğiyle getirdiğimiz Mevla
da Ayşe Ana Kız Kuran Kursunu başlattık. Devamını İlim Yayma Cemiyeti
yaptı şuanda müftülüğümüz orada yıllardan beri kız çocuklarımızı
okutuyor. Sonrada Aslanpaşa camiinin yanında Yüksek Tahsil Talebe
yurdunun temeli atıldı. İnşallah bu sene bitecek. Hemen yanında Erkek
Kuran kursunun temeli atıldı bitirmeye gayret ediyoruz. Oltuluların
sizden dostlarımızın yardımlarıyla inşallah şehrimize daha güzel
mekanlar daha güzel eğitim öğretim kurumaları kazandıracağız. Bizim
gücümüzün yetmediği konularda da zatı alimizden yardım talep ediyoruz
Sayın Bakanım Oltulularda bilirler ki müdürümüzde burada öğretmen
arkadaşlarda burada şuandaki İmam Hatip okulumuz ihtiyaca cevap
vermiyor, mahalle arasında kaldı. Oltu'ya çok büyük bir İmam Hatip okulu
lazım Şenkaya, Olur , Narman , Uzundere belki Yusufeli İlçelerine de
cevap verebilecek derecede büyük çapta bir bölge İmam Hatip okulunu da
Oltu'ya siz kazandırırsanız güzel eserlerinize bunu da katmış
olacaksınız. Ben burada sadece kısa bir açış konuşması yapmak için
huzurlarınızdayım. Aslında bu kalabalık bugün özellikle Sayın Bakanımızı
dinlemek için burayı doldurdular. Ben Oltulular adına Sayın
Bakanımızdan böyle bir talepte bulundum. Çünkü biliyorum ki bu talep
kaale alınacak ve yerine getirilecektir. Sekizincisini yaptık bu sene
Ulvi Beyinde belirttiği gibi sekiz senedir bu şehirde evlatlarımızın
çocuklarımızın Muhammed (aleyhisselamıtuvesselam) ile daha yakından
tanıştıralım diye Bilgi Yarışması başlatmıştık. İlkokul, Ortaokul,
Liselerde ve Meslek Liselerinde sekiz yıldır bu kesintisiz bu devam
ediyor. Bu sene sekizincisini yaptılar. Kaymakamlığımızın, okullarımızın
, Milli eğitimin katkılarıyla güzel bir yarışma yapıldı. Şimdi onun
ödülleri dağıtılacak bu ödüllerin dağıtılmasında bize yardımcı olan İlçe
Kaymakamımıza, Sayın Belediye Başkanımıza, diğer daire amirlerimize,
kurum müdürlerine , esnafımıza , siz değerli Oltulularımıza çok çok
teşekkür ediyoruz. Sizin katkılarınız olduğu müddetçe çok daha güzel
faaliyetler yapılacaktır bu güzel yerde. Biz Erzurumun sadece Oltusuna
değil diğer İlçelerinede gidiyoruz. Onlarda bizim ilçelerimizdir. Ama
OItuyla diğer ilçelerin farkını bugün burada sizler bidah ispat ettiniz
sağolun varolun. Katılımlarınızdan dolayı Sayın Bakanım Zat-ı Alinize
beraberinizdeki arkadaşlara çevreden gelen arkadaşlarıma protokole bütün
gönül dostlarımıza hepsine çok çok teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
ALA: SİZİN ORTAYA KOYACAĞINIZ İSLAM ANLAYIŞI, İSLAM AHLAKI, MÜSLÜMAN
NASIL OLUR ÇABASI SADECE TÜRKİYE'MİZİ DEĞİL BÜTÜN İSLAM ALEMİNİ
ETKİLEYECEKTİR"
Programda daha sonra İçişleri eski Bakanı Erzurum
Milletvekili Adayı Efkan Ala bir konuşma yaptı. Ala konuşmasında, "Bugün
sizlerle burada bir arada bulunmam benim için hem bir onur, hem de
milletimiz için gerçekten iç ferahlatacak bir ümittir. Çünkü bu memleket
sizler gibi nesiller yetişmesin diye sizler gibi olup ta Viyana
önlerine giden nesillerin sonu gelsin diye yüzyıla aşkındır çaba sarf
edenlerin nerdeyse arenası oldu. Ama Rabbimize binlerce şükür olsun ki
bu mefculeyi ortadan kaldırmaya çalışanların kendileri ortalarda
görünemez hale geldiler. Ve bugün bu salon Oltu'da, Oltu'muzda onların
Türkiye genelinde dahi görmeye tahammül edemeyecekleri bir kalabalıkla
toplanmış bulunmakta. Sizleri hürmetle saygıyla selamlıyorum. Bu bir
araya gelme bir cevaptır. Ama aynı zamanda Allah yolunda harcanmış
emeklerinde bir neticesidir. Hocam ta öğrenciliğimizden beri insan
yetiştirme konusunda ortaya koyduğunuz, harcadığınız emeğe, fikre saygı
duyuyoruz sizleri sizi özellikle bir öğrenciniz olarak saygıyla
selamlıyoruz. Çünkü sizlere de neler yaptılar hangi engelleri çıkardılar
bunları bizlerle çoğu kere bizlerle paylaşmadınız bizlerin ümidi
kırılmasın diye. Bizler ümitsiz olmayalım diye söylemediniz. Sinenize
çektiniz ama mücadelede sabrettiniz. Mücadeleden geri durmanın adına
sabır demediniz. Mücadelede azimle devam etmeye sabır dediniz ve onu
bize anlattınız ve şimdide bütün öğrencilerinizle ve Oltulularımızla
hanımefendilerle, beyefendilerle hep birlikte bu salondayız. Allaha
binlerce şükür olsun. Ve konusu da Siyer-i Nebi ve bu konuda yarışmalar
düzenlenmiş. Sevgili gençler tabi bu yarışmalarda dereceye girenleri
kutluyorum tebrik ediyorum. Emeği gecen herkese yürekten teşekkür
ediyorum. Ama bu yarışmaya katılmış olmak dereceye girmiş olmaktır. Bunu
da baştan söylüyorum. Yarışmaya katılmak dereceye girmek gibidir.
Yarışmaya katılan bütün gençler gözlerinizden öpüyorum. Kimi kazandı,
hepiniz kazandınız hepiniz. Mademki bu yarışmaya girdiniz siz bu yola
çıktınız demektir. Bu yola çıkan herkes kazanmıştır. Onun için yürekten
tebrik ediyorum. Sevgili gençler inşallah bundan sonra sizin yolunuz
önünüz daha açık. Hocalarımınki çok daha problemliydi. Bizlerinki daha
bir karanlıktı.28 Şubatlar oldu. Bizim değerlerimizin üstünden tahta
geçirmeye çalıştılar. Şimdi Siyer-i Nebimizin yani Hz.Peygamber (s.a.v)
hayatı öğrenilmesin diye, kuranı kerim öğrenilmesin diye 12 yaşından
küçük çocuklar, gençler bizim dinimizi diyanetimiz, öğrenmesin diye bu
memlekette kanunlar çıkarıldı. Kuran kurslarında, Kuranın öğrenilmesi
yasaklandı. Bir tek parti döneminden bahsetmiyorum. 1940lardan
bahsetmiyorum. 1999lardan bahsediyorum. Daha 2000 den hemen önceki
dönemden bahsediyorum. Koalisyonların olduğu dönemden bahsediyorum. O
zaman kanun çıkarıldı hangi dönem olduğuna bakın. Burası mezeyit bir
topluluk burada söylemek istemiyorum. Kimlerin ittifakıyla kimlerin
irade koymasıyla yani kanun çıkarmasıyla yakın dönemde Kuran
kurslarında yaz aylarında tatilde bile çocuklarımız kuran kursuna
gitmesin. Ve orda Kuran-ı Kerim öğrenmesin orada Hz. Peygamberimizin
(s.a.v) hayatı öğrenilmesin diye kanun çıkarıldı. Ama yine bu millet
öyle bir irade gösterdi ki, öyle bir feraset gösterdi ki bin yıl sürecek
denen o paçavralar söküldü, yırtıldı ve layık olundukları yere gömüldü.
Ve ebediyen Allahın izniyle bu nuru memleketin üzerinden
söndüremeyecekler. Ve bu mevkide devam edecek. Bunun garantisi gençler
sizsiniz. Daha çok sosyal hayatımızdan , siyasal hayatımızdan ekonomik
hayatımızdan bütün bir toplumdan dinini bir İslam çıkarılsın diye ne
çalışmalar yapıldı ne ittifaklar kuruldu ama bilmiyorlardı ki tuzak
kuranların üzerinde en büyük tuzak kuran vardı kadır-i mutlakla baş
edilebilir mi ? Firavunlar baş edemedi, nemrutlar baş edemedi sizler baş
edebilir misiniz bunları susturmaya çalışanlar. Onun için milletten
memleketimden cavaplarını aldılar ve bir daha Allahın izniyle
doğrulayamayacakları biçimde eğildiler. Değerli kardeşlerim bizim
rehberimiz Kuran, bizim rehberimiz Hz. Resulullah. Biz bizim
öderimizdir. İslam dünyasının önderidir. Arzu ediyoruz ki bütün
insanlıkta buradan nasibini alsın. Bugün yeryüzünde insanlar birbirini
öldürüyorsa, hele hele Müslümanlar birbirine düşmüşse Müslümanların
İslam ülkelerinde yaşadıkları yerde huzur yerine kargaşa varsa bu bizim
Hz. Peygamberimizden yeterince nasiplenmememizden dolayıdır. Kurandan
yeterince nasip alamamamızdan dolayıdır. Çünkü bakınız 1400 yıl bütün
dünyayı üç kıtayı Müslümanlar yani Siyerden nasibini alanlar, Kurandan
nasibini alanlar adaletle yönettiler. Ve biz insanlığa ve bütün kıtalara
adalet nedir, ahlak nedir, insanlık nedir endülüsten taa Pakistana
kadar, Yemene kadar, Kazakistandan Sudana kadar biz bunu götürdük. Neyle
götürdük işte bugün sizin yarışmasına katıldığınız Hz. Peygamberimizden
öğrendiklerimizden götürdük. Ona salat ve selam olsun. Bizi ona layık
olmaya çalışanlardan eylesin. Layık olmak çok zorda ama ona layık olmaya
çalışmak bizim elimizdedir. Allahın izniyle bizi ona layık olmaya
çalışanlardan eylesin hep birlikte. Sizi yürekten tebrik ediyorum.
Değerli gençler sizin ortaya koyacağınız İslam anlayışı ,İslam ahlakı ,
Müslüman nasıl olur çabası sadece Türkiye'mizi değil bütün İslam alemini
etkileyecektir. Çünkü onlarda Türkiye'de neler oluyor , bu başarı nasıl
sağlanıyor, bunun sürekli takipçisi oldular takip içerisindeler. Ve en
ufak bir sarsıntı olduğunda Türkiye'de bu işlere yönelik bizim
ahlakımıza, bizim dinimize, bizim vicdanımıza yönelik yada istikrarımıza
yönelik bir taarruz olduğunda derhal telefonlar alıyoruz aman bir şey
mi oluyor diye. Çünkü Allaha şükür izzetimizle ve duruşumuzla
milletimizle ve duruşumuzla millet olarak Türkiye'deki kayıpları bir
bir ortadan kaldırdık yüzyıllık hedefimizde gerçekleşti Allahın izniyle
bütün çocuklarımız bugün okullarda sadece İmam Hatiplerde değil her
okulda Kuran-ı Kerim öğrenebilir hale geldi. Her okulda Siyer-i Nebi
öğrenilebilir hale geldi. Bu ayıpları ortadan kaldırdık. Allaha binlerce
şükür olsun. Hocam İmam Hatip lisesi talep ettiniz. Sizin talebiniz
bizim için talimattır. Çok teşekkür ediyorum. Biz onu üstlendik Allahın
izniyle bu saatten sonra hesabı hem size hem de öğrencilerinize
vereceğiz. Ve bunu takip ederek inşallah gerçekleştireceğiz. Bölgesinde
de gerçekten yatılı çocuklarımızın istediği kadar tertemiz bize yakışır
şu salona yakışır bir İmam Hatiple beraber yaparız inşallah. Sevgili
gençler aslında siz programı yapmışsınız biz daha fazla vaktinizi
almayalım bize düşen sadece sizleri tebrik etmektir. Emeği geçenlere
teşekkür etmektir. Ve sizin izin verirseniz içinizde çıkmış bir
kardeşiniz olarak bir abiniz olarak yaşlılarımız için bir evladımız
olarak sizlerle gurur duymaktır. Bize düşen budur sizleri yürekten
tekrar tebrik ediyorum. Allaha emanet olunuz saygılar sunuyorum." diye
konuştu.
Konuşmaların ardından 116 hafız öğrenciye İçişleri eski
Bakanı Efkan Ala, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli,
ödüllerini verdiler.
Ödül törenine Bakan Ala'nın yanı sıra Oltu
Kaymakamı Gökhan Zengin, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp
Tavlaşoğlu, Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek, Erzurum Cumhuriyet
Başsavcısı Ahmet Çiçekli, Oltu Cumhuriyet Başsavcısı Gültekin Bülbül,
çevre ilçelerin belediye başkanları, ilçe dışından ve ilçe merkezinden
çok sayıda davetli katıldı.
İçişleri eski Bakanı Efkan Ala, program
sonrasında törene katılanlar arasında yer alan Annesi Gönül Ala ve
Babası Temel Ala'nın yanına giderek ellerini öptü. Bir süre sohbet etti.
Törene katılanlar son olarak Hafız öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildiler
24.05.2015 15:46:02
Oltu'da dereceye giren hafızlar ödüllendirildi
Oltu Birlik ve Beraberlik Vakfı 116 Hafızı altınla taçlandırdı.