Soyadı Kanunu çıkmadan önce eski yazı ile tutulan öğrenci kütükleri, Harf İnkılabından önceki yazılar, eski ve yeni yazının birlikte kullanıldığı defterler, eskiden kullanılan deney malzemeleri, Osmanlı döneminden kalan eşyaların müzede sergilendiğini anlatan Sebile Alkır, “Müzemizde birbirinden ilginç ve kıymetli eşyalarımız bulunuyor. Kıymeti parasal açıdan değil hepsinin yüzlerce anıyla donatılmasından geçiyor. Ders zilinden, yangın söndürme tüpüne, fotoğraf makinasından yemek kazanına, masasından daktilosuna kadar, okulumuzun kazandığı kupalar, şiltler, okul malzemeleri, bando takımı, izci malzemeleri, yüz yıllık tarihi kesiti yansıtan ders araç ve gereçleri, diplomalar gibi. Kurtuluş Savaşından sonra okul müdürüne tahsis edilen pirinç oymalı kabzası ile Şam çeliğinden yapılma beylik kılıcı. Okul müdürlüğü resmi törenlerde bu kılıcı kullanırmış. Müzik dersinde kullanılan 1930’lu yılların yapımı fildişi tuşları olan piyanolar, akordeonlar gibi. 1800’lü yıllardan kalma Çekoslovak ve Alman yapımı kemanlar, fotoğraf ve sinema makinaları, ses cihazları gibi, say say bitmez. Bu müze ile okulumuzun dolayısıyla da Türk Eğitim Tarihinin geçirdiği aşamaların da tarihsel bir kesiti ortaya konulmuştur. Hepsi hafızamızda. Hepsi bizim için çok değerli. Ama birisi var ki, bizim gönlümüzde çok ayrı bir yere sahip. 1924 yılında Erzurum’un ilçesi olan Pasinler'de meydana gelen depremden sonra halka başsağlığı ve taziyeye aynı zamanda da geçmiş olsun ziyaretinde bulunmak üzere Erzurum’a gelen Mustafa Kemal Atatürk Erzurum Lisesini de ziyaret ederek bir hatıra fotoğrafı çektirmiştir. Bu fotoğraf da o dönemde okulumuzda edebiyat öğretmenliği yapan Ahmet Hamdi Tanpınar’da vardı. Bu fotoğraf bizim için bir gurur kaynağıdır” diye konuştu.