'Müslüm Baba'ya veda

Sanatçı Müslüm Gürses'i son yolculuğuna uğurlayan hayranları, mezarına toprak atmak için birbirleriyle yarışırken, izdiham yaşandı.

Erzurumajans-Müslüm Gürses'in cenazesi, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii'ne getirildi. Cenazeye omuz veren sanatçının hayranları, musalla taşına yerleştirdikleri tabutun yanında durmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Bunun üzerine Erzurumajans-cenazeye katılanlar arasında izdiham yaşandı. Birbirlerini iten Gürses'in hayranları, kısa süreli gerginlik yaşanmasına neden oldu. Görevlilerin araya girmesiyle gerginlik yatıştırıldı.

HAYRANLARI YOL KAPATTI

Cenaze namazı kılındıktan sonra defnedilmek üzere Zincirlikuyu Mezarlığı'na götürülmek üzere camiden çıkarılan Müslüm Gürses'in cenazesine eşlik eden hayranları izdihama neden oldu. Dolmabahçe Caddesi'ni trafiğe kapatarak Müslüm Gürses'in cenazesini taşıyan araca eskortluk yapan hayranları, Müslüm Baba sloganları eşliğinde Barbaros Bulvarı'na doğru ilerledi. Müslüm Gürses'in cenazesini taşıyan cenaze aracı da zaman zaman ilerlemekte güçlük çekti. Yaklaşık 500 kişilik grubun araca eskortluk etmesi nedeniyle Dolmabahçe Caddesi ve Beşiktaş Caddesi bir süreliğine trafiğe kapalı kaldı.

SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Müslüm Gürses'in cenazesi Teşvikiye Camii'nden cenaze aracıyla çıkartılarak sevenlerinin oluşturduğu kortej eşliğinde Zincirlikuyu Mezarlığı'na getirildi. Kortej nedeniyle trafikte zaman zaman aksamalar yaşandı. Gürses'in defnedilmesinin ardından hayranları da mezara toprak atmak için adeta birbirleriyle yarıştı. Bu sırada yaşanan izdiham nedeniyle ezilme tehlikesi geçirildi. Mezarlıktaki defin törenine katılan sanatçı Mustafa Topaloğlu, Gürses'in yeri doldurulamayacak bir sanatçı olduğunu belirterek, "Bence evliyaydı. Hep insanların mutluluğunu düşündü. O hep bizimle yaşayacak" dedi.

"ANADOLU'NUN SESİ EKSİK KALDI"


Törende konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, konuşmasına Gürses'in seslendirdiği şarkının, "Kal gittiğin yerde mutlu ol. Ya da gel kalbimde tahta sahip ol" dizeleriyle başladı. Çelik, "Biz inanıyoruz ki hem gittiği yerde mutlu olacak, hem de bizim kalbimizdeki tahtı koruyacak" diye konuştu.

Çelik, ünlü sanatçının her sözünde Anadolu'nun sessiz isyanını, Anadolu insanının ifade edemediği çığlığını, yoksulların, dışlanmışların, ötekileştirilmişlerin sesini güçlü bir sesle ifade ettiğini belirterek, "Sade bir hayata sahip olmak ama aynı zamanda güçlü gir sese sahip olmak her kula sahip olmaz. Sade hayata ve güçlü bir sese sahipti. Dün acı haber geldiği andan itibaren Adana'nın, Urfa'nın, İstanbul'un, Rize'nin, Ağrı'nın, Yozgat'ın, Van'ın, İzmir'in sokaklarında yediden yetmişe herkes kendi cenazesine sahip çıktı, büyük bir ustayı son yolculuğuna uğurlamanın hazırlığını yaptı. Bu törenler çok önemlidir. Sanatçılarımızın, devletimizin büyük sanatçıyı uğurlaması çok önemlidir. Ama hepsinden önemlisi sokaktaki vatandaşlarımızın o büyük ustayı uğurlamak için kendiliğinden yollara dökülmesi ve onu selamlamasıdır" diye konuştu.

Gürses'in, her sözünde, her şarkısında bu millete dua ettiğini belirten Bakan Çelik, "O sebeple de bu millet de ona dua ediyor. Biz bugünden itibaren Anadolu'nun sesinin biraz daha eksik olduğunu biliyoruz. Anadolu'nun sessiz yığınlarının kendini ifade edebilen güçlü seslerinden birini kaybettik. Ama nihayetinde sürekli bize anlatmaya çalıştığı gibi bu hayat geçici bir hayat. Netice itibariyle iyi bir hayat yaşamak, dışlanmışların, bir kenara itilmişlerin yoksulların gönlünde taht kurmak hepsinden daha kıymetlidir. O bunu başardı. Bizim için genç yaşta gitti. Ama yaşadığı hayata bakarsanız belki de birden çok insanın hayatına sığmayacak kadar çok uzun bir hayat yaşadı. Bizim için genç gitti. Ama birden çok hayatı kendi hayatına sığdırdı. Onu hiç unutmayacağız. Sesi hep kulağımızda olacak. Onu ilk sahneye çıktığı günden beri dinleyenlerden, daha sonra seven ve anlayanlara kadar bugün bütün Anadolu onu kucaklıyor" şeklinde konuştu.

Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ise Gürses'in 109 gün boyunca bir mücadele verdiğini belirterek, "Eşleri hanımefendiye ne kadar teşekkür etsek azdır. Müslüm Baba'ya karşı hanımefendi 109 gün ve öncesinde bir eş olarak ne kadar fedakar olduğunu gördüm. Ahdi vefa kadar önemli bir şey yok. Tencere kaynarken herkes var. Ama tencerenin kaynamadığı dönemde işte sizler varsınız, dostlar var. Dün biz Müslüm Baba'yı hastaneden alıp Zincirlikuyu'ya getireceğimiz zaman sevenlerinin sevgi gösterisini hayatım boyunca unutamayacağım" dedi.

"SEFİL BİR HAYATI VARDI"

Türk müzik tarihinin önemli isimlerinden biri olan Müslüm Gürses'in vefat etmesi, ünlü sanatçının çocukluğunun geçtiği Adana'nın merkez Seyhan ilçesi Hürriyet Mahallesi'ni yasa boğdu. Ölüm haberinden sonra Gürses'in şarkılarıyla teselli bulan mahalleli, usta sanatçının arkasından dualar etti. Müslüm Gürses'in ailesiyle birlikte 1960'lı yıllarda taşındığı mahalledeki çocukluk arkadaşları, usta sanatçının zor şartlar altında geçen çocukluk yıllarından şöhrete uzanan hayatını İHA'ya anlattı. Gürses'in çocukluğunun yakın tanıklarından olan 68 yaşındaki Rasim Ak, Müslüm Gürses'in 5-6 yaşlarında iken ailesi ile mahalleye taşındığını ve küçük bahçeli bir evde büyüdüğünü anlattı. Sanatçının babasının kahvelerde ocakçı olarak çalıştığını belirten Ak, kendisinin berberlik yaptığını ve o zamanlarda devamlı tıraşını yaptığı Gürses'in boyacılık yaparak ailesine destek olduğunu söyledi. Nuri Sesigüzel hayranı olan Müslüm Gürses'in küçük yaşlarda onun şarkılarını söylemeye başladığını belirten Ak, zaman zaman Gürses'in boya sandığını kapatarak kendi dükkanında şarkı söylemesi için para verdiğini kaydetti. Ak, Gürses'e mahallede herkesin 'Şiho' diye hitap ettiğini belirterek, "Bir şarkı yarışmasına katıldı, orada birinci oldu. Çok sefil bir hayatı vardı ama temiz biriydi. Ölümünden dolayı büyük üzüntü duyduk, ben çok üzüldüm" dedi.

'Arabeskin babası' olarak bilinen Gürses'in çocukluk arkadaşlarından Mustafa Emir de, Gürses'in çocukluğunun yoksul geçtiğini ifade ederek, sanatçının boyacılığın yanı sıra hızarcılık ve garsonluk da yaptığını anlattı. Gürses'in sesinin çocukluğunda da güzel olduğunu ve mahalle esnaflarının onun sesini duymak için para verdiğini kaydeden Emir, "Adana'da yerel bir kanalın yarışması vardı. Yarışmaya babam form hazırladı, gitti orada 'Halim Oğlan Gel Oğlan' şarkısıyla birinci oldu. Sonrasında çay bahçelerinde, gazinolarda şarkı söylemeye başladı" diye konuştu.

Gürses'in ilkokulu beraber okuduğu arkadaşlarından 63 yaşındaki Mehmet Atılmış ise, ünlü sanatçının yoksulluk içinde büyüdüğünü söyleyerek, "Buralar eskiden portakal bahçesiydi. Orada baraka gibi bir yerde kalıyordu. Okulu beraber okuduk, herkes Şiho derdi. Ölümünden dolayı çok üzüntü duyduk" şeklinde konuştu.

Mahalle sakinlerinden 62 yaşındaki Ahmet Baydan da, Gürses ile ilkokul 1. sınıfı beraber okuduklarını, sonrasında beraber okulu bıraktıklarını söyledi. Baydan, ünlü sanatçıyla başından geçen bir anıyı da şöyle anlattı:

"Müslüm, ben ve başka bir arkadaşımız, Gürses'in verem hastanesinde yatan annesini ziyaret etmeye gitmiştik. Orada biri saz çalıyordu, ben de Müslüm'e 'Oğlum al sazı, sen de Veremli Kız'ı söyle' dedim. O da aldı sazı söyledi. Sonra bütün hastanedekiler bizim başımıza toplandı." 

04.03.2013 21:16:00