Karara ilişkin yapılan açıklamada, “02.07.2018 tarihinde maktulün dere kenarında bulunduğunun ihbar edilmesi üzerine görevlilerce köye yaklaşık 3 km, köy yoluna ise 1 km uzaklıkta olan olay yerine gidildiği, maktulün cesedinin Bezirhane Köyünde bulunan ve halk arasında kuru dere olarak bilinen Eşkik Deresindeki su birikintisinde yüz üstü yatar şekilde ve çıplak halde bulunduğu, suyun çocuğu sürükleyebilecek bir hızda akmadığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlarda, kafa, göğüs ve batın boşluğuna nafiz olacak herhangi bir yaralanma tanımlanmadığı, kafa içi kanama, beyin doku harabiyeti, beyin kanaması, iç organ ve büyük damar yaralanması tanımlanmadığı, iskelet sisteminin sağlam olduğu, otopside genital bölgede anüs ve vajen çevresinde travmatik değişim tanımlanmadığı, mevcut verilerle çocuğun ölüm sebebi ve mekanizmasının bilinemediğinin belirtildiği, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21.12.2020 tarih, 2020/2803 Esas ve 2020/2781 sayılı kararı ile tutuklu sanık Yusuf'un üzerine atılı suçları işlediğine dair mahkumiyetine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin delil elde edilemediği ve bu nedenle sanığın tahliyesine karar verildiği, Dairemizce dosya üzerinde yapılan incelemede; gizli tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu, maktulün sanık tarafından alıkonulduğu ve akabinde öldürüldüğüne ilişkin görgüye dayalı doğrudan, açık ve kesin herhangi bir beyanlarının olmadığı, gizli tanıkların somut olayın gerçekleşme şeklinden ziyade aile içerisindeki husumete dair ayrıntılı beyanlarda bulundukları, katılan Şükran, mağdur Nihat ve diğer tanıkların olayın gerçekleşme şekline dair iddiayı destekler mahiyette herhangi bir beyanda bulunmadıkları bu nedenle Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 21.12.2020 tarih, 2020/2803 Esas ve 2020/2781 Kararı ile sanık hakkında verilen tahliye kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, cumhuriyet savcısının itiraz dilekçesinde belirttiği hususların dosya kapsamına uymadığı ve maddi delillerle desteklenmediği anlaşılmakla; itirazın reddine karar vermek gerekmiştir” denildi.