Babasının tüfeğin uçlarıyla annesinin kafasına vurduğunu ve sonra içeriye götürdüğünü anlatan C.İ. "Dönüşte odamıza geldim, yanıma bir de poşet aldım. Gece uyuyamadım. Babamın elinde bıçakla kelepçe ile banyoya doğru gittiğini gördüm. Saat 23-24.00 gibiydi. Babam anneme tokat atıyor gibi ses geliyordu. Odalar yakın sesleri duyabiliyoruz. Babam bize ‘uyuyun artık' dedi. Kardeşim korkmasın diye kulağını tıkadım." diye konuştu.
"Annem tamamen çıplaktı"
Kardeşinin biraz sesleri duyduğunu, sabah servise giderken zil sesine uyandığını söyleyen C.İ, yaşananları şöyle anlattı:
"Odaya gittim annemin ellerinde kelepçe üzerinde hiçbir şey yoktu. Anne tamamen çıplaktı. Anneme baktım. Kelepçeyi tokayla bıçakla çözmeye çalıştım. Başta çözüp kaçmayı düşündük ama denedik çözemedik. Kelepçeyi çözemeyince kaçamadık. Annem babam anneannem ve dedemlere zarar verirdi. Annem, ninem ve dedem de çok değer verirdi. Sonra komşuya gittik annem ve kardeşimle. Annemler konuştu orada. Ondan sonra eve gittik. Eve geldik, silah bulduk. Araba sesi geldi. Babam yukarıya çıkarken 'sizi öldüreceğim geberteceğim' diye yukarı çıkıyordu. Silah doluydu. Çünkü ağırdı boşken de silah almıştım. Dış kapı açıldı.
Annem çığlık attı. Biz odamızdaydık, kapı kapalıydı. Merdivenden ses odamıza duyuluyordu. Kapı açıldı çığlık attı, tüfek sesi geldi. Annem televizyonlu odadaydı. Sadece annemin çığlık attığını duydum. Babam ‘hayır' dedi. Sadece duydum. Bağırarak ve sinirli şekilde söyledi. Annem çığlık attı ve tüfek sesi geldi. Bir kez tüfek sesi duydum. Sırayla babamın 'hayır' dediğini çıt diye ses duydum annem çığlık attı tüfek sesi geldi. Sonra annem ambulansı aradı. Annemim üzerinde çarşaf vardı. Arabaya bindik halam geldi. Babaannem ağlıyordu."
"İçeri girip silahı aldıktan kaç dakika sonra babanız geldi" sorusuna, C.İ., “Yarım saat sonra falan” cevabını verdi. "Baban işe gittiğinde annenizin yanında neler yaptınız?" sorusuna ise "Anneme sarıldım. Biraz vaki geçirdikten sonra annem komşuya yardım istemeye gitti. Sonra eve döndük. Eve döndükten sonra daha fazla zaman geçirdik” şeklinde cevapladı. C.İ., "Babanla aranız nasıldı, annenin yüzünde darp izleri gördün mü?" sorusuna ise C.İ, “İyi günlerimizde oldu. Sinirleniyordu. Yanlışlıkla olan şeylere kızardı. Beni döverdi, annemi kardeşimi döverdi. Daha çok beni ve annemi döverdi. Annemin yüzünde morluklar oldu. Olay günü değil daha öncesinden bahsediyorum. Evde kelepçeyi gördüm ama annemin kelepçelendiğini görmedim” cevabını verdi.
"Baban servise çıkmadan önce size neler söylediğini duydun mu?" sorusuna ise, “Ben sadece servis sesini duydum. Babamın anneme servise gidip geleyim hepinizi öldüreceğim, dediğini duymadım” dedi. "Babanın telefonunda başka bir kadına ait mesaj gördün mü?" sorusuna da C.İ, “Aşkım gel biz bunlardan ayrılalım mutlu mesut bir aile olalım” yazıyordu. Babam da ‘tamam ben onu halledeceğim' yazmıştı. Bundan sonra olaylar olmuştu” dedi. C.İ., son olarak "Halama bir şey söyleyeceğim: 'Kuzenim Melike nasıl halamsız yaşayamaz ise bende annemsiz yaşayamam. Bir kızda annesiz yaşayamaz' dedi.
Pedagog ise C.İ.'nin ifadeleriyle ilgili, “Fiziksel ve zihinsel gelişimi yaşıtlarına gör aynıdır. Çocuğun fiziksel gelimi yaşıtlarıyla paralel. Soruları anlamış ve yanıtlar vermiştir. Görüşme esnasında herhangi bir olumsuz izlenimim oluşmadı. Beden dili ile ifadeleri paralel göstermiştir. İfadelerinde etki altında kaldığı izlenimim olmadı. Beden dili ile sözlü ifade tarzı birbirine uygundur” yorumunu yaptı. Melek İpek, büyük kızının söylediklerine bir ekleyeceğinin ve sorusunun olmadığını söyledi.