Daire; manevi tazminat davalarında tazminat tutarının tahsil edilmesi için kararın kesinleşmesinin beklenmeyeceğine hükmetti. Kararda şöyle denildi: “Türk Borçlar Kanunu'nda kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Hâkim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir giderim biçimi kararlaştırabilir veya bu tazminata ekleyebilir; özellikle saldırıyı kınayan bir karar verebilir ve bu kararın yayımlanmasına hükmedebilir. Somut olayda takibin dayanağı olan ilam, sonuçları itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkileyebilen, edaya ilişkin ilamlardır. Bu nitelikleri itibariyle de kesinleşmeden icraya konulmaları mümkündür. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kararın bozulmasına oy birliği ile hükmedilmiştir."
16.01.2021 22:32:00