Tam 18 yıl süren karanlık günlerden sonra 'Tanrı uludur' sesleri, 16 Haziran 1950'de yerini ezanın aslı olan 'Allah-u Ekber' nidalarına bıraktı.
Ezanın aslına uygun olarak okunmaya başlanmasının 62. yıldönümünde Bediüzzaman Said Nursi'nin talebesi Mehmet Kırkıncı Hoca, o günleri anlattı. Tek parti döneminin İslam'a ve Müslümanlara karşı baskısına yakından şahitlik eden Kırkıncı Hoca, 16 Haziran 1950'de ikindi vakti ezanın aslından okunmasıyla birlikte toplumda oluşan havanın bayram gününü aratmadığını ifade ediyor. Kırkıncı Hoca, o günü, "Tam 18 yıl devam eden bir zulüm bitmiş ve o büyük hasret sona ermişti." ifadeleriyle özetliyor.
Tek parti döneminde medreselerin ve camilerin kapatıldığını aktaran Kırkıncı Hoca, Erzurum'da sadece Gürcükapı, İhmal, Lala Paşa ve Murat Paşa camilerinin açık olduğunu hatırlatıyor. "O dönemde şehirde 50'ye yakın cami vardı. Ancak Selçuklulardan bu yana İslam'a hizmet eden Ulucami depo, Erzurum'un âlimlerinin yetiştiği Kurşunlu Camii de hapishane yapıldı." diyor. Erzurum'un soğuk ve uzun kışlarında, sabahın erken saatlerinde karlara bata çıka fayton izlerinden, eğitim aldığı Hacı Mustafa Efendi'nin evine gittiğini kaydeden Hoca, "Erken saatte gitmemizin sebebi ise polislerin bizi görmemesi idi. Zira o zamanlar Kur'an'ı ve dinî ilimleri okumak yasaktı. Erkenden hocamızın evine gider, saat sekize kadar ders okur, evimize dönerdik." diyor. İlim gördükleri evlerin defalarca baskına uğradığını kaydediyor.
HERKES SEVİNÇTEN AĞLIYORDU!... HABERİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN!
16.06.2012 11:45:27