Erzurumajans-Bir ülkeyi saygın kılan unsurların başında o ülkenin
sanatçıları gelir. Bir ülkenin birikimidir sanatçılar. Nerede olursa
olsun hangi çağda olursa olsun sanata ve sanatçıya değer veren ülkeler
dünya tarihinde önemli bir çıtayı atlamışlardır. Sanatçıyı
cezalandıranlar ise kendilerini tarihin önünde yargılamışlardır.
Sanatçılarını
yargılayanlar kendilerini tarih önünde yargılıyorlardır. Sağlıklı
çalışan demokrasilerde sanatçılar el üstünde tutulurlar... Eğer siz
onları hapislere atacaksanız, olmayan bağımsız yargıyı sanatçıları
hapise atmak için kullanacaksanız o ülkede demokrasi tehlikede demektir.
Türkiye
böyle bir tabloyu haketmiyor. Sanatıyla sanatçılarıyla ses getiren bir
ülke hapis cezalarını haketmiyor. Onu yargılayan yargıç kendisini
yargılamıştır.
ULUDERE'NİN SORUMLUSU HÜKÜMETTİR
Geçen gün
Sayın Başbakan dedi ki; TSK hükümetin verdiği kararlarla hareket ederler
dedi. TSK elbetteki siyasi makama bağlı olarak çalışırlar ama yasalara
aykırı olmamak koşuluyla. Ben bu kürsüde defalarca Uludere faciasının
sorumlusu kimdir diye sordum. Şimdi Başbakan itiraf etti, 'Biziz'
diyor... Çünkü biz talimat verden TSK harekete geçmez diyor. Uludere
faciasının sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan ve onun hükümetidir.
SOSYAL DEVLETİN AMACI GÜÇSÜZÜ KORUMAK DEĞİL Mİ?
Kanser
ilacını bulamıyor. Güçsüz, Sosyal Devlet Koruması altında olması
gerekiyor. Nereye el atıyorsa sorununu çözemedi. Belediyenin, caminin
önünde bekledi. Biliyordsunuz kanser hastaları kalabalığa karışmazlar,
korunmaları için. Ama o herşeyi göze aldı bakanı yakaladı. Bakana
derdini anlattı. Bakan da dedi ki; "Al bu parayı, başka ne yapacağım.
Paraları da düşürme"
21. YY Türkiye'sinde yaşıyoruz. Buna
karşılık Dilek kardeşimiz o bakana da onun gibi düşünenlere de çok güzel
ders veriyor. "Ben dilenci değilim sayın Bakan" diyor. "İnsanlık
konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım, görüyorum ki
çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda" diyor... O bakan bir eli
yağda bir eli balda olan bakandır. O üniversite öğrencisinin tedavi için
verdiği mücadeleyi anlayacak kapasitede değildir. Ancak para sıkıştırır
avucuna.
Sosyal Devletin amacı güçsüzleri korumak değil miydi?
Tam tersine baştan savıyorsunuz siz onu. İnsanlıktan nasibini
alamayanlar Dilek'İn halinden anlayamazlar. Dilek Özçelik kim? Birimizin
kızı, birimizin gelini olacak, birimizin yeğeni... Bizden birisi...
Umutla geleceğe bakan birisi. Siz ona bu muameleyi yapıyorsanız diğer
vatandaşlara kimbilir neler yapıyorsunuz. AKP'nin gerçeği budur!.
Dilek'e yapılan muamele toplum vicdanına atılan bir tokattır.
YALANCIDAN BAŞBAKAN OLMAZ
Sözde
18 yaşına kadar tüm çocuklar parasız tedavi edilecektir. Gidin
çocuğunuzla bakın bakalım paralı mı değil mi? Ne demiştim, yalancıdan
Başbakan olmaz.
10 ayrı işlemden para alıyorlar. Bunları sayayım.
İlaç katılım payı alıyorlar, Muayene katılım ücreti alıyorlar, reçete
ücreti alıyorlar, eş değer fiyat farkı, kutu başına para alınıyor, özel
hastaneler için yüzde 90'a varan fark, tetkik ücreti farkı, erken
muayene farkı, öncelikli tetkik farkı alıyorlar.
Bütün bu
gerçekleri bilmek zorundayız. Dilek olayı nasıl patladı? Asıl
tartışmamız gereken nokta bu. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilaç
karaborsası diye bir kavram yoktu.
Pahalı ilaçlar karaborsaya düştü. İnsanlar tedavi olmak için karaborsadan ilaç temin ediyor.
ŞANTAJCI İKTİDAR!
Sağlıklı
çalışan bir demokraside iktidar şantaj yapmaz. Sayın Bahçeli eleştiri
yaptı diye AKP iktidarı şantaj yapıyor. Senin dönemini inceleteceğiz.
diyor. Aklın başına yeni mi geldi senin, kafana taş mı düştü? Şantaja
asla izin vermeyeceğiz. Ülkeyi yönetiyorsan, yolsuzluk varsa üzerine
gidersin. Ama sen gidemezsin. Yolsuzluktan beslenen yolsuzluğu
araştıramaz. Sen daha mal varlığının hesabını vermedin. Hesap vermesi
gereken adam hesap soracakmış. Önce sen bu millete otur kul hakkını
nasıl yediğinin hesabını ver bakalım.
Şantajmış, tehditmiş
bunlara papuç bırakamayız. Siz bir ülkede gazetecileri hapse
atacaksınız, askerleri, yazarları, avukatları, üniversiteleri hapse
atacaksınız. Sonra da siyasi partilere demokrasi üzerinden giderek
şantaj yapacaksınız.
Öyle bir demokrasi anlayışları var ki. Bir işçiyi nasıl işten atabilirsiniziz üzerine toplantı yapıyorlar.
CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI YAPIYOR!
Soru
sormak isterim. Recep Tayyip Erdoğan hangi ülkenin Başbakan'ı?
Diyebilir mi acaba Türkiye CUmhuriyet'nin Başbakan'ınıyım diye. Nasıl
bir anlayıştır bu? T.C.'yi bakanlıktan siliyor. Bunu yapanlar şimdi
birbirine düştü. Takkiye kültüründen gelen, yalancılığı kullanan birisi
ülkenin milli değerlerini koruyamaz. Cumhuriyet kolay mı kuruldu? Sen
Rize'de yırtık ayakkabıyla buraya geldin, bu Cumhuriyet seni Başbakan
yaptı, Bu Cumhuriyet bir memurun oğlu olan Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP
Genel Başkanı yaptı. Şimdi kalkmışsın Cumhuriyet düşmanlığı yapıyorsun.
Erbakan'ın önünde diz çöküp el öpüyorlardı, geriye dönüp arkadan hançerledir.
16.04.2013 15:59:09
Kılıçdaroğlu: Şantajcı iktidar!
CHP lideri Kılıçdaroğlu: "Sayın Bahçeli eleştiri yaptı diye AKP iktidarı şantaj yapıyor."