Kılıçdaroğlu: Anayasa askıya alındı

Kılıçdaroğlu: "Parlamento, yargı yürütmenin kontrolü altında. Bu süreç biraz daha hızlanırsa halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır."

Erzurumajans-(ANKA)-Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nı sert sözlerle eleştirerek, "Geleceksin parlamentoya, kürsüye çıkacaksın, tarafsız olacağın konusunda 'namusum ve şerefim üzerine and içerim' diyeceksin, parlamentodan çıkacaksın, namus ve şerefi çöp sepetine atacaksın, bunu kabul etmiyorum, kimse kusura bakmasın. Adam gibi adamsan namusuna ve şerefine de sahip çıkarsan" dedi.

-"YENİDEN BİR ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINI BAŞLATMAK ZORUNDAYIZ"-

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi. CHP lideri konuşmasında özetle şöyle dedi:

"Nasıl bir gözü karalıktır, hak arayan kim varsa, hepimiz yeniden düşünmek zorundayız. Yeniden karar vermek zorundayız. Yeniden bir Ulusal Kurtuluş Savaşını başlatmak zorundayız. Biz Ulusal Kurtuluş Savaşını verirken hiçbir zaman ne inanç ayrımı ne kimlik ayrımı ne başka bir ayrım yapmadık.

-"HALKIN DİRENME HAKKI ORTAYA ÇIKACAKTIR"-

Ama bugün geldiğimiz nokta yeni bir süreçtir. Anayasası askıya alınmış bir devlet var. Parlamentosu yürütmenin baskısı altında, yargı yürütmenin kontrolü altında, dolayısıyla bu süreç biraz daha hızlanarak giderse halkın direnme hakkı ortaya çıkacaktır.

Anayasa askıya alınınca olmaz, ilk söyleyen TBMM Başkanı'dır. Anayasanın yargıyla ilgili maddesi çalışmıyor, askıya alınmıştır, dedi.

Cumhurbaşkanıyla ilgili maddesi de askıdadır, çalışmıyor.

-"ETTİĞİN YEMİNE BAĞLI KALMIYORSUN"-

Cumhurbaşkanı var, seçildin güzel, parlamentoya geldin, saygı gösteriyoruz güzel, çıkıyorsun meydan meydan ettiğin yemine bağlı kalmıyorsun. Kendisine açık, net söyledim, yine bütün milletime söylüyorum, namus ve şeref kavramı bizim dokumuz için, geleneğimiz için çok önemli kavramlardır, namus ve şeref için gerekirse her türlü mücadeleyi yapar.

-"NAMUS VE ŞEREFİ ÇÖP SEPETİNE ATACAKSIN"-

Geleceksin parlamentoya, kürsüye çıkacaksın, tarafsız olacağın konusunda 'namusum ve şerefim üzerine and içerim' diyeceksin, parlamentodan çıkacaksın, namus ve şerefi çöp sepetine atacaksın, bunu kabul etmiyorum, kimse kusura bakmasın.

Adam gibi adamsan namusuna ve şerefine de sahip çıkarsan. Olamaz başka şey."

CHP Genel Başkanı, "Bir diktatörün beklentisine uygun bir kararı yargı verirse, ona yargı denmez, diktatörün yan organı denir. Führer ne diyor, Goebbels, 'Führer nasıl karar verecekse Almanya'daki yargıçlar da o paralel de karar vermelidir' diyor. Aynı beklenti içindeler. Ama kimse kusura bakmasın avucunuzu yalarsınız" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "nedir anayasa" diyerek sözlerine şöyle devam etti:

"Bir devletin çatısını çizen temel belgedir. Anayasalar halkın oylarıyla kabul edildiği için herkes anayasal sınırlar içerisinde görev yapmak zorundadır. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Ve anayasalar demokrasiyi güçlendirmek için bir kişinin egemenliğine asla izin vermemiştir bizim ülkemizde. Güçler ayrılığı ilkesi vardır.

Yasalar böyle diyor, anayasa böyle diyor ama uygulama ne diyor?

-"HAYATIMDA BU KADAR YALAN SÖYLEYEN İKİNCİ BİR ADAM GÖRMEDİM"-


Yasama organı yani TBMM, diyorlar ki, az önce Sayın Davutoğlu diyor ki, 'CHP'nin Türkiye'nin gündemine ilişkin hiçbir sözü yoktur'. Hayatımda bu kadar yalan söyleyen ikinci bir adam görmedim.

Açık, net söylüyorum, sen de duy, abin de duysun.

-BAŞBAKAN'A 'ÖNSEÇİM' TEKLİFİNDE BULUNDU-

Gel, seninle beraber Türkiye'nin temel gündemiyle ilgili bir öneri yapıyorum sana, gel, milletvekillerini milletin kendisi seçsin, liderler seçmesin.

-"VESAYET ALTINDA BAŞBAKANLIK YAPILAMAZ"-

Gelir mi, abisi izin vermez. Vesayet altında başbakanlık yapılamaz.

Milletvekilini kim seçmeli, milletin kendisi seçmeli, niye izin vermiyorsunuz.

Bunu kim getirdi, lider sultasını kim getirdi, 12 Eylül darbesi getirdi.

Açık, net, çağrı yapıyorum, demokrasiyi istiyorsan, millete inancın varsa, milletin oyuna güveniyorsan, onun kararına saygın varsa, gelirsin Siyasi Partiler Yasasını adam gibi değiştiririz ve demokrasiyi getiririz.

Getirir mi, abisi izin vermez. Vesayet altında başbakanlık yapılamaz.

-"GEL, SİYASİ PARTİLER YASASINI DEĞİŞTİRELİM DİYORUM"-

Milletime güveniyorum, ön seçim diyorum, gel, Siyasi Partiler Yasasını değiştirelim diyorum. Millete inanıyorsan, milletin oyuna inanıyorsan, gel lider sultası, 12 Eylül darbe hukukunu hep beraber değiştirelim.

Yargıyı siyasallaştırdılar.

Adaleti de bunlar bozdular yani TBMM'de parlamento sınıfta kalmış vaziyette, yargı da sınıfta kalmış vaziyette.

-FÜHRER BENZETMESİNDE BULUNDU, "AVUCUNUZU YALARSINIZ" DİYE SESLENDİ-

Bir diktatörün beklentisine uygun bir yargı karar verirse, ona yargı denmez, diktatörün yan organı denir. Führer ne diyor, Goebbels, 'Führer nasıl karar verecekse Almanya'daki yargıçlar da o paralel de karar vermelidir' diyor. Aynı beklenti içindeler. Ama kimse kusura bakmasın avucunuzu yalarsınız. Buna izin vermeyeceğiz.

AKP milletvekillerinin oylarıyla dört bakanın Yüce Divan'a gitmemesi yönünde karar alınmasına yol açıldı. Bu ne demektir, AKP Grubu bir kişinin sözünden çıkmıyor. Milletin değil, bir kişinin sözünden çıkmıyor.

Eğer bir ülkede yargı zarar görürse yabancı sermaye oraya gelmez.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu hükümetin emrindeki el koyma organıdır. En son Show TV'ye el koydular. Havuz medyasına teslim ettiler. Nasıl bir düzendir bu, anlamak mümkün değil."

03.02.2015 15:42:58