Erzurumajans-CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Kasım 2013'te çekilen bir fotoğrafı göstererek, "Bu fotoğraf, üstelik oynama da yok. Sadece üstlerinde kimlerin olduğu yazılı. Fotoğrafın hiçbir yerinde oynama yok. Kim var burada? Rıza Zarraf var, şu anda hapiste biliyorsunuz. Ali Ağaoğlu var, hani şu özel imar durumunu yaptıran. Suat Kılıç var biliyorsunuz gensorudan kurtulan, Altındağ'da iş yürüten. Recep Tayyip Erdoğan var, başçalan ve Emine Hanım var. Bu tablo devlet protokolü" dedi.
-BAŞBAKAN'A FOTOĞRAFLA YANIT VERDİ-
CHP lideri, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi:
"Fotoğraf nasıl olurmuş, bir de ona örnek vereyim, 24 Kasım 2013?17 Aralık operasyonundan 3 hafta önce. Bu fotoğraf, üstelik oynama da yok. Sadece üstlerinde kimlerin olduğu yazılı. Fotoğrafın hiçbir yerinde oynama yok. Kim var burada? Rıza Zarraf var, şu anda hapiste biliyorsunuz. Ali Ağaoğlu var, hani şu özel imar durumunu yaptıran. Suat Kılıç var biliyorsunuz gensorudan kurtulan, Altındağ'da iş yürüten. Recep Tayyip Erdoğan var, başçalan ve Emine Hanım var. Bu tablo devlet protokolü. Sayın Başbakan şunu söyleyebilir, 'O tarihte 17 Aralık operasyonu yapılmadı' diyebilir ama o da doğru değil, diyemez, 18 Nisan 2013, bu olaydan çok önce, MİT, Başbakan'ın önüne bir rapor koyuyor. Raporun sonuç bölümünü okuyorum size 'Rıza Zarraf ile Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve İçişleri Bakanı Muammer Güler ile mevcut ilişkisi ortaya çıkması halinde söz konusu hususların hükümet aleyhine kullanılabileceği değerlendirilmiştir.' Başbakan'a söylüyor bunu. Bu ne yaptı? Gitti şu pozu verdi. Yani benim haberim yoktu diyemez. Ben onun için buna başçalan diyorum. Ölçüyorum, biçiyorum, tartıyorum ve ondan sonra söylüyorum.
Senin haberin olmadan bu tablo oluşamaz.
Zarraf, bir bakana 700 bin liralık kol saati verdi ya, işte o bu adam, Başbakan ile aynı protokolde oturuyor.
-"BİR BAKANA 28 KEZ RÜŞVET VERİLİYOR"
Bekliyoruz o fezlekeleri. Bir bakana 28 kez rüşvet veriliyor, toplamı 52 milyon dolar. Bir başka bakana 10 kez rüşvet veriliyor, toplamı 10 milyon dolar. Bunlar istifa etti, isimlerini vermiyorum ama hepiniz biliyorsunuz, Bir başka bakana 3 kez rüşvet veriliyor, toplamı 1.5 milyon dolar.
-"BAŞ AKTÖR KİM? SAYIN BAŞBAKAN İLE AYNI SAFTA, OTURUYORLAR, BAŞÇALAN"-
Baş aktör kim? Sayın Başbakan ile aynı safta, oturuyorlar, başçalan.
Zarraf'ın bir konuşmasını size okumak isterim, mahkeme kararıyla alınmış tapeler bunlar. Bir bakana 500 bin dolar rüşvet gönderecek, telefon ediyor arkadaşına, abi yarın güzel bir çikolata lokum yaptır. Bir tane gümüş tabak al, içine çikolata dizdir, bir tane de çikolata kutusu olsun, onun içine de 500 bin yerleştir, tamam mı?
Kimin bilgisi dahilinde bunlar oluyor, başçalan. Başçalanı kim uyardı, MİT uyardı.
Hala kalkmış 2004'te, 2005'te bu oldu.
Helal bunların kapısının önünden geçmiyor.
-"SEVGİLİ RECEP BEY, BİZ SENİN OĞLUNLA BOŞUNA UĞRAŞMIYORUZ"-
TÜRGEV diye bir vakıf var. Erdoğan'ın ailesinin kurduğu. Başında da Bilal var, Bilal oğlan var. Sevgili Recep Bey, biz senin oğlunla boşuna uğraşmıyoruz. Sen bulunduğun makamı kullanarak oğluna çıkar sağlıyorsunuz, sen bulunduğun makamı kullanarak nüfuz ticareti yapıyorsun. Sen diyorsun ki şu ihaleyi sana vereceğim, rüşveti de oğlumun vakfına öde diyorsun. Orayı rüşvetin merkezi yaptın sen.
Evladından hırsızlık öğrenen baba görmedim, diyordun.
-"SEN O ÇOCUKLARI ALIP YOLSUZLUĞUN BATAĞINA SÜRÜKLEMEDİN Mİ?"-
Senin nüfuzun olmasa o paraya oraya gider mi? Senin nüfuzun olmasa o arsa oraya bedava verilir mi? Bunun adı nüfuz ticaretidir, sen oğlunu yolsuzluğa bulaştırdın. Sen ne kadar büyük bir günah işlediğinin farkında mısın? Sen o çocukları alıp yolsuzluğun batağına sürüklemedin mi? Bir baba evladını nasıl bu konuma düşürebilir? Benim vicdanım sızlıyor, senin vicdanın nasıl sızlamıyor?
Medya medya değildir. Medya yolsuzluk olaylarının üstünü örtemez. Örterse ona medya denmez.
TÜRGEV'in Vakıflar Bankasında bir hesabı var. TÜRGEV'in böyle bir hesabı var mı?Bu hesaba 26 Nisan 2012'de 99 milyon 999 bin 990 dolar para yattı mı? Bu para neyin parasıdır? Bu para rüşvet parası mıdır?
-"RECEP BEY BÜTÜN DÜNYAYI ÇAMAŞIR MAKİNALARIYLA DONATSAN SENİN KİRLİLİĞİNİ TEMİZLEYEMEZ"-
Bugün diyor ya şu kadar çamaşır makinesi sattık, Recep Bey bütün dünyayı çamaşır makinalarıyla donatsan senin kirliliğini temizleyemez.
Fotoğrafa gelelim, ikinci adam kim, Ali Ağaoğlu. Nereye gidiyor, başçalana gidiyor. Diyor ki, 'Ben bu imar durumunu değiştirmek istiyorum'. O da Erdoğan Bayraktar'a talimat veriyor. O da gereğini yapıyor.
Ali Ağaoğlu şöyle söylüyor, 'büyük patronun talimatıyla yapılan bir şey' diyor. Bu fotoğrafın ne kadar önemli olduğunu biliyor musunuz?
Başka kim var, Erdoğan Bayraktar var. Suratından düşen bin parça. Neden, gelecek felaketi görüyor.
-"SEN BÖYLE BİR FOTOĞRAF CHP İÇİN GÖSTEREBİLİR MİSİN?"-
Şimdi ben Erdoğan'a soruyorum. Sen böyle bir fotoğraf CHP için gösterebilir misin? Gösteremezsin, asla gösteremezsin. Yolsuzluk yapanlarla kol kola geziyorsun, bildiğin halde, uyarıldığın halde. Çıkmışsın dinden imandan söz ediyorsun. Emin olun bazen ben bile iç dünyamda isyan ediyorum. Bunlar dinden imandan bahsedecekse biz neden bahsedeceğiz.
-"ADAM GİBİ O BAKANLARI DA YÜCE DİVAN'A GÖNDER"-
Bu bakanlarla ilgili fezlekeler Adalet Bakanlığında bekliyor. Sen o fezlekeleri göndermezsen biz daha çok şeyi açıklayacağız. Adam gibi gönder, adam gibi o bakanları da Yüce Divan'a gönder. Adam gibi gönder, yolsuzluk yapan hiç kimsenin yanında durma ve onlara kol kanat germe, yoksa bu başçalan unvanı senin yakana yapışacaktır, alnına yazacağım senin bunu.
-"YOKSA MAFYANIN KOL GEZDİĞİ BİR ÜLKE Mİ?"-
Geçen hafta burada bir savcının tuttuğu tutanağı açıkladım. Bu demokratik bir ülke mi? Bu yargı bağımsızlığının olduğu bir ülke mi? Yoksa mafyanın kol gezdiği bir ülke mi?
Bakanların orada, sen de en baştasın. Talimat veriyorsun. Bütün yolsuzlukların içindesin. Bütün rüşvetlerin içindesin. Her şeyi biliyorsun. Neden söylüyorum her şeyi biliyorsun diye. Onun da belgesi var. 1 metrekarelik kamu arazisi, Türkiye'nin neresinde olursa olsun, kiralanacaksa, satılacaksa, Erdoğan'dan izin gerekiyor. Resmi Gazete'de yayınlandı bunlar. O nedenle ben sana başçalan diyorum. Bütün bu olayları biliyorsun sen. Bunların yatacak yeri yok. Emin olun hükümetten düşsünler Türkiye'de göremezsin bunları.
-"YOLSUZLUKLARI AKLAMAYA ÇALIŞAN BİR KİŞİ VARDIR ADALET BAKANI OLARAK ONUN ADI DA BEKİR BOZDAĞ'DIR"-
Sonra ortaya çıktı ki, meğer Bakan da telefon etmiş. Ne diyor, müdahale etmek için telefon etmedim, bilgi almak için ettim. Ulan müsteşar söyledi, telefon etti, sana bilgiyi verdi, sen ne diyorsun, savcıyı değiştir diyorsun. Doğrudan müdahale etmek demektir .Adalet Bakanlığı şu anda boştur. Yolsuzlukları aklamaya çalışan bir kişi vardır Adalet Bakanı olarak onun adı da Bekir Bozdağ'dır.
-"BAŞÇALAN NE YAPTI, İKİ VİLLA UĞRUNA DEVLETİN VALİSİN SATTI"-
Bu villa düşkünlüğü bunlara nereden geliyor? Hepsi de havuzlu olacak. Nedir bu villa hastalığı? Öbür dünyaya giderken zaten kefenle gideceksin. Ama emin olun bunlar kefene kesin cep yapacaklardır. Bunların özel bir yeşil merakı var. Yeşil derken doğayı anlamayın, dolar yeşili merakı var, böyle bir hastalıkları var.
Urla'da bir koy. Birinci derece SİT alanı. İnşaata başlamış, kim, Mustafa Latif Topbaş. Ama bunu Sayın Başbakan demiyor, abi diyor. Vali diyor ki kardeşim yasa var, kanun var, sen birinci derece SİT alanının üzerinde inşaat yapamazsın. O da abisine şikayet ediyor. Abi inşaat yapacağım, iki villa da size ait malum, vali izin vermiyor. Başçalan ne yaptı, iki villa uğruna devletin valisini sattı. SİT alanını değiştirdiler, valiyi gönderdiler, raporları aldılar, o raporların da rüşvetle alındığı ortaya çıkacak. Beyefendi oraya villa yaptırdı. Öyle bir havuz yap ki diyor ikinci kattan bakılınca bizim havuz görülmesin.
-VATANDAŞLARA VE İŞADAMLARINA SESLENDİ-
Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum. Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren değerli yurttaşlarıma sesleniyorum. Türkiye'yi kirlilikten arındıralım.
Bütün iş dünyası kaygı içinde. Onlara da söylüyorum. Siyasi partilerle kirli pazarlıklar içine giren iş dünyası önce kendi grubuna zarar verir. Kirli pazarlıklar içine giren iş dünyası mensuplarını kendi aranızdan ayırın. Bırakın onlar gitsin Erdoğan'ın etrafında kümelensinler.
Türkiye'nin en büyük gazetelerinden birisi, patronu kim belli değil. Sabah gazetesi patronu kim, Takvim gazetesi kim bunların patronu.
Bazı televizyon kanalları, belli devrelerde belli kişilere veriliyor, kim bu talimatı veriyor, başçalan?
Biz birlik içinde olmalıyız. Biz kardeşçe yaşamalıyız."
Demokrat Parti'den 60 kişi CHP'ye katıldı. Kılıçdaroğlu, rozetleri temsilen 4 kişiye taktı. (ANKA)
28.01.2014 16:48:32
Kılıçdaroğlu: Alnına yazacağım!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Sarıgül klasörü fotoğrafını gösteren Erdoğan'a fotoğraf ve belgeyle cevap verdi.