İşte YPG'nin kanlı geçmişi

Erzurumajans-Türkiye'nin 9 Ekim'de Suriye'nin kuzeyinde YPG/PKK ve DEAŞ terör örgütlerine karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı'nı engellemek isteyen çevreler kirli algı operasyonlarını her geçen gün daha da artırıyor. Kimileri Türkiye'yi engellemek için karşı operasyondan kimileri de ekonomik yaptırımlardan, ambargolardan bahsediyor.

Ancak Suriye'de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası Türkiye-Suriye sınırının 480 kilometrelik bölümüne çöreklenen ve bugün Türkiye karşıtı açıklamalarda bulunan birçok ülkenin destek verdiği hatta vatandaşının da saflarına katıldığı bukalemun terör örgütü YPG/PKK ile onun varoluş sebebi DEAŞ'ın hedefindeki ülkenin uluslararası anlaşmalardan doğan kendini savunma hakkı olduğunu gözardı ediliyor.

YPG/PKK'lı teröristlerin, laboratuvar örgüt DEAŞ ile sözde mücadelesinin engellendiği yalanıyla dünya ayağa kaldırılmak isteniyor. Daha da ileri giderek Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu ile Suriye-Türkiye sınırlarında temizlediği DEAŞ'ı yeniden diriltme çabası içinde olduğu yalanı aynı çevrlere tarafından dünyaya servis ediliyor. Bir zamanlar rejim, ardından Rusya son olarak ABD'nin himaye ettiği, hatta lojistik destek verdiği YPG/PKK'ya yönelik operasyonu Türkiye ne için yapıyor? İşte cevabı;

DEAŞ'ın  Ayn el-Arab (Kobani) saldırısı sonrası HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından 6 Ekim 2014'te yapılan açıklamanın ardından terör örgütü YPG/PKK yandaşları Türkiye'nin 35 ilinde gerçekleştirdiği şiddet olaylarında 2 polis şehit oldu. Diyarbakır'da Kurban Bayramı dolayısıyla yoksullara kurban eti dağıtan Yasin Börü ve üç arkadaşının da aralarında bulunduğu 31 kişi hayatını kaybetti, 221 vatandaş ile 139 polis yaralandı.

YPG/PKK'lı teröristler son 4 yılda işgal ettikleri Suriye topraklarından Türkiye tarafına çok sayıda taciz ateşinde bulundu. Türkiye içinde gerçekleştirmek istediği sansasyonel eylemlerin birçoğu güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla önlenirken; Hatay, Kilis, Gaziantep, Mardin, Şanlıurfa gibi sınır şehirlerimizden ülkemize sokmak istedikleri çok miktarda patlayıcı, güvenlik güçlerince ele geçirildi. Eylem hazırlığındaki birçok terörist de yakalandı. Terör örgütünün Türkiye'ye sızmak için 2016-2018 yıllarında kazdığı Mardin'in Nusaybin ilçesinden Suriye'nin Kamışlı bölgesine açılan 35 metre ile 400 metre uzunluklarındaki 5 tünel bulundu. Tüneller, güvenlik güçlerince kapatıldı.  

Türk Silahlı Kuvvetlerince (TSK) Afrin'e düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı ise terör örgütü YPG/PKK'nın Suriye'nin kuzey batısındaki varlığına büyük darbe indirdi. Harekâtın başladığı ve devam ettiği tarihlerde işgalleri altındaki bölgeden Hatay ve Kilis'teki sivilleri hedef alan teröristler Hatay'a 60, Kilis'e ise 34 roket ve havan toplu saldırıda bulundu. Bu saldırılarda 7 vatandaşımız şehit oldu, 113 vatandaşımız da yaralandı. Teröristlerin Hatay ve Kilis'teki sivil yerleşim yerlerine yönelik saldırılarında çok sayıda ev, araç ve iş yeri, ibadethane hasar gördü.

Terör örgütü YPG/PKK, 2015-2017 yıllarında Hatay ve Kilis sınırlarındaki hudut karakollarına 12 saldırı düzenledi. Bu saldırılarda 2 asker şehit düştü, 1 asker de yaralandı. Teröristler, 2017 yılı Nisan ayında Şanlıurfa'nın Akçakale-Suruç ilçeleri arasındaki bir tanka havan topu ile saldırdı. Herhangi bir kaybın yaşanmadığı saldırıya misliyle karşılık verildi. Aynı dönemde YPG/PKK'lı teröristler Mardin'deki hudut karakollarına da 5 kez saldırıda bulundu. 3 askerin hafif şekilde yaralandığı saldırılara anında karşılık veren güvenlik güçleri, terör hedeflerini etkisiz hale getirdi. Teröristlerin, 2018 yılının Ocak ayında, Mardin'in Nusaybin ilçesindeki hudut karakoluna iki gün üst üste açtığı taciz ateşinde herhangi bir can kaybı yaşanmadı.

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Suriye'de terör örgütü YPG/PKK'nın işgal ettiği bölgeden Türkiye'ye geçen Suriyeli 8 şüpheli 146 kilogram patlayıcı ile yakalandı. Teröristlerden biri ifadesinde, patlayıcıların bir kısmını dedektör köpeklerin bulmaması için pul biberle kaplayarak toprağa gömdüklerini itiraf etti. Hatay'dan Gaziantep'e giden bir aracı, 8 Ağustos 2018'de şüphe üzerine durduran güvenlik güçleri, araçta 25 kilogram patlayıcı ele geçirdi. Suriye'den Hatay'a girdikleri belirlenen Suriyeli teröristlerin evinde yapılan aramada da 5 kilogram patlayıcı bulundu.

Ağustos ayında da terör örgütü YPG/PKK kontrolündeki Telabyad bölgesinden Türkiye'ye geçen ve canlı bomba eğitimi aldığı belirlenen bir terörist yakalandı. Mardin'de de bir araçta yapılan aramada 247 kilo 8 gram patlayıcı ve düzenek ele geçirildi. Patlayıcıları, YPG/PKK işgalindeki Suriye topraklarından Türkiye'ye sokan teröristlerin, Türkiye'deki metropol şehirlerde eylem hazırlığında olduğu tespit edildi. Kilis'e bağlı Bulamaçlı köyü kırsalında, terör örgütü YPG/PKK'ya ait 8 anti personel roketatar mühimmatı başlığı, 275 elektrikli fünye, 9 sevk fişeği ve 67 Kalaşnikof tüfeği şarjörü bulundu.

YPG/PKK'lı teröristler hain yüzünü 16 Şubat 2016 akşamı mesai çıkışında Ankara'da yeniden gösterdi. Kayıpların maksimum olması hedeflenerek Merasim sokakta askeri servis araçlarının geçişi sırasında bomba yüklü araç patlatıldı. Ne yazık ki bu saldırıda 28 insanımızı şehit verdik, 61'i de yaralandı. Genelkurmay ve kuvvet komutanlıklarının olduğu bölgede hem TSK'yı hem de günlük hayatı hedef alan saldırıyı gerçekleştiren canlı bombanın Suriye uyruklu YPG'li Salih Necar olduğu tespit edildi.

Gelelim son 4 günde yaşanan olaylara harekâtın başladığı andan itibaren YPG//PKK'lı teröristler Suriye'den Suruç, Akçakale, Nusaybin ve Ceylanpınar'a 400'den fazla roket ve havan attı. Üstelik yine sivilleri ve gazetecileri hedef alarak bu saldırıları gerçekleştirdiler. Aralarında haklarını savunduklarını iddia ettikleri (!) Kürt vatandaşlarımızın, Suriyeli mültecilerin, kundaktaki bebeklerin de olduğu 17 kişiyi şehit ettiler. Bu saldırıları yaparken de Çocuk parklarını, hastaneleri ve ibadethaneleri kullandılar ki Türkiye'nin karşılık vermesi halinde “Sivil katliamı yapılıyor, bunu durdurun” yalanına kılıf uydursunlar.