''İki tane ayyaşın yaptığı yasa...''

Başbakan Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuşuyor...

Erzurumajans-Mayıs ayının son haftalarında 27 Mayıs'ın yıldönümünü yaşıyoruz. 27 Mayıs müdahalesinin ardından tertip bir mahkeme suretiyle idama mahkum edilen Adnan Menderes'i, Hasan Polatkan'ı ve Fatin Rüştü Zorlu'yu rahmetle yad ediyorum.

Merhum Menderes 1950'de iktidarı aldığında ilk olarak İstanbul'un fethinin kutlanması adımını atmıştı. 27 Mayıs darbesinin ardından 29 Mayıs'ı kutlamayı yasakladılar. Biz bunu çok önemsedik. Yarın da fetihin yıldönümünü kutlayacağız. Üçüncü Boğaz Köprüsü'nün yarın temelini atıyoruz. İstanbul ulaşımına inşallah yeni bir kolaylık ve zenginlik katacak.

Hükümet olarak 2023'ü bir hedef olarak tespit ettijk ve şu anda bu hedeflere kararlılıkla yürüyoruz. 2023'te doğan çocuklar için 2071'i de bir hedef olarak tayin etmiştik. 2053'ü de gençlerimiz çocuklarımız için bir hedef olarak ilan ettik.

Kimileri insanı haşa düşünen bir hayvan olarak ilan etmiştir. Kimileri insanı sadece emekten ibaret, kimileri de tüketiciden ibaret görmüşlerdir. Bir kere biz insana yönelik tüm bu nitelendirmelerin tamamen karşısındayız. Bizim için insan Allah'ın yeryüzündeki halifersidir. Eşref-i mahlukat yani yaradılmışların en şereflisidir. Biz insanı asla sadece maddi ihtiyaçları olan bir varlık olarak göremeyiz. İnsanı manevi ihtiyaçlarını giderdiğinde huzur bulabilen bir varlık olarak görürüz. Yolar, köprüler yapmak, çocuklara bilgisayar vermek, derslikler yapmak, ekonomik ihtiyaçları karşılamak elbette önemlidir ama yetmez. Biz insanlara manevi ihtiyaçlarını da karşılayacak hizmetlerde bulunmakla mükellefiz.

2053'e giderken biz bu ülkede binlerce Fatih, yüzbinlerce Ulubatlı Hasan Akşemseddin, Molla Gürani yetişsin istiyoruz. Biz tarihte kalmıştek bir Mimar Sinan'la yetişemeyiz. Bununla övünüp kendimizi teselli edemeyiz. Bizim yüzlerce, binlerce Mimar Sinan'a ihtiyacımız var. Bir tek Itri ile de yetinemeyiz. Yüzlerce Itri yetiştirmek zorundayız. Çocuklara sadece bilgisayar vererek, derslikler yaparak yeni Mimar Sinan'lar, yeni Itri'ler yetiştiremeyiz. Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştaki gençlerimize Fatih ruhunu teneffüs ettirmek zorundayız.

Bir taraftan bu adımlaa atılırken, medya farklı bir dünyayı yaşıyor. Dizilerle, programlarla gençlerimize çok daha farklışekilde uygulamalar getiriliyor. Malesef son iki yüzyıldır gençlerimiz özgüvensiz, ithalci ve taklitçi olarak yetiştirilmiştir.

Bu ülkede on yıllardır insanlara dayatma yapıldı. Biz hiçbir dayatmanın içinde değiliz fakat hiçbir zaman da dayatmaya müsamaha göstermeyiz. Biz ortaya tercihler koyarız. Çoğunluğun azınlığa tahakküm etmesine karşı çıkarız ama aynı zamanda azınlığın da çoğunluğa dayatmalar yapmasının önünde dururuz.

Değerli kardeşlerim, hafta içinde TBMM tarihi bir adım atarak, bağımlılık yapan maddelerin kullanımıyla ilgili önemli bir düzenleme yaptı. Öncelikle Fatih nesline fethin 560. yıldönümünde böyle anlamlı bir düzenleme yapan sizleri kutluyorum. Siz bütün saldırılara göğüs gerdiniz, bütün hakaretlere sabırla tahammül ettiniz.

Bilim bunun zararlı olduğunu kabul ediyor. Bugün birçok hastalıkların anası budur, bu ortada. Basit gördüğümüz sigara aslında insanı lime lime doğruyor. Bunu birçok yere çekenler olabilir. 'İnancı nedeniyle, İslam böyle emrettiği için yapıyor' diyebilirler. Bunu din emrediyor diye, doğrunun karşısında mı duracaksıınız. İki tane ayyaşın yaptığı yasa sizin için doğru oluyor da inancın emrettiği bir yasal düzenleme neden sizin için engellenmesi gerekn bir olay haline geliyor. Kaldı ki; biz ortaya tercihler koyuyoruz. Tamamen yasaklanması söz konusu değil. 58. madde, gençliğin korunması maddesi bizdenn önceki iktidarlar tarafından hazırlandı.

Biz bu düzenlemeyi gençlerimiz, çocuklarımız için, sağlıklı nesiller yetiştirmek için yaptık. Biz bu düzenlemeyi milli, manevi duygularla geleceğe yürümek için yaptık. Hiç kimse bunu farklı yerlere çekmesin.

Günlerdir Türkiye'de ve yurtdışında 'Türkiye'de alkol yasaklandı' diye propaganda yapılıyor. Bunu söyleyenler en hafif tabirle yalancıdır. Bizim yaptığımız sadece bir düzenlemedir. Biz hiçbir şeyi yasaklamadık. Bizim yaptığımız düzenleme, gelişmiş ülkelerden daha geride bir düzenlemedir.

Trafikte trafik kazaları olduğu zaman şoför koltuğunun altında, yanında şişeleri polisler bulur. Evde anne feryat eder. Ama anne sen çocuğunun daha önce ne yaptığını biliyor muydun? Kafayı buuluyor yola çıkıyor. Bir başka arabayla çarpışıyor, çarpıştığı adam alkolik değil. Onun ne günahı var. Peki bir devlet olarak biz buna karşı tedbir almak zorunda değikl miyiz? Bu ülkede trafik terörü denilen bir vahşet var. Bunu da en önemli sebeplerinden bir tanesi alkollü olarak araç kullanmaktır. Buna tedbir almayalım mı? Eminim bu düzenlemenin ardından trafik kazaları azalacaktır, hastalıklar azalacaktır.

Biz öyle sokaklar, caddeler biliyoruz ki belli bir saatten sonra çocuklar, kadınlar giremez. Ben Kasımpaşa'da yaşadım. Beyoğlu'nu iyi bilirim. Oralarda ne olup bittiğini iyi bilirim. Bazı köşe yazarları 'oldu bittiye geldi' yazıyor. Ne oldu bittisi yahu. Biz yıllardır üzerinde çalışıyoruz.

Şimdi soruyorum; aile içi şiddet, boşanma, geçimsizlik. Bakıyorsunuz altındann bağımlılık çıkıyor. Kafa iyiyse evde tekme tokat hanımını duman ediyor. Bunlar vaka. Bunları görmezden gelemeyiz.

Ben CHP yönetimine şunu söylüyorum. Siz yine aynı şekilde devam edin. Ama CHP'ye gönül veren vatandaşlarımıza da diyorum ki; bu CHP'nin peşinden sakın gitmeyin.

Hiç kimse alkolü bir kimlik meselesi haline getirmesin. Bu düzenleme hiç kimsenin kimliğine, ideolojisine, yaşam tarzına yönelik değildir. İçeceksen yine git alkolünü al, iç. Biz buna karşı değiliz.

Ben yeniden bu düzenlemede emeği geçen herkese teker teker teşekkür ediyorum. Düzenlemeye destek veren MHP'ye de teşekkür ediyorum. 

28.05.2013 13:16:14