'İçimizde ne nefret, ne intikam duygusu var'

Başbuğ, yapılan haksızlıklara karşı intikam duygusu taşımadığını belirterek, "Hiçbir zaman ne içimizde nefret duygusu var, ne intikam duygusu var. Biz adalet istiyoruz" dedi.

Erzurumajans-Başbuğ, yapılan haksızlıklara karşı intikam duygusu taşımadığını belirterek, "Hiçbir zaman ne içimizde nefret duygusu var, ne intikam duygusu var. Biz adalet istiyoruz" dedi.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yapılan haksızlıklara karşı intikam duygusu taşımadığını belirterek, "Hiçbir zaman ne içimizde nefret duygusu var, ne intikam duygusu var. Biz adalet istiyoruz" dedi.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u ziyaret etti. Çıkışta dışarıda tutuklular için nöbetlerini sürdüren vatandaşlar için kitaplarını imzalayan Başbuğ, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Balyoz davasında gelinen noktanın herkes tarafından bilindiğini söyleyen Başbuğ, "Balyoz Davası'nın ne olduğunu sağır sultan bile duydu Türkiye'de. Bu arkadaşlarımız daha ne kadar süre burada tutuklu kalacaklar? Balyoz Davası'ndan mağdur durumda bulunan bu 237 arkadaşımızın kendilerinin ve ailelerinin çektikleri acılara artık son verilsin. Yeter. Herkes çıkıyor ve bu davanın boş olduğunu, tamamen dijital veriler. Hiçbir imzalı belge yoktur. Tamamen dijitaldir" dedi.

Cezaevinde Hanefi Avcı'yı da ziyaret ettiğini söyleyen Başbuğ, "Ben Hanefi Avcı'nın da bir hukuk cinayetiyle karşı karşıya olduğuna inanıyorum. Hanefi Avcı'yla ilgili herkes diyor ki, her şey ortada. Yanılmıyorsam 36 aydır tutuklu. Aldığı ceza esasında 5 sene. O davadan da tek tutuklu o. Neresinden bakarsanız bakın içler acısı bir durum. Devrimci Karargah Örgütü'ne üye olmak, destek olmak vs. Hanefi Avcı'ya yapılanı da doğru bulmuyorum" diye konuştu.

Yapılan haksızlıklara karşı intikam duygusu taşımadığını söyleyen Başbuğ, "Hiçbir zaman ne içimizde nefret duygusu var, ne intikam duygusu var. Biz adalet istiyoruz. Haksız yere Silivri'de, Hasdal'da, Sincan'da diğer cezaevlerinde tutulan son arkadaşımız da serbest bırakılıncaya kadar bize rahat etme olanağı yok. Bu cezaevlerinde haksız yere tutulan bütün arkadaşlarımızın serbest kaldığı gün, tutuksuz yargılanma imkanının sağlandığı gün kendimizi ancak biraz rahatlamış olarak kabul edebiliriz" ifadelerini kullandı.

İLKER BAŞBUĞ: "GİZLİ TANIK OLAYI TÜRK ADALETİNİN KANAYAN YARASIDIR"

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, Türk yargısının içerisinde bulunduğu durumun en önemli nedenlerinden birisinin gizli tanık müessesesi olduğunu söyleyerek, "Gizli tanık olayı Türk adaletinin kanayan yarasıdır. Bu sisteme mutlaka son verilmelidir" dedi.

Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski emniyet müdürü Hanefi Avcı, emekli Orgeneral Bilgin Balanlı ve emekli Orgeneral Hurşit Tolon'u ziyaret eden Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ziyaret ettiği arkadaşlarının durumunun iyi olduğunu söyleyen Başbuğ, yakın zamanda tahliye olmalarını temenni etti.

Emekli Orgeneral Hurşit Tolon'un bir gizli tanığın ifadesine dayanılarak cezaevinde tutulduğunu söyleyen Başbuğ, "Silahlı kuvvetlerden atılan bir gizli tanık ifadesine dayanarak maalesef Malatya'daki 'Zirve' cinayetine dahil edilmiştir. Burada önemli olan değerli arkadaşımın bu son gelişmeler çerçevesinde tutuklu halinin kaldırılması amacıyla ilgili mahkemelere müracaatlarda bulunuldu. Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müracaat yapıldı. Mahkeme başkanı tahliye yönünde karar veriyor, maalesef diğer iki üyesinin aleyhte oy vermesi neticesiyle tutukluluğu devam etti. Mahkeme başkanı 17 yıllık hakim. Kendisiyle ilgili olarak düşüncelerini de karara yazmış. Diyor ki 'Hurşit Tolon'un suçlanması bu davada hem sanık hem gizli tanık olan bir kişinin ifadesine dayanmaktadır. Bu gizli tanığın ifadesiyle bir kişi suçlanamaz. Mutlaka bu durumlarda gizli tanığın söylediği hususların başka delillerle desteklenmesi lazım.' Türk yargısının bugün geldiği noktanın en önemli nedenlerinden birisi gizli tanık müessesesi. Rezalet bir müessese" dedi.

Yargı sisteminin içerisinde bulunan bütün hakim ve savcıların aynı kefeye konulamayacağını söyleyen Başbuğ, "İşte Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı buna iyi bir örnek. Demek ki Türkiye'de hakimler de var. Bunu da söylemeliyiz. Maalesef anlaşılmaz derecede mahkemenin iki üyesi daha var. Yeni mezun olmuşlar. 5 aylık iki bayan hakim. Bu iki bayan hakimin tutukluluk aleyhine karar vermesiyle arkadaşımızın tutukluluğu devam ediyor. Bu tabii ki üzerinde düşünülmesi gereken bir olay. Gizli tanık olayı Türk adaletinin kanayan yarasıdır. Bu sisteme mutlaka son verilmelidir" diye konuştu.

BAŞBUĞ'DAN TEKİN'E MORAL ZİYARETİ

Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ, Çapa Tıp Fakultesi'nde kanser tedavisi gören emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i ziyaret etti.

Eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ, Çapa Tıp Fakultesi Onkoloji servisinde pankreas kanseri tedavisi gören Balyoz ve Ergenekon davaları sanıklarından emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin'i ziyaret etti.

Yaklaşık bir saat içeride kalan Başbuğ'un ziyareti Tekin'e oldukça moral verdi. Tekin'in eşi Müge Tekin ise ziyarete gelen Başbuğ'u ziyaretin sonunda kapıya kadar uğurladı. Müge Tekin, Başbuğ'a ziyaretinden ötürü teşekkür etti ve sarılarak uğurladı.

Çıkışta basın mensuplarının sorularına yanıt veren Başbuğ, "Beklentimin üzerinde iyi gördüm. Direnci ve morali yerindeydi. Muzaffer'i ben küçüklüğünden beri tanıyorum. Çok dirençlidir güçlüdür. Allah'ın yardımıyla ailesinin desteği ile bu hastalığı yeneceğine inanıyorum. Şuanda sağlık durumu iyi. Hastanede gereken ilgi ve tedaviyi sağlıyormuş. O açıdan da ben çok mutlu oldum. Bu tip durumlarda moral çok önemlidir. Umut ediyorum bu hastalığında üstünden gelecektir" dedi.

24.03.2014 23:19:17