Erzurumajans-AK Parti Genel Başkan Başdanışmanı Hüseyin Çelik, çözüm sürecinde gelinen noktaya ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Zaman'ın haberine göre geçmişte ilgili kurul ve toplantılarda yaptıkları uyarıların ciddiye alınmadığını söyleyen Çelik, kendi blog sayfasında yayınladığı yazılı açıklamada, sorunun 'akıl'la çözülmesi gerektiği üzerinde durdu. PKK'nın hendek siyaseti ile bölge insanını felakete sürüklediğini belirtti. PKK'nın şehirlerde yerleşmesinin sorumluluğunu ise 'etkili ve yetkili' isimlerin alması gerektiğini belirtti. İyi niyetle başlayan çözüm sürecinin maalesef katledildiğini ifade eden Çelik, "Parmaklar tetikten çekilecek ve tüm silahlı PKK'lı unsurlar ülke sınırlarını terk edecekti. Birinci şarta hem devletin silahlı güçleri hem de PKK uydu. Ancak silahlı PKK'lılar ülkeyi terk etmek yerine gelip şehre yerleştiler." ifadelerini kullandı. Hüseyin Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle:
GÜVENLİK GÜÇLERİ, ELLERİ KOLLARI BAĞLI BEKLEDİLER: "Çözüm sürecini bozmamak adına ve tamamen iyi niyetlerle, valiler, kaymakamlar, savcılar, hakimler, polis, asker, jandarma ve korucular, PKK'nın yapıp ettikleri karşısında adeta elleri kolları bağlı sabrın sınırlarını zorlayarak beklediler. PKK, çözüm sürecini kendi lehine ama Kürt halkının aleyhine istismar etti. Gelinen nokta, siyasetin inisiyatifi silaha terk etmesidir."
ZAMANINDA GEREKLİ UYARILARI YAPTIK: "Biz, bölgeyi ve bölgenin dinamiklerini bilen birisi olarak, 2009'dan itibaren olanları ve olabilecekleri, Bakanlar Kurulu'nda, AK Parti MYK ve MKYK'sında, nihayet çözüm süreci konulu tüm özel toplantılarda yetkili arkadaşların, Sayın Başbakan'ın ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın huzurunda, bütün açıklığı ve netliği ile ortaya koyduk."
KEŞKE YANILMIŞ OLSAYDIK!: "Zaman zaman kendisini çözüm sürecinin romantizmine kaptırarak bütün fotoğrafı görmek istemeyen bazı yetkili arkadaşların ciddi tepkilerine de muhatap olduk. 2014'teki Afyonkarahisar'daki toplantıda benzer bir yaklaşımla endişelerini dile getiren milletvekilleri, bu yetkili arkadaşların tepkisiyle karşılaştı. Ancak zaman, bizi ve konuyu bizim gibi gören milletvekillerini haklı çıkarmıştır. Keşke yanılmış olsaydık da bugünkü manzara ile karşılaşmasaydık."
SUR, KADİM DİYARBAKIR'DIR: "Ölümler her iki yakada da kinleri, nefretleri ve öç alma duygularını büyütüyor. Bazıları Sur'u Diyarbakır'ın herhangi bir ilçesi zannedebilir. Ancak bilenler bilir ki, Sur kadim Diyarbakır'dır, yani Diyarbakır surlarının çevrelediği tarihî Diyarbakır şehridir. Fatih ilçesi, İstanbul için ne ise Sur da Diyarbakır için aynı şeydir. PKK, ağır silahlarıyla gelip metropol bir şehre yerleşmişse bunda kendisi için ders ve sorumluluk çıkaracak birçok etkili ve yetkili olmalıdır. Bir AK Partili, bir Kürt ve her şeyden önemlisi bir vatandaş olarak ızdırap duyuyorum."
KABA GÜÇ KULLANMAK YARAYI DERİNLEŞTİRİR: "Kısa ve orta vadede silahlı mücadele, terörle mücadelenin olmazsa olmazıdır. Ya uzun vade daha ne kadar uzayacak? Silah kaba güçtür. Siyaset, konuşma, müzakere, diyalog ise yumuşak güç. Kaba güç de ancak akılla yani yumuşak güçle idare edilirse bir işe yarar. Aksi takdirde yarayı derinleştirir."
Akıl devreye sokulmazsa hep birlikte kaybederiz
"Özetle demem o ki, silahlı mücadele devam ederken siyaset, yani akıl bütün imkânlarını devreye sokmalıdır. Bunun yolunu, yöntemini ve kapsamını da akıl tayin edecektir. Yeter ki akla yol verilsin. Aklımız duygularımızı idare ederse milletçe kazanırız. Tersi olur da duygularımız aklımızı idare ederse hep birlikte kaybederiz. Ben, bu ülkede toprak bölünmesi olmayacağına inananlardanım. Ne var ki, gönüller ve beyinler bölündükten sonra toprak bütünleşik kalmış neye yarar. Unutmayalım ki toprak insan içindir; insan toprak için değil."