HES direnişinin ardından

Bağbaşı`nda HES karşıtı direnişin simgesi olan Ayşegül, Leyla ve Ayşe Palandöken Gazetesi`nden Levent Akpınar`a konuştu...

Levent AKPINAR`ın haberi-Tortum İlçesine bağlı Bağbaşı Beldesinde yaptırılacak olan Hidro Elektrik Santrali(HES) projesine direnen belde sakinleri iş makinelerinin jandarma ve polis kontrolünde çalışmaya başlamasıyla 3 gün önce direnişe son vermişti. Yaptıkları direnişlere rağmen bir sonuç alamayan belde sakinleri umutsuz bir şekilde çalışmaları izlerken, kadınlar bahçelerde, erkekler ise kahvehanelerde siyasilerden gelecek olumlu bir haberi bekliyor. Adeta hayata küsen ağzını bıçak açmayan köylüler direnişin kırılmasından 3 gün sonra konuştular. İş makinalarının beldeye girmesiyle gözyaşlarına boğulan genç genç kızlar, “Emeğimizi, aşımızı elimizden almaya geldiler. Yaşam alanlarımızı yok ediyorlar” diyerek çalışmaların durdurulması için bir kez daha siyasilere seslendiler.

 

“BU KATLİAMA İZİN VERMEYİN”

 

Tortum ilçesine bağlı Bağbaşı Beldesi`nde yaklaşık iki yıldır Hidroelektrik Santrali`nin (HES) kurulmasına karşı eylem yapan vatandaşların direnişi kırıldı.Beldede HES yapımı için çalışmalar başlatılırken aylardan beri iş makinelerin çalışmasına izin vermeyen kadınlar, duygulu anlar yaşadı. Beldede bulunan bahçelerinden kazandıkları parayla geçimlerini sağladıklarını belirten genç kızlardan Ayşegül Yalçınkaya( 16), Leyla Yalçınkaya (17) ve Ayşe Bingöl(18) yaşadıklarını anlattılar. Ailelerinin geçimlerini buradaki bağ ve bahçelerden sağladıklarını belirten Ayşegül Yalçınkaya, yapılacak HES projesiyle yaşam alanlarının ellerinden alınacağını ileri sürdü. İş makinelerinin beldeye girdiğini görünce gözyaşlarına hakim olamadığını ifade eden Yalçınkaya, “ Biz 6 nüfuslu bir aileyiz. Babam geçimini çiftçilik yaparak sağlıyor. Evimizin masrafları, okul masraflarımız buradan sattığımız meyve ve sebzelerden aldığımız parayla karşılanıyor. Şimdi birileri gelmiş biz sizin bahçelerinizi, ağaçlarınızı kurutacağız. Yaşam alanlarınızı elinizden alacağız diyor. Bu yapılanlara karşı tepkisiz kalmak mümkün değil. 2 yıldır iş makineleri çalışmasın diye direnişimizi sürdürdük. Hep bir umutla HES inşaatının yapılmayacağını hayal ettik. Ancak yargının açtığımız karara red cevabı vermesi, iş makinelerinin çalışmaya başlaması, umutlarımızı yıktı. Buradan Başbakan’ımıza sesleniyorum. Beldemizden AK Parti’ye yüzde 87 oy çıktı. Bizim sesimize kulak versin. Yaşam alanlarımızı elimizden almak isteyenlere dur desin” dedi.

 

LEYLA YALÇINKAYA: BİZİ BİR EKMEĞE MUHTAÇ EDECEKLER

 

Aşgül Yalçınkaya’nın ablası Leyla Yalçınkaya da HES’e dur derken en çok sıkıntı yaşayan genç kızlardan biri. Mahkeme tarafından "Direnişe katılan HES`e karşı eylem yapan kişilerle bir daha ilişki kurmama" cezası verilen Yalçınkaya, sonuna kadar direneceklerini belirtiyor. HES’in yapılacağı Ödük Vadisi’nde yaklaşık 10 bin kişinin göçe zorlanacağını ifade eden Yalçınkaya, “Biz devletimizi seviyoruz. Bugüne kadar bir tek asayiş olaylarının olmadığı beldemiz, direnişlerle gündeme geldi. İş makinelerini engelledik diye inanılmaz cezalar aldık. Binlerce ağacımız kurumasın diye elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Yaşam alanlarımızı elimizden alarak bizi fukaralığa mahkum ediyorlar. Binlerce ağacımız kuruyacak. Hayvancılık bitecek. Babalarımız işsiz kalacak. Artık burada yaşayamayacak, göç etmek zorunda kalacağız” diye konuştu.

 

AYŞE BİNGÖL: EMEKLERİMİZ BOŞA GİDECEK DİYE AĞLADIM

 

İş makinelerinin beldeye girdiğini görünce sinir krizi geçirdiği belirten Ayşe Bingöl(18)ise meyve sebzesiyle ünlü beldelerinin bu özelliğini kaybedeceğini düşündüğü için gözyaşlarına hakim olamadığını söyledi. Yıllarca verilen emekler sonrasında binlerce ağacın yetiştiğini, seraların oluşturulduğunu ifade eden Bingöl, “Biz bu bahçelerde büyüdük. Küçük yaşlardan itibaren sebzelerimizi kendi ellerimizle ektik. Bu ürünleri satarak evimizi geçindirdik. Okul masraflarımız bile bu ürünlerden kazandığımız parayla karşılanıyor. Ödük Vadisi’ne kurulacak HES inşaatıyla suyumuzu kesecekler. Tüm ağaçlarımızı kurutacaklar. Buna karşı direnmemek mümkün mü.?  Umarım Başbakanımız bu feryadımızı duyar ve bu vadinin kurumasına izin vermez” dedi.

 

BİNLERCE AĞAÇ YOK OLACAK

 

Bağbaşı, Pehlivanlı, Serdarlı, Dikmen ve Uzunkavak köylerini içine alan HES projesinin milyonlarca meyve ve doğa ağacının yok olmasına neden olacağını ifade eden köylüler ise siyasilerden gelecek müjdeli haberi bekliyor. HES inşaatı için bölgenin meyve ve sebze ihtiyacını karşılayan Ödük Vadisi’ne kurulmasına bir anlam veremediklerini belirten köylüler, “ 10 bin dönüm tarım arazisi yok edilecek. Yıllık 2 bin ton organik meyve ve 800 ton sebze üretimi duracak. Devlet su İşleri ve HES Projesi’ni yapan şirketin taahhüt ettiği can suyu ile tarım arazilerinin sulanması mümkün değil. Bu bölgede yaşayan 35 kuş türü göçüp gidecek. Yaklaşık 10 bin kişi buradan göç etmek zorunda kalacak. Bin yıllık tarihi olan Bağbaşı Beldesi suyla birlikte yok olup gidecek” diyerek tepkilerini dile getirdiler.

 

BELDEYİ SATILIĞA ÇIKARDILAR

 

HES inşaatının durdurulması için mahkemeye başvuran köylüler, red kararı verilmesi üzerine beldelerini satılığa çıkardı. Satılık pankartlarını beldenin girişine ve çeşitli yerlerine asan vatandaşlar, karardan geri dönülmesini istedi. Köylülerin avukatı Ercüment Şenol, Bağbaşı Beldesi ve Hödük havzasında birkaç HES projesi uygulandığını belirterek, yöre halkı ve civar belediye başkanları tarafından HES`lere yönelik 7 dava açıldığını ifade etti. 2010 yılından beri bu davaların sürdüğünü dile getiren Şenol, "Yapılan iki keşif, verilen bilirkişi raporu 3 Haziran 2011 tarihinde yetersiz bulunduğundan yeni bir keşif kararı alındı. 3 Haziran tarihinde aydınlanmayan dosya nasıl olmuş ta 7 Ekim 2011 tarihi itibariyle, 4 ay sonra aydınlanmıştır. Bunu bizim anlamamız mümkün değil." dedi.

 

HES DİRENİŞİ

 

Tortum`un Serdarlı, Bağbaşı ve Pehlivanlı beldelerinden geçen Ödük Çayı üzerine kurulacak HES`lerin yapımını engellemek için düzenlenen eylemlerde özellikle kadınlar ön plana çıktı. Polis, Jandarma ve özel güvenlik kuvvetlerinin direnişi kırmak için yaptığı çalışmalar sırasında yer yer çatışmalarda da çıktı. Yaşanan olaylar nedeniyle 260 kişinin jandarma tarafından ifadesi alındı. (Erzurum Ajans)


01.01.1970 02:00:00