Her ay ortalama 8 kişi de AIDS vakası görülüyor!

Doğu Anadolu Bölgesi'nde son yıllarda HIV vakalarında artış görüldü. Geçtiğimiz yıllarda ayda ortalama 2 yeni vaka tanısı konurken, bu sayı ortalama 8'e yükseldi. En sık erkeklerde görülen AIDS vakaları bölgede yüzde 300 arttı.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünyada 79,3 milyon kişi HIV’le (bağışıklık yetmezliği virüsü) enfekte oldu. HIV enfeksiyonunun tanımlandığı 1981’den günümüze yaklaşık 36,3 milyon kişi ise hayatını bu hastalıktan dolayı kaybetti. Türkiye’de de görülen AIDS hastalığı, erken tanı ve doğru tedaviyle kontrol altına alınabiliyor.

 

Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Ayşe Albayrak, HIV vakalarının artış nedenleri arasında korunmasız cinsel ilişki, çok eşliliğin ve seyahat imkânlarının artışı gibi sebepleri göstererek, “HIV’in ana bulaş yolu cinsel yolla bulaş. Özellikle intravenöz uyuşturucu kullananlar gibi, homoseksüellerde sık görüyoruz ama heteroseksüellerde de görüyoruz. Bölgemizde önceki yıllarla karşılaştırdığımızda bir artış var. İstatistikler de bunu söylüyor. Eskiden ayda birkaç vaka görürken bu sayı haftaya yayıldı. Ayda belki de iki ayda bir gördüğümüz yeni vaka sayısını artık haftada görüyoruz. 4 katı kadar bir artış var son yıllarda maalesef. Artışın nedeni de korunmasız cinsel ilişki, çok eşliliğin artışı ve seyahat imkânlarının artışı gibi nedenler. Amerika ve Avrupa’da artık HIV vakaları azalıyor. Cinsel ilişki esnasında korunma oranı artıyor çünkü. Ama Türkiye’de tersine bir durum var” diye konuştu.

 

En sık erkeklerde görülüyor

 

HIV’in Türkiye’de ve Doğu Anadolu’da daha sık erkeklerde görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Albayrak, “Erkeklerde daha sık görüyoruz, dünyaya baktığımızda kadınlarda daha fazla. Afrika’da özellikle, ana yeri de orası. Tüm Türkiye genelinde de, kentimizde ve bölgemizde de erkeklerde daha çok görülüyor. Korunmasız cinsel ilişki ile geliyorlar. Bir kısmında hiç hikâye alamıyoruz, saklıyorlar nasıl bulaştığını. ‘Asla öyle bir şeyim yok’ diyor ama bir şekilde bulaşmış. Tabi tek bulaş yolu cinsel birliktelik değil. Kan yoluyla da bulaşabilir. AIDS’li anneden bebeğine de bulaşabiliyor. AIDS’li bir hastanın kanı ya da enfekte materyalin açık yaraya değmesi ile de bulaşabilir. Ama biz sıklık olarak baktığımızda cinsel yol var” dedi.

 

 

Kontrol altına alınabiliyor

 

Doğru ilaç tedavisi ile hastalığın kontrol altına alınabildiğini kaydeden Prof. Dr. Albayrak, “HIV çok kötü bir hastalık. Tedavi olmayan hastalarda bulaştıktan bir süre sonra sessiz kaldıktan sonra yıllar boyunca çok ciddi immüniteyi bozacak enfeksiyonlar, kanserlerle seyredebiliyor. Hızla ölüme gidebiliyor. Ama şu anda kullanılan ilaçlar çok etkili. HIV’i tamamen temizlemiyor ama baskılıyor, ilerlemesini durduruyor. Hastalar ilaçları muntazam kullanırlarsa neredeyse HIV olmasa ömrü ne kadarsa o kadar yaşayabiliyor. Fark eder etmez ya da bir risk varsa hemen hekime başvurmaları lazım. Bazı hastalar hikâyeleri var ama doktora gitmiyorlar. Başka hastalıkları çıkıyor öyle tanı konuyor. Uzun süreli çok ciddi kilo kaybı, geçmeyen ishaller, ağızda yaralar, geçmeyen herpes, zona lezyonları, normaldekinden daha yaygın daha uzun süren, lenf bezi büyüklükleri gibi birçok belirtisi var. Bu tür şikayetlerle başka branşta hekimlere başvurup bize yönlendirilen hastalar da var. Mutlaka kondomla cinsel ilişki ve tek eşliliği öneriyoruz. Zaten aşısı olan bir hastalık değil. İlaç tedavisi var. Bu ilaçlar da düzenli kullanıldığında hasta kaliteli bir yaşam sürebiliyor” ifadelerini kullandı.

 

Hasta mahremiyeti öncelik

 

Hastaların deşifre olma korkusuyla utandığını söyleyen Prof. Dr. Albayrak, hasta mahremiyetine oldukça dikkat ettiklerini ifade ederek şunları söyledi; “İnsanlar bunlardan utanıp sıkılıyorlar. Bulundukları yerlerde doktora gitmek istemiyorlar. Kendi ilinde deşifre olmak istemiyor. Hastalık açık açık yazılmıyor bile kodlanıyor. Özellikle hastalık kesinleşene kadar çok titiz davranılıyor. Hasta mahremiyetine oldukça dikkat ediyoruz. Ama bu utanılacak bir şey değil. Tedavi olmadıkları sürece hem kendi hayatlarını hem de çevrelerindeki kişilerin hayatlarını riske atıyorlar. O yüzden belirti olmasa bile riskli bir durum varsa hemen hekime başvurmalarını öneriyorum.” Pusula

 


16.11.2022 13:42:19