Erzurum Ajans-Şehirlerarası yolların yanı sıra ili ilçeye bağlayan güzergahlarda yolculuk ve ticaret yapanların uğrak yeri olan hanları işleten hancılar ile bu hanlarda atlara nal çakan nalbantlar, otel ve motorlu taşıtlara yenik düştü.
Otel ve motorlu taşıt olmadığı dönemde başka il ve ilçelerden yük ve binek hayvanlarıyla gelenler veya köylerden hayvanlarıyla ürünlerini pazarda satmaya getiren köylüler, kendileri ve hayvanlarıyla birlikte kervansaraylarda veya hanlarda kalırdı. Han sahiplerine veya işletenlere hancı denirdi. Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunması nedeniyle onlarca kervansarayın bulunduğu Erzurum’da, her türlü ulaşım aracının gelişmesi ve motorlu taşıt araçlarının yaygınlaşması, otel ve motel gibi konaklama yerlerinin her yerde yapılması nedeniyle kervansaraylar ve hanlar tarihe karıştı.
Hanlarda ayrıca atların, katırların, eşeklerin ayaklarına daha doğrusu toynaklarına koruma amacıyla U şeklinde demircilerin yaptığı nal çakılırdı. Bu nalı çakan zanaatkarlara, nalbant denirdi. Bazı hanlarda hancı aynı zamanda nalbantlıkta yapardı.
Ayaklarına nal çakılacak hayvan, handa önce bir yere yularından bağlanırdı. Sonra bir yardımcı hayvanın nal vurulacak ayağını geriye doğru kaldırıp tutardı. Nalbant, hayvanı okşayıp severek, hayvanın ayağına özenle bakarak tırnağını muayene ederdi. Tırnak fazlalıkları bir keskiyle alınır, tırnak altı düzeltilirdi. Daha sonra tırnak ölçüsü alınıp yanındaki nallardan uygun olanını seçerdi. Sırayla hayvanın ayağına, daha doğrusu tırnağına çivileri çakıp nalı tuttururdu. Bu şekilde hayvanın ayağına taş, çakıl benzeri sert cisimlerin batması, tırnağının aşınması ve acı çekmesi önlenmiş olunurdu. Nal çakılmadığında tırnak aşınır ve hayvan her adım attığında tırnak kısmındaki hassas dokular acıdığından hayvan acı çeker;iş ve yolculuk aksardı. Nala çivi çakılırken hayvanın canı yanmazdı, ama bazı hayvanlara nal çakarken nalbantlar çok zahmet çekerlerdi. Teknolojik yaşamdaki hızlı gelişmeye paralel günlük yaşamdaki değişimle birlikte hanlar artık turistik alan haline gelirken, nalbantlık kırsal alanda az da olsa varlığını sürdürüyor.
11.08.2011 17:08:00