İHA'LAR TESPİT ETTİ
TSK'dan yapılan yazılı açıklamada, Bitlis ili Sehi ormanları bölgesinde; insansı hava aracı (İHA) ile tespit edilen teröristler ve barınma alanlarının 04 Ekim 2016 tarihinde yapılan hava harekatı ile imha edildiği, aynı gün saat 18.45 sıralarında R.E isimli şahıs ölü olarak, A.B isimli şahıs ise yaralı olarak Tatvan Devlet Hastanesine getirildiği belirtildi.
Açıklamada, Güvenlik güçlerinin olaya ilişkin yaptığı araştırma sonucunda; A.B. ve R.E'nin Sorej kod adlı D.E isimli bölücü terör örgütü mensubuyla görüşmek ve bölücü terör örgütüne erzak ve malzeme götürmek için Sehi bölgesine geldikleri ve söz konusu alanda teröristlerle birlikte bulundukları esnada, İHA'ların teröristleri tespiti ve uçakların belirlenen bölgeyi bombalaması sonucunda, R.E'nin hayatını kaybettiği, A.B'nin ise yaralandığının tespit edildiği ifade edildi.
TERÖR MEDYASI YALAN HABERLER GEÇTİ
Söz konusu olayın terör örgütüne yakın basın ve yayın organlarında "Ceviz toplamaya giden masum köylülerin TSK tarafından icra edilen hava harekatı ile vurulduğu" şeklinde yansıdığı, telsiz konuşmalarında ise teröristlerin olayı sakladıkları ve her zaman olduğu gibi yine yalana başvurdukları tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı kaydedildi.
YALANLARI ORTAYA ÇIKTI
Bölücü terör örgütü mensuplarının kendi aralarında gerçekleştirdikleri telsiz konuşmalarında; teröristlerin bölgede iki ayrı grup halinde bulundukları belirtilerek, icra edilen hava taarruzu sonucunda ise 3 bölücü terör örgütü mensubunun yaralandığı ve bunun yanında, teröristlerle bulunan bir bölücü terör örgütü mensubunun annesinin öldüğü, yanındaki erkek şahsın ise yaralandığı hususlarını aktardıkları konuşmaların tespit edildiği bildirildi.
Güvenlik güçlerince takip edilen telsiz görüşmelerine yansıyan konuşmalar şu şekilde:
"Şiyar : Bir olay var, siz tekmil verdiniz bir şey olmadı dediniz.
Sores : Doğrudur.
Şiyar : Siz bir şey olmadı dediniz.
Sores: Verdik ya.
Şiyar: Siz hafif yaralandı dediniz.
Sores: Hayır.
Şiyar: Siz öyle verdiniz.
Sores: Ben arkadaşlar sonda gördüler dedim.
Şiyar: Hayır, dün verdiğimiz zaman siz dediniz ki hafif yaralandı, bir şey olmadı dediniz.
Sores: Arkadaşlar şifreden verdiler, biz konuştuk yani öyle vermiş olmaları gerek. onlar öyle biliyorlar.
Şiyar: Sen kendin de şifreden vermiştin. hafif yaralandı dedin.
Sores: Ama kendim şifre verdim, şifreden 3 arkadaş vermiştik.
Şiyar: Nasıl?
Sores: Şifreyle kendim 3 arkadaş diye vermiştim.
Şiyar: Arkadaş biz bilmiyoruz. en azından tekmilde söylemeniz gerekirdi. Biz ona göre basında bunu kullanmalıydık. Siz bir şey yok dediğiniz için biz de bir şey yok dedik. Sonra şey çıktı?
Sores: Ya bir şeyler vardı. Etraftakiler söylemişti hani? Vermesi gerekiyordu.
Şiyar: Sizin vermeniz gerekiyordu. Peki, onlar Kayalıbağ'a gitmiş diyorlar. Herhalde bir gün orada durmuşlar
Sores: Herhalde onlar 2 grupmuş.
Şiyar: Bana verilen bilgilere göre onlar Kanahtar (Karınca) Jandarma Karakolunu vurmak istemişler. Kayalıbağ'a gidip ceviz toplamışlar. Sonra uçakla onları vurmuşlar.
Sores: Aynen öyledir arkadaş.
Şiyar: Senin bana dediğin şey, yaralanıp gönderdi dediniz, en azından sonra arkadaşlar baktılar, göndermişler.
Sores: Sesin derinleşti.
Şiyar: Peki şimdi bu olay orada uçak vurunca mı oldu, nasıl yaralanmış.
Sores: Arkadaş ben vereyim.
Şiyar: Açık verin.
Sores: İşte bunlar bir gruptur, Kayalıbağ'da ceviz toplarken bu anne var ya, anne arkadaşların annesidir. İşte orada arkadaşları görmek istiyor. yanında bazı şeyler getirmiş. Arada sırada yardım ediyormuş, bu şekilde hareket oluyor. Bu esnada keşif bunların görüntülerini alıyor. artık şey oluyor.
Şiyar: Yani peki olay yerinde mi oluyor yoksa?
Sores: Olay yerinde.
Şiyar: Siz niye dün böyle vermediniz.
Sores: Aynen böyle verdik.
Şiyar : Hayır arkadaş sen kendin şifreden yaralıdır diye verdin.
Sores: ??? (Küfürler?.)
Şiyar : Küfretme, adam gibi konuş. Neyse, söyleseydin en azından ona göre verirdik, sorun olmazdı artık.
Sores: Şifreden dolayı tam olduğu gibi verdik.
Şiyar: Yaralı dedin, öyle verdik biz öyle biliyorduk."
07.10.2016 17:30:25