Şimdi, hani derler ya balık baştan kokar; hakikaten de öyledir, balık çürümeye ve kokmaya kafasından başlar. Olacak iş değil, eski tabiriyle 2 trilyon 155 milyara bina satın alınıyor, binanın tadilatı ise (hem de lojmanlarıyla birlikte) gene trilyonlara ihale edilecek... Hizmet binası ile lojmanlarına trilyonlar harcayan ajansın heniz daha resmi bir e-posta adresi bile yok, gmail’den resmi yazışma yapacak. Genel sekreter de ihale yapıyomuş gibi yapıp işi istediğine verecek. Malum merkezi hükümetten gelen SADAKA, pardon bütçe 20 trilyon, daha şimdiden gitti mi 5-6 trilyonu konak yaptırmaya, 3-4 trilyonu personel maaşına, lap-top felan almaya, bir o kadar da 4X4 jeep kiralamaya hem de şoförüyle… Erzurum, Erzincan ve Bayburt'taki girişimciler ise avuçlarını yalayarak kalkınma projeleri beklesin...
Hadi bunlar bir yana; Tekel işçileri Ankara'nın göbeğinde aylarca sokaklarda yattı, aç kalmamak sefil olmamak için; Başbakan ne dedi, para yok, razı olacaksınız, sorun hala çözülemedi; lazım olan para da toplamda 40-50 trilyon....
Gelin görün ki, Erzurum'da devasa Tekel binası en az 15-20 trilyon edecekken, 2 küsür trilyona Rıfat Altan’a veriliyor bölgenin kalkınma bütçesiyle kendisine konak yaptırsın diye. Tekel işçisi sefalete mahkum olurken, memleketin girişimcisi kimin umurunda...
Ne derler böylesi alengirli işler için; çok su kaldırır çoook...
Bizim gmail küdakasıda pardon Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı’da anlaşılan bu gidişle daha çok su kaldıracak çoook...