Flaş... Şok vurgunun kahramanları anlatıyor

Büyükşehir Belediyesi’ndeki ‘şok vurgunun’ ayrıntıları şaşkınlık verici. Soruşturma kapsamında verilen ifadeler birçok gerçeği ve belediyedeki vurdumduymazlığı gün yüzüne çıkarıyor.

Erzurum Ajans-Büyükşehir Belediyesi’ndeki ‘şok vurgunun’ ayrıntıları  şaşkınlık verici. Soruşturma kapsamında verilen ifadeler birçok gerçeği ve belediyedeki vurdumduymazlığı gün yüzüne çıkarıyor.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ndeki ‘şok vurgunun’ ayrıntıları ortaya çıkıyor. Soruşturmayı yürüten savcı olaya karışan şüpheli ve tanıkların tek tek ifadelerini almayı sürdürüyor.

Soruşturma kapsamında verilen ifadeler birçok gerçeği ve belediyedeki vurdumduymazlığı gün yüzüne çıkarıyor.  İşte Palandöken’in ulaştığı olayın kahramanlarının ağzından şok vurgunun detayları:

İŞTE KAHRAMANININ AĞZINDAN  ŞOK VURGUN!

Şok vurgunun başkahramanı İhsan A. anlatıyor: “Teftiş Kurulu Başkanına verdiğim ifadenin üst bölümünde yer alan bu işlere girişme gerekçem olarak belirttiğim tanımadığım şahısların beni ve eşimi sıkıştırması nedeniyle bu şahıslara çeşitli tarihlerde para gönderdiğim şeklinde beyanım doğru değildir. Belediye binası içerisinde Özel kalem Müdürü Yunus Yeşilyurt, beni odasına çağırdı. Teftiş Kurulu Başkanına ifade vermem gerektiğini söyledi.  Bende doğruca Teftiş Kurulu Başkanı Cahit Dumludağ’ın yanına gittim. Ben Başkana ifade verirken belediyenin avukatı olan İbrahim Elen geldi o sırada, ifademi dinledi. Teftiş Kurulu Başkanı Cahit Dumludağ, bu olayı kurum içinde kapatacağını söyledi. Ben de kendisine inanmadığım için ifademin başında yalan yalan beyanda bulundum. Yani beni sıkıştıran şahıslardan kendisine bahsettim.

Belediyede uzun yıllar çalıştığım için bana güvenen amirlerim evrakları incelemeden imza atıyorlardı. Aslında encümene imzaya çıkacak evrakların içerisinde tapu evrakının aslı, fotokopisi ya da tapu kaydı olması gerekir. Ancak, bu usulsüz düzenlediğim dosyaların içerisinde encümene hiçbir tapu evrakı koymadan çıkarıyordum. Encümenden dosya çıktıktan sonra İller Bankası’na gideceği zaman sahte tapu evrakı düzenliyordum.

Tellâliye yani duyurma ücretlerinin alınmadığını fark ettim. Mesela bu şekilde 800.000.00 TL yerine, 600.000.00 TL belediye hesabına para yatırıldığını fark ettim. Bu açıklarımı kapatmak için ilk kez arkadaşım olan orman muhafaza memuru Kadir T.’ye bahsettim. Kadir’e benim dairedeki bazı sıkıntılarım olduğunu, bunları kapatmak için yardım istedim. Daha önce kamulaştırılan ve kamulaştırılması henüz yapılmayan yerleri kamulaştırılmış gibi evrak tanzim ederek tapu sahibinin adına para yatırılmasını sağlamaya çalıştım.

“BİLGİSAYARDAN TAPU ÇIKTISI ALDIM”

Kamulaştırılacak taşınmaza ait bendeki tapu asıllarının üzerine bilgisayardan çıkardığım uydurma pafta, ada numarası, yüzölçümü, niteliği, sınıfı, sahibi, satış bedeli, yevmiye numarası, cilt numarası, sahife numarasını tarihin üzerine yapıştırarak fotokopi çekiyordum.  Daha sonra bu yapıştırdığım yazıları söküyordum. Ancak, uydurma yazılarla çektiğim fotokopiyi kullanarak bazen gerçek bir taşınmazın sahtesini başkası adına tanzim ederek, bazen tamamen uydurma bir tapu ile kamulaştırma evrakları hazırladım. Kadir T’nin kendisi ve çevresindeki görüştürdüğü şahısların banka hesap numarasına para gönderilmesini sağladım. Banka hesabına para gönderilen şahıslara ya da Kadir T.’ye ben kesinlikle para vermedim. Ya da yatan paralardan para almalarını söylemedim. Ancak bankadan çekerek bana verdikleri paranın miktarını kontrol etmediğim için bana eksik para verilip verilmediğini bilmiyorum.

Burada Haydar Kuzgun adına yatan parayı ben Murat Aydın’dan teslim aldım. Ona herhangi bir şekilde para vermedim. Bu şekilde biriktirdiğim paraları işyerindeki çekmecemde toplayıp üç-beş tanesini birden Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli bankalarındaki hesabına kendim yatırdığım gibi ya da başka birine vererek yatırmasını sağlıyordum. Bu şekilde evraklardaki eksik paramı tamamlamaya çalışıyordum.

Sahte evrak olarak hazırladığım evrakların içerisinde enkaz değerlendirme raporu yoktur. Ben zaten evrak hazırladığım da 3-4 dosya oluyor. Ben belediyede uzun yıllardan beri çalıştığım için bana kurum amirlerimin güvendiği için evrakları kontrol etmeden imzalanıyordu. Böylelikle eksiklikleri ve sahte tapuyu fark etmiyorlardı.”

''BURADA MOBESE YOK”

Dosyada şüpheli olarak görülen Mesut K.,  ise verdiği ifadesinde, Kadir T. ile aynı işyerinde çalıştıkları, İhsan A. isimli arkadaşının ihale ile ilgili arsa aldığını, üzerine haciz olduğundan, banka hesaplarına para yatırılmayarak, kendisine 2 bin lira harçlık vermek suretiyle ‘Sizin IBAN numaranıza para yatırılacak’ şeklinde konuştuğunu ve hesaba yatırılan 176 bin lirayı çektiğini, dışarıda araçta bekleyen Kadir T’nin parayı teslim ettiği, Kadir’i cep telefonundan arayarak, “Evimin yan tarafındaki boşluğa gel, paranı vereyim, burada MOBESE yok” diyerek denilen yere gittiğinde parayı Finansbank hesabına yatırmasını, yazılı notta Selçuk ismindeki şahsın hesabına 550 TL civarındaki parayı yatırdığını anlattı.

“HESAP  AÇTIR, SANA AYDA BİN TL, 2 BİN TL HARÇLIK VERECEĞİM”

Aynı dosyada M.Z.S. ise, “Mesut K. İsimli arkadaşım yaklaşık 5-6 ay öncesine kadar bana belediye de çalışan bir arkadaşının belediyede yapılan ihalelere girmek istediğini ancak ‘gel sana bir hesap açalım senin hesabına para yatınca çekip bana getireceksin. Ben de sana ayda bin veya 2 bin TL harçlık vereceğim’ dediği, Mesut’un bir ay sonra arayarak,’Bu işler sıkıntılı, sizin başınıza bela açar, eğer hesabına para yatarsa sakın çekmeyin. Kadir T’ye vermeyin” diye ifade verdi. (Palandöken Haber Merkezi)

10.10.2012 00:15:39