''Farklı görüşler normal''

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında bazı konularda fikir ayrılıklarının normal olduğunu, bunun büyütülmemesi gerektiğini söyledi.

Erzurumajans-Filistin’in Birleşmiş Milletler’de (BM) 'üye olmayan gözlemci devlet statüsü' kazanmasının tarihi bir adım olduğunu belirten Kurtulmuş, “Bütün baskılara rağmen 138 ülke şahsiyetli bir şekilde İsrail’in baskılarına karşı gelmiştir. Bu diplomatik bir zaferdir. Bu diplomatik zaferin başarısı Filistin direnişidir. Başşehri Kudüs olan egemen toprak bütünlüğü sağlanan bir Filistin devleti kurulması gerek” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın’ı ziyaret etti. Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ve parti yöneticilerinin de katıldığı ziyarette konuşan Kurtulmuş, Filistin’in Birleşmiş Milletler’de (BM) 'üye olmayan gözlemci devlet statüsü' kazanmasının önemine işaret etti. Kurtulmuş, “138 ülke ‘evet’ oyu verdi. 9 ülke ise ‘hayır’ dedi. Bu Filistin devletinin kuruluşu anlamında fevkalade önemli bir adım. Her şeyin bittiği anlamına da gelmiyor. Tarihi adım dolayısıyla Filistin halkını tebrik ediyorum. Bu diplomatik başarıyı saygıyla ve takdirle karşılıyorum. Bu başarını kazanılmasında başta Türkiye olmak üzere destek veren tüm ülkelere teşekkür ediyorum. Bu sadece Filistin davasıyla ilgili değil, insanlığın kazandığı bir oylama oldu. Bütün baskılara rağmen 138 ülke şahsiyetli bir şekilde İsrail’in baskılarına karşı gelmiştir. Bu diplomatik bir zaferdir. Bu diplomatik zaferin başarısı Filistin direnişidir. Çünkü Filistin’de yeri gelince fosfor bombası kullanıldı, arabaları füzelerle vurularak insanlar şehit edildi. Köyler tel örgülerle kuşatıldı. Buna rağmen Filistin halkı büyük bir direniş gösterdi. Filistin'in mutlaka birleşmesi lazım. Baş şehri Kudüs olan egemen toprak bütünlüğü sağlanan bir Filistin devleti kurulması gerek” dedi.

“BM SAVAŞLARI ARTIK ENGELLEYEMİYOR”



BM’nin artık gücünü kaybettiğini de dile getiren Kurtulmuş, BM eleştirisine şu şekilde devam etti:

“İsrail,BM’deki dayılarına güveniyor. Dünya barışının kilidi Ortadoğu barışıdır. Bunun kilidi de Filistin ve İsrail barışının sağlanmasıdır. Dünya sistemi artık bugünkü BM yapısıyla taşınamaz hale geldi. Başbakanımız BM Genel Kurulu ve Bali’de konuşmasında BM’nin sorgulanması gerektiğini söylemişti. Artık BM, dünyada barışı sağlayan bir kurum olmaktan çıktı. Daha çok savaşı engelleyemeyen bir kurum oldu. Adam bombalar atıyor. Ama BM Güvenlik Konseyi’nde dayısı var. Esad, bombalar atıyor. Hastaneler vuruluyor. 5 tane ülkenin keyfine dünyayı bırakabilir miyiz? 195 ülke ne yapıyor? Bu ülkelerin insanları insan değil mi? BM’deki veto sahibi olan ülkelerin varlığı, barışı sağlamıyor. Güçlülerin egemen olduğu bir dünyanın daha fazla despotik olmasına sebep oluyor. Türkiye, artık BM sorgulanmasının öncülüğün yapacak”.

“2023’E ULAŞMAK İÇİN SIRTIMIZI RAHAT YASLAMALIYIZ”

Darbeleri Araştırma Komisyonu’nun ortaklaşa hazırladığı raporu geçtiğimiz günlerde Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e sunduğunu hatırlatan Kurtulmuş, raporun Türkiye’nin darbelerle yüzleşmesi bakımından tarihi bir adım olduğunu ifade etti. Kurtulmuş, “28 Şubat ile hesaplaşma konusunda HAS Parti olarak suç duyurusunda bulunmuştuk. Ama sadece başsavcının soruşturması yetmez. Bu rapor ortaya çıktı. Bizim hedefimiz, 28 Şubat ve 12 Eylül üzerinden geçmişiyle kavgalı rövanşı almak değil. Türkiye’nin 2023 hedefinden bahsediyorsak, ülkemizin geçmişinden emin olması lazım. 66 yıllık çok partili siyasi hayatta 6 siyasi müdahalemiz var. İdam edilen, koltuğu zorla alınan başbakanlar var. Bunların hepsinin hesabı sorulmalı. Bu ülkenin ileriye gitmesinin ilk yolu güvenli bir şekilde arkasına yaslanmasıdır. Darbelerle yüzleşmeliyiz. Bu karanlık dönemleri bu millete reva görenlerin hesap vermesi lazım. Böyle bir yüzleşmeyi Türkiye yapmazsa, yarın bugün aynı tehditlerle karşı karşıya kalır” açıklamalarında bulundu.

“ANA DİL ANA SÜTÜ KADAR HELALDİR”

Anadilde savunma hakkının pratik olarak Türkiye’de yapıldığını da hatırlatan Kurtulmuş, ana dilde savunma ile ilgili eleştirilere, “Türkçe bilmeyen insanların kendilerini daha fazla ifade edebilmesine hakimler müsaade ederdi. Son 1,5 yıldır terörle yapılan etkin mücadele sonucunda terörde zemin kaybeden örgüt, buradaki açığını kapatmak için siyasi adım başlattı. Ana dilini konuşacak kadar bilmiyorlar. Bunu siyasi argüman olarak kullandılar. TBMM, AK Parti grubunun kararıyla siyasi argümanı KCK'nın elinden almak için bu adımı attı. Meclis genel kurulunda da yasalaşacaktır. Ana dil, ana sütü kadar helaldir. Hangi insan hangi ana dilde dünyaya geleceğimi tespit edemez. Siyasetin ötesinde kendi kültürünü herkes geliştirmeli. Bu çerçevede bizim en temel birisi halkın bu konuda özgürlüğünü sağlamaktır. Yüksekova'daki çoban kardeşimiz ile Çankaya’daki cumhurbaşkanımızın hiçbir farkının olmadığı bir Türkiye inşa etmeliyiz” cevabını verdi.

“ÇÖZÜM DAĞ VE GENELKURMAY KARARGAHI DEĞİL, TBMM’DİR”

Meclisteki bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin soruya ise Kurtulmuş, “Bu konuda yorum yapmak istemem. Ama meselelerin çözüm yerinin TBMM olduğunu ifade ediyoruz. Çözüm ne dağdadır, ne genelkurmay karargahındadır. Çözüm TBMM’dir. Herkes terör örgütü ile arasına mesafe koymalı” cevabını verdi.

“KIYAFET SERBESTLİĞİ AYRIMCILIĞA YOL AÇMAZ”

Okullardaki kıyafet serbestliğinin herhangi bir ayrımcılığa yol açmayacağını kaydeden Kurtulmuş, “’Saçını uzatmayacaksın’, ‘şu renk kravat takacaksın’ kuralları kaldırılarak Türkiye bu kısıtlamalardan kurtuldu. Kuzey Kore ve birkaç ülke dışında eğitimde kıyafet mecburiyeti yoktur. Bunun kalkması doğrudur. Eşitsizlik ortaya çıkartmaz. Yoksul aileler, ilave bir mali yükün altında giriyorlardı. Bundan kurtulurlar” dedi.

“GÜL VE ERDOĞAN’IN FARKLI GÖRÜŞLERDE OLMASI DOĞALDIR, BÜYÜTÜLMEMELİ”

Kurtulmuş,bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasında fikir ayrılığı var mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Sayın başbakanımız ve cumhurbaşkanımız, her ikisinin de anayasadaki görevleri ve sorumlulukları belli olan insanlardır. Her ikisi de uzun yıllar birlikte siyaset yapmış insanlardır. Bugün görevleri icabı görüşlerini dile getiriyorlar. Farklı görüşleri dile getiriyor olmaları kadar doğal bir şey olamaz. Farklı görev ve sorumluluklar icra ediyorlar. Bunları çok büyütmemek gerekir diye düşünüyorum”.

Konuşmaların ardından AK Parti Bursa İl Başkanı Sedat Yalçın Kurtulmuş’a çini hediye etti. 

30.11.2012 19:30:09