Fakir babasıydı!

Can Yücel usta ne de güzel demiş. Birini ne kadar çok seversek hayat onu bizden onu o kadar çabuk alıyor. Gök kubbede hoş bir sada bırakan Fuat Şen ağabeyden sonra Mehmet Yaşar Atnur ağabey de göçtü bu dünyadan.

Erzurumajans-Vedat Refayeli-‘‘Yaşar Baba’’ lakabıyla anılırdı Yaşar ağabey. Boşuna almamıştı o lakabı. Fakir, kimsesiz Üniversite öğrencilerine babalık ettiğini tanıyanlar çok çok iyi bilir. 

Ders notlarından tutun da fakir öğrencilerinin kitapları da Yaşar babanın deyimiyle her daim şirkettendi! Sırf mahcup olmasınlar, ezilip, üzülmesinler diye de çoğu öğrenciyi zaman zaman işyerinde çalıştırdığını da bilirim. 

Fırfırik’i çıkarttığımız ikibinli yılların başlarında Vakıf İşhanındaki sahibi olduğu Doğuş Kitabevinin yanında komşuluk ettik. 3 yıla yakın yanyana işyerlerinde çalıştık, bir gün olsun kırıldığım olmamıştı. Sürekli limonlu çayı hazırdı. İster müşterisi olsun, ister tanıdığı. Kitabevinden içeri giren kim olsaydı cam kenarında o çayı içirmeden göndermezdi. 

Sattığı her kitabı okumuşluğu vardı ki adeta satın alanlara erinmez, özetini anlatırdı. Onu ne zaman görsem ‘’İki kişi geldiler, ikisi de kel’diler’’ dizeleri aklıma gelir ve her gördüğümde de bunu dillendirirdim. Dönemim TRT prodüktörleri İsmail Bingöl ile Merdan Güven, işyerine onu ziyaretine gelir, kapalı olunca not yazar, kapının üstüne yapıştırır. İsim falan yok. Her ikisi de kel olduğu için Yaşar ağabeyi kimin olduğunu anlar diye böyle bir not yazarlar. Sonra bu dizeler, ünlü şair Nurullah Genç tarafından şiir olur, yayınlanır. Her neyse. Sakin, kendine has özellikleri olan bir Erzurum beyefendisiydi. Zaman zaman ziyaretine gider, sohbet ederdim. Ağırlaşan ekonomik şartlara rağmen pes edip dükkanını kapatmadı ama yaşadığı amansız hastalıkla daha fazla başedemedi, maalesef yenik düştü. Nur içinde yatsın, Allah rahmet eylesin.

03.04.2020 23:30:00