| |
Erzurum Ajans-Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, bir tarihçi olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) düşüncesinden vazgeçmesini istedi. AB'nin hammadde stoklarının tükendiğini savunan Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Çok üzün sürmeyecek bir zamanda, 10 yılda, Avrupa Birliği çökecektir. Bunu tarihçi olarak söylüyorum. Siyasi bir amaçla söylemiyorum" dedi. Atatürk Üniversitesi'nin davetlisi olarak Erzurum'a gelen Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kültür Merkezinde 'Ortadoğu ve Kafkasya'daki son gelişmeleri' anlattı. Hristiyan dünyasının Türklerin Asya'dan gelerek Anadolu'yu ve İstanbul'u almasını içlerine sindiremediklerini ileri süren Prof. Dr. Halaçoğlu, Haçlı Seferlerinde olduğu gibi, tarihi süreç içerisinde Türklerin elinden Anadolu'yu ve İstanbul'u almaya çalıştıklarını iddia etti. Bugün hala devam ettirilen Ermeni ve Kürt meselesinin Batı'nın bu tarihi hedefinin Türkiye üzerindeki bir faaliyeti olarak devam ettiğini öne süren Prof. Dr. Halaçoğlu, "10 bin kilometre öteden gelen bir devlet, bölgede hakimiyet sağlamak istiyor. Çünkü enerji bölgeleri burada. O zaman Baltık kıyılarından, Kızıldeniz'e kadar uzanan koridarda yeralan enerji merkezlerinde meydana gelebilecek işbirliği topluluğu zannediyorum ki dünya ekonomisinde ve siyasetinde söz sahibi olabilecek bir nitelik taşıyacaktır. Bunun karşısında Avrupa Birliği ülkeleri, hammadde stoklarını ve merkezlerini kaybetmiştir. AB zaten kendini taşıyamaz haldedir. Çok uzun sürmeyecek bir zamanda, 10 yılda, Avrupa Birliği çökecektir. Bunu tarihçi olarak söylüyorum. Siyasi bir amaçla söylemiyorum" diye konuştu. AB VE ABD, İSLAM DÜNYASINA NÜKLEERİ KABUL ETMİYOR İslam ülkelerinde nükleer enerji kullanılmasına Avrupa ülkeleri ve ABD'nin 'nükleer silah olarak kullanabilirsiniz' gerekçesiyle karşı çıktıklarına dikkati çeken Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, "Dünyada Rusya'dan Japonya'ya, Avrupa'dan Amerika'ya kadar nükleer enerji var. Ermenistan'da bile nükleer enerji var ama İslam dünyasında yok. İslam dünyası kurduğu takdirde, İran kurarken Amerika ve Avrupa 'siz bunu nükleer savaş başlığı olarak silah yaparsınız, sizde bulunmasını kabul edemeyiz' diye karşı çıkıyorlar. Çünkü batıya muhtaç, Amerika'ya muhtaç İslam dünyası pazar olarak, sömürülecek bir devletler topluluğu olarak el altında duran nitelik taşıması gerekir" dedi. KIBRIS'I NİÇİN BİRLEŞTİRİYORLAR Yugoslavya'yı parçalayarak 10 ayrı devlete bölen Avrupa ve Amerika'nın Kıbrıs'ı birleştirme çabalarının altında son zamanlarda ortaya çıkan doğalgaz zenginliğini gösteren Prof. Dr. Halaçoğlu, Kıbrıs'ta geçtiğimiz günlerde Türkiye aleyhine açılan pankartların da tesadüf olmadığını savundu. Prof. Dr. Halaçoğlu, "Birilerinin finans ettiği kişiler tarafından Türkiye'ye karşı kampanya başlatıldı. Türkiye'nin Kıbrıs'tan çıkması gerekiyordu. Çıkmadığı takdirde bu rezervelerin doğrudan işletimi mümkün değildir. Bunu yutmadan Kıbrıs halkının yanında olmak gerekir" diye konuştu. KIBRIS'IN ÜÇTE İKİSİ VAKIF ARAZİSİ Kıbrıs'ın Osmanlılar tarafından fethinden sonra arazinin üçte ikisinin Abdurrahman Paşa Vakfına ait olduğunu ifada eden Prof. Dr. Halaçoğlu, Türkiye'nin tazminat ödemeye mahkum edildiği 2 Ruma ait arazinin de vakıf arazisi olduğunu ileri sürdü. Bu arazilerle ilgili olarak vakıf mirasçılarının harekete geçebileceğini belirten Prof. Dr. Halaçoğlu, "Varislerin nüfus tahlili ve tescili yapıldıktan sonra kişisel olarak başvuruda bulunup 1912'den beri alamadıkları vakıf gelirlerini istemeleri gerekir. Eğer bütün Kıbrıs'ı düşünürseniz 100 milyarlarca dolar tazminata mahkum edilebilir Kıbrıs. Zannediyorum bugünden sonra bu şekilde değerlerdirilmesi gerekir" dedi. PETROL ANLAŞMALARI SONA ERDİ Mısır, Tunus, Libya'da meydana gelen ayaklanmaların sebep olarak 'yabancı petrol şirketlerinin anlaşmalarının sona yaklaşmasını' gösteren Prof. Dr. Halaçoğlu, petrol tüketiminin yüzde 46'sını yapan ABD ve Avrupa ülkelerinin bölgeyi kontrol altında tutmak istediğini bildirdi. Prof. Dr. Halaçoğlu, "ABD ve AB nüfusu, dünya nüfusunun yüzde 11'ini oluşturuyor. Ancak dünya petrollerinin yarısını bu ülkeler tüketiyor. Sorun enerjidir. Şu anda ABD ve İngiliz petrol şirketleri, Ortadoğu ve Kafkas petrollerinin neredeyse tamamını kontrol altında tutuyor. Bu bölgedeki siyasi gibi gözüken tüm olayların arkasında, petrolü ile doğalgazın güvenliğinin ve kontrolünün sağlanması gerçeği yatıyor. Halk ayaklanmaları var, yeni yöneticiler geliyor, bunların petrol anlaşmalarını yenilemeleri gerekiyor. Fakat halk ABD ve İngiltere gibi ülkelere artık eskisi gibi sempatik bakmıyor. Onlar da Türkiye'nin son zamanlarda Ortadoğu ülkelerindeki sempatisini kullanarak çıkarlarını Türkiye üzerinden sürdürmeye çalışıyor. Buna dikkat etmemiz gerekiyor" diye uyarıda bulundu. Konferans sonunda Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'na Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak teşekkür plaketi verdi. Rektör Koçak, Halaçoğlu'na ayrıca Atatürk Üniversitesi tarafından yayınlanan bazı tarih çalışmalarını da hediye etti. |
03.03.2011 01:28:00