Büyük küçük onlarca şehirde son beş on yıl içinde öyle muazzam bir dönüşüm oldu ki, bazı şehirlerimiz Avrupa şehirlerine fark bile atıyor.
Erzurum ise geriledikçe geriledi, sonunda iri bir köy görüntüsüne kavuştu.
Yol yok, altyapı sıfır, gecekondular şehrin göbeğinde...
Seçimden seçime hatırlanan projeler ise tozlu raflardaki yerlerini aldı bile..
Yerel yöneticilerimiz, yani özellikle belediye başkanlarımız konuştuklarında mangalda kül bırakmıyorlar; öyle bir esip savuruyorlar ki sanırsınız bu şehir kıyama kalkacak ve bir iki yıl içinde tanınmaz hale gelecek.
Hikaye...
Adam boşuna Halep ordaysa, arşın burada dememiş.
Madem kentsel dönüşüm diyorlar, hiç olmazsa minnacık bir kazma vursalardı da biz de niyet artık eyleme geçiyor diyebilseydik.
Bakıyoruz, görüntü aynı ama sorunlar giderek artıyor.
Başkanlar ise tribünden dahi izlemeye tenezzül etmiyorlar.
Ya Çünkü biliyorlar ki bu şehirde iş yapmayan kimse sorgulanmaz, hesap sorulmaz. Bilakis iş yapan insanlar tehlikede...
Neyse ki hükümet spor tesislerini yapıyor da hiç olmazsa 2011'in resmi müsabakaları sorunsuz olup bitecek. Erzurum'un dünya kenti olma hayalinin gerçekleşmesi de başka bir bahara kalacak...