Erzurum'da 'Kara Kedi' araştırması!..

Erzurum'da lise öğrencilerinin yaptıkları proje çalışmaları arasında "Kara Kedi" batıl inancının hurafeden öteye olmadığı belirtilerek okumuş kesimin de bu inanca kırsal kesimdeki vatandaşlar kadar inandıkları ortaya çıktı.

Erzurum Ajans-2009-2010 TÜBİTAK Orta Öğretim Öğrenciler Arası Proje Yarışması’na Erzurum’dan Türk Telekom Nurettin Topçu Sosyal Bilimler Lisesi’nden 16 öğrencinin hazırladığı 8 proje başarılı bulunarak, 22-25 Mart 2010 tarihleri arasında yapılacak olan bölge yarışma sergisine katılmaya hak kazandı.
Sergiye, okul öğrencilerinden Fatma Arslan ve Tuba Küçükaltun tarafından hazırlanan “Devlet Kutlu Millet Mutlu”, Zühal Genç ve Ömer Altay tarafından hazırlanan “Ortaöğretim Düzeyindeki Okullarda Okul Meclis Seçimlerinin Okullarda Demokratik Bilinç Kazandırmaya etkisi”, Sude Ayvacık ve Esra Gülşahin tarafından hazırlanan “Erzurum İl Merkezindeki Orta Öğretim Kurumlarında Öğrenim Gören Öğrencilerin Matematik Korkusu ve Kaygısı”, Tuba Çurman ve Seçil İhtiyar tarafından hazırlanan “Türk Toplumunda Çalışan
Bayanların, Çocuklarının Bakımı ve Eğitimi”, Ahmet Can Doğan ve Faruk Şimşek tarafından hazırlanan “2011′den Sonra Olimpiyat Şehri mi? Atıl Tesisler Mezarlığı mı?”, Firdevs Acar ve Kübra Ugan tarafından hazırlanan “Modernleşmenin halk inançları ile olan ilişkisinin incelenmesi”, Esra Yiğider ve Bilge Yaşlı tarafından hazırlanan “Televizyonun Bireye ve Topluma Etkisi- Televizyonun Oluşturduğu Kültürel Kirliliğin Adı Thomas Sendromu” ve Hilal Kanbur ve Gülşen Kaya tarafından hazırlanan “Erzurum İl Merkezinde
Bulunan 15-18 Yaşları Arasında Olan Kızların Anneleriyle İlişkilerinde Yaşadıkları Ergenlik Sorunları” projeleri hak kazandı.
Firdevs Acar ve Kübra Ugan tarafından hazırlanan “Modernleşmenin halk inançları ile olan ilişkisinin incelenmesi” konulu projede yer alan “Kara Kedi” batıl inancı ise dikkat çekti. Projede yapılan araştırmalara göre, “Kara Kedi” batıl inancının hurafeden öteye olmadığı belirtilerek okumuş kesimin de bu inanca kırsal kesimdeki vatandaşlar kadar inandıkları ortaya çıktı.

ESKİ MISIR’DA EVİN KEDİSİNİN ÖLMESİ AİLE İÇİN BİR FELAKETTİ

Firdevs Acar ve Kübra Ugan tarafından hazırlanan “Modernleşmenin halk inançları ile olan ilişkisinin incelenmesi” konulu projede şu bilgilere yer verildi:
“Dünya tarihinde kedilerden başka, önce tanrılaştırılan, sonra şeytanla özdeşleştirilip soykırımına uğrayan, sonra da tekrar evin baş köşesine yerleştirilen hiçbir canlı türü yoktur. Bir insanın önünden siyah renkli bir kedi geçmesinin uğursuzluk getireceğine ilişkin inancın kaynağının milattan önce 3000′li yıllara, eski Mısırlılara dayandığı biliniyor. O devirde kediler kutsal bir canlı olarak görülüyordu. Hatta siyah dişi kedilerin tanrıça olarak kabul edildikleri kazı çalışmaları sonucu çıkan duvar kabartmalarından anlaşılmaktadır. O devirde Mısır’da kedileri hastalık ve ölümden korumak için kanunlar bile yapılmıştı. Evin kedisinin ölmesi aile için bir felaketti. Aile fakir veya zengin olsun fark etmez, kedi mumyalanır, çok güzel kumaşlara sarılır, hatta mezarında yanına kıymetli taş ve madenler bırakılırdı. Kedilerin Mısırlıları bu kadar etkilemesinin sebebinin çok yüksek yerden düştükleri zaman bile yara almadan kurtulmaları olduğu sanılıyor. Kedinin dokuz canlı olduğu inancı o zamanlarda
gelişmiştir. Medeniyetler geliştikçe insanlarda kedi sevgisi de arttı, Hindistan’da, Çin’de kediler insana en yakın hayvan oldular. O devirlerde, bugünkü inanışın aksine kedinin birisinin önünden geçmesi o kişi için şans demekti. Kedilerden, özellikle siyah kedilerden nefret, Hıristiyanlığın kendinden önceki kültürleri ve onların sembol kabul ettiği şeyleri yok etme güdüsü ile ortaçağda, İngiltere’de başladı. Bağımsız, bildiğini yapan, “inatçı” ve “sinsi” karakteri, sayılarının da şehirlerde aşırı
artması ile birleşince, kediler gözden düştü. O yıllarda evinde kedi besleyenler yalnız yaşayan fakir ve yaşlı kadınlardı. Yine o yıllar büyücü ve cadı inancının tüm Avrupa’da histeriye dönüştüğü yıllardı. Siyah kedi besleyen bu kadınların kara büyü yaptıklarına dair kampanyalar başlatıldı. Siyah kedilerin geceleri şeytana dönüştükleri konusunda korku dolu halk hikayeleri üretildi. Cadı konusu bir paranoyaya dönüşünce birçok zavallı kadın kedisi ile birlikte yakıldı. Fransa’da Kral 13. Louis bu uygulamayı
yasaklayana kadar her ay binlerce kedi yakıldı. Sonra da kedilerin popülaritesi tekrar yükselerek arttı.”


23.03.2010 01:27:00