Erzurum Analiz-Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik için - tabir-i caizse - “ar” meselesi haline geldi.
Çelik, 6 yılda tam 12 kez görevinden aldı…
Her defasında yargıya gitti, görevine döndü.
Üstüne üstlük Bakan Çelik hakkında dava açtı. Çelik, “manevi tacizci-mobbing” suçlamasıyla tazminat ödemeye mahkum edildi.
Bu bürokrat dün önce gözaltına alındı, sonra da tutuklandı.
Tutuklanan isim Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak…
Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak, AKP’nin görevden alma kararlarında fenomen hale gelmişti.
Şimdi hapishanede…
****
Tutuklama kararı bir mahkemeden çıktı. Ama illa da tutuklansın diyen isim, tanıdık bir Savcı oldu.
Erzurum Savcısı Osman Şanal.
Şanal, Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’i makamında gözaltına alan, dava dosyasını Ergenekon Savcılarına, Diyarbakır’a göndererek Yargıtay’dan kaçıran bir savcı.
Cihaner, Şanal’ın adli süreçte gösterdiği gösterdiği gayret ve militanca tavrı, “Sanki kamikaze gibi davranıyor” sözleriyle tanımlamıştı.
****
Fevzi Budak tutuklandı.
Başbakan Erdoğan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bir “yargı prangasından”(Erdoğan, yargı ayağımızda pranga diyor ya) daha kurtuldu…
Erzurum Milli Eğitim Müdürü’nün sorgusunda neler olduğu ve nasıl tutuklandığına ilişkin sıcağı sıcağına edindiğimiz bilgiler aktaracağız.
Ama önce “küçük” iki “tesadüfe” dikkat çekelim…
Başbakan Erdoğan’ın Show tv’de Ali Kırca’yı fırçaladığı programda şöyle söylemişti:
“Şu anda bunu Danıştay’da yaşıyorum. Bizden önceki iktidarlarda yapılmayan uygulamaları bize yapıyorlar. Yerindelik hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar ve alıyorlar da. Anayasa Mahkemesi’nin kararını bozacak kadar ileri gidebiliyorlar. Danıştay, Anayasa Mahkemesinin üzerinde mi? 11 kez, 12 kez görevden başka yere atıyoruz. Bakıyorsun Danıştay, İdare Mahkemesi göreve iade ediyor. Bir valiyi alıyorsun, bakıyorsun iade ediyor. Ben onunla çalışamayacaksam zorlayamazsın. Yerindelik kararını verme yetkisini Anayasa Mahkemesi, yürütmeye vermiş. Ben başarılı olmak zorundayım. Halkın karşısına ne o vali, ne o müdür çıkacak. Halkın karşısına çıkıp hesabı verecek olan benim. Ben de başarılı olmak durumundayım. Onun için o başarılı olacak kadroyla çalışmak zorundayım. Burası yargıçlar ülkesi değil ki…”
Erdoğan’ın isim vermeden işaret ettiği bürokrat Erzurum Milli Eğitim Müdürü Fevzi Budak’tır. Türkile Cumhuriyeti’nde 12 kez görevden alınıp, Danıştay kararıyla dönen başka bir bürokrat yok.
İkinci “tesadüf” ise şu:
Müdür Budak, ihale yolsuzluklarına ilişkin iddialar üzerine geçtiğimiz aylarda sıkı bir idari soruşturmadan geçti.
İdari soruşturma için önce Budak’ın emrindeki bir ilköğretim müfettişi görevlendirildi. Müfettiş, “Bu soruşturmayı benim yapmam yasal değil” demesine rağmen, kendisinden ısrarla rapor istendi.
Budak’ın itirazı üzerine soruşturma için bu defa iki Vali Yardımcısı görevlendirildi. Onların da Budak’ı yetkisi yoktu, ancak bir soruşturma dosyası tanzim ettiler.
Budak, “taraflı soruşturma yapıldığı” gerekçesiyle dava açtı ve kazandı. Ardından da geçen hafta Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı’na o Vali yardımcıları hakkında suç duyurusunda bulunup, tazminat istedi.
****
Budak’ın hakkında dava açtığı müfettişlerden biri şimdi Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdür Yardımcısı…
Budak mahkeme mahkeme dolaşırken, bu bürokrat geçici görevle Çankaya Köşkü’ne atandı. Atama kararı taltif miydi, yoksa Cumhurbaşkanı’nın derin iltifatına mı mazhar oldu halen belli değil.
Şimdi gelelim, Budak’ın suçlandığı ihale yolsuzluğu ve bu süreçte yaşananlara…
Erzurum İl Özel İdaresi, 2005-2006-2007 yıllarında okul yapım ve onarımı için çeşitli ihaleler açtı. İhaleyi kazanan ve halen cezaevinde tutuklu bulunan müteahhide haksız ödeme yapıldığı iddia edildi.
İlginç olan ödeme emirlerinde hem Milli Eğitim Müdürü Budak’ın, hem Erzurum Valisi Celalettin Güvenç’in imzalarının taklit edildiği ortaya çıkarılması oldu. Buna rağmen Budak hakkında soruşturma açılırken - ödeme emirlerini tetkik etmesi gereken ve ödemeyi yapan makam Valilik olduğu halde - Vali soruşturma kapsamı dışında tutuldu.
Budak hakkında soruşturma açılması da öyle kolay olmadı.
İhale yolsuzluğuyla ilgili soruşturmayı, Cihaner davasının Savcısı Osman Şanal’ın yürütüyor.
Şanal, Fevzi Budak’ın soruşturulması için Valilikten izin istedi. Valilik izin vermedi. Şanal ise Valiliğin bu kararına karşı itirazda bulunmadu. İtiraz süresi de kendiliğinden doldu.
Sonra ne olduysa Savcı Şanal, kamikaze ruh haline büründü.
****
Şanal, Valiliğe gönderdiği yazıda “itiraz süresini geçirdiğini” itiraf ederken, soruşturmada “Yeni delillere ulaştığını” bildirip, Budak’ın yargılanması için yeni izin talebinde bulundu.
İddialara göre, Şanal cezaevinde bulunan bazı tutuklularla görüştü ve Budak’ın aleyhine ifade vermelerini sağladı ya da ifadelerini almayı başardı. (Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner de, Şanal’ın “muhbir çalarak” elindeki dosyaya el koyduğunu ve davanın seyrini değiştirdiğini öne sürmüştü.)
Neticede Valilik Şanal’ın istediği izni verdi ve Fevzi Budak dün sabah itibariyle gözaltına alındı. Aynı günün akşamında da “ihale yolsuzluğu iddiasıyla” tutuklandı…
****
Odatv, Budak’ın yakınlarına ulaştı. Budak’ın akrabaları şimdi şu sorulara yanıt arıyor:
-Fevzi Budak’a, Hüseyin Çelik hakkında açtığı, Yargıtay’ın da onadığı tazminat davalarını nasıl kazandığı, bunları nasıl hak ettiği soruldu mu? (Budak’ın Çelik aleyhine açtığı ve kazandığı tazminat davalarının birisinin altında şimdinin Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman’ın da imzası bulunduğunu belirtelim)
-Budak’ı tutuklamamak için direnen hakime, sorgu sırasında dışarıdan herhangi bir telefon geldi mi? Geldiyse, arayan kimdi?
Kaynak:Odatv.com
04.09.2010 01:03:00