Erzurumajans-Atatürk Üniversitesi, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Erzurum Büyükşehir
Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu, Sağlıklı Su Yönetimi
Kongresi başladı.
20-22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek
olan Sağlıklı Su Yönetimi Kongresi'nin açılışında konuşan, Erzurum Halk
Sağlığı Müdürü Dr. Cumhur Hakkı Çankaya, Erzurum'un Türkiye'nin 3 temel
akarsuyunun ana kaynak bölgelerinden biri olduğunu belirterek, su
kaynaklarının bol gözüktüğünü ancak sadece kendi su ihtiyacımızın
karşılanabildiğini söyledi. Çankaya: "biz su zengini olmayan bir
ülkeyiz. Dünyada hala nüfusun yüzde 60'ının sağlıklı, temiz suya
ulaşamadığı bir dönemde bizler halkımız ve insanımız temiz, sağlıklı bir
suya nasıl ulaşılabilir bunu düşünüp araştırıyoruz. Suyu sadece sağlık
açısından değerlendirmemek gerekiyor. Aynı zamanda artık bir strateji
meselesi oldu. Petrol gibi önem arz etmekte. Bu paralelde düşünüldüğünde
tüm canlı ekosisteminin olmazsa olmazı suyla ilgili olan kongremizde
birçok konu incelenecektir" dedi.
TOPLAMDA 100 BİLDİRİ SUNULACAK
Atatürk Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Recep
Boncukcuoğlu, suyla ilgili konuşulacak çok şey olduğunu, ancak
akademisyenlerin bile yıllardır anlatarak bitiremediği bir konu olduğunu
belirtti. Boncukcuoğlu: "Bizim buradaki amacımız, suyu sağlıklı
yönetmek adına neler yapabileceğimiz. Bu kapsamda idari, yasal ve teknik
konularda yönetenlerle bu konudaki araştırmacıları yan yana getirerek
mevcut problemlerin çözümü için böyle bir kongreyi gerçekleştirdik.
Kongremizde 40'ı sözel olmak üzere 60 poster, toplamda ise 100 bildiri
sunulacaktır. Bu bildiriler içerisinde son derece teknik, idari, yasal
ve dünyadaki benzer çalışmalar tartışılacaktır" şeklinde konuştu.
Kongrenin açılışında konuşan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Hikmet Koçak, suyun, hayatın temel unsuru ve varlık âleminin yaratılış
iksiri olduğunu, "Her şeyi sudan yarattık" ilahi mesajı ile
Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muhammet'in "Allah vardı. Kendisinden başka
bir şey yoktu. Arş'ı da suyun üzerineydi" hadis-i şerifi, suyun hayat ve
varlık âlemi için ne anlama geldiğini, sarih bir şekilde anlattığını
ifade etti.
Bu ilahi mesajların yanı sıra, yapılan kişisel
gözlemlerde de suyun hayat olduğunu, hayatın ise susuz olamayacağını
dile getiren Koçak, "Buradan hareketle şunu rahatlıkla söyleyebiliriz:
Su yönetimi, aynı zamanda hayatı idame edebilme, canlıyı yaşatabilme ve
varlık âleminin devamını sağlayabilme yönetiminin de diğer bir adıdır.
Peki, temelde suyun hayatımızdaki yeri ve önemi böyleyken, bugün
çağımızdaki ya da günlük hayatımızdaki su ile ilişkimiz ve suyu kullanma
kültürümüz nedir, ne durumundadır?
Bugün dünya nüfusu geçen
yüzyıla oranla üç kat artmış olmasına rağmen, su kaynaklarının kullanımı
altı katına çıkmıştır. Bununla birlikte, "hızlı tüketim, kaynaklardan
yararlananlara eşit fırsatlar ve yararlar sağlayacak şekilde
kullanılmamaktadır" dedi.
BİR MİLYARIN ÜZERİNDEKİ İNSAN, SAĞLIKLI İÇME SUYUNA YETERLİ ERİŞİM SAĞLAYAMIYOR
Rektör Koçak, bugün, bir milyarın üzerindeki insanın sağlıklı içme
suyuna yeterli erişim sağlayamaması ciddi bir su krizinin yaşanmasına
sebep olduğuna, yine dünya nüfusunun yarısının da yeterli su ve atık su
altyapısına sahip olmadığına, önümüzdeki on yıllarda ise, özellikle
büyük kentlerde, su ihtiyacının bugünü oldukça aratacağına değindi.
"Mevcut su yönetimi sistemlerinin, dünya üzerindeki her beş kişiden
birini olumsuz etkilediğini de belirten Koçak, "Yine veriler üzerine
konuşmak gerekirse, mevcut su yönetimi sistemlerimiz nedeniyle, dünya
üzerindeki her beş kişiden biri yeterli miktarda güvenli ve temiz içme
suyuna erişemiyor.
Dünya üzerindeki toplam su miktarı hiçbir zaman
değişmese de, suyun doğası değişiyor. Yağmurun düştüğü yerden
okyanusların kimyasal yapısına kadar her şey sürekli değişiyor. Bu
değişiklikler de nasıl ve nerede yaşadığımıza ve iş yaptığımıza ilişkin
bazı çok zor sorular sormamızı gerektiriyor.
Suyla Her Etkileşimimizde Suyu Değiştirip, Doğal Akışına Müdahalelerde Bulunduk
İnsan müdahalesi olmadan, dünyanın su sistemi neredeyse mükemmel,
kendi kendini yöneten bir sistemdir. Ancak insanoğlu olarak bizler bu
düzeni bozduk. Suyla her etkileşimimizde suyu değiştirip, doğal akışına
müdahalelerde bulunduk.
Bununla birlikte, suyun sektörel dağılımlarında da ciddi açmazlara sahip olduğumuzu söylersek haksızlık yapmış olmayız.
Örneğin bugün sadece ABD`de 53 binin üzerinde su kurumunun olduğu
söyleniyor. Ancak, hepsinin ortak bir kaynağı yönetmelerine karşın bu
kurumlar arasında herhangi bir koordinasyon olmadığı da biliniyor.
Türkiye'de de durum bundan farksız değil. Uzmanlar, tüm su havzasının
veya su ekosisteminin bütünsel bir görünümünün elde edilmesi için veri
paylaşımının olmadığını, bunun da kaliteli su yönetiminin başlıca sorunu
olduğunu vurgulamaktadırlar" diye konuştu.
Bugün ihtiyaç
duyduğumuz şeyin, bilgi toplama teknolojisi ile analitik araçlarının
birleştirilmesi, küresel su yönetiminin dönüştürülmesine, hatta gerçek
anlamda yeniden doğmasına imkân sağlaması olduğunu da hatırlatan Koçak,
"umudumuz, bunun kısa sürede gerçekleşmesidir. Bizler, bugün, siz
değerli bilim insanlarıyla birlikte, insanlık için, canlılar âlemi için
bu denli yaşamsal öneme sahip bir unsurun günlük yaşamımızdaki yerini
sorgulamak, gelecek adına yeni düşünceler ve yöntemler üzerine tartışıp
insan, su ve hayat arasındaki muazzam dengeye ışık tutmak için burada
toplanmış bulunuyoruz.
Umut ederim ki, bu kongremiz sadece
ülkemizin değil, tüm dünya bilimine katkı sağlar ve insanlar arasında
kaliteli su yönetimi bilincinin yerleşmesine güçlü bir şekilde hizmet
eder" dedi.
İNSANLIK SUYU DEĞİL, SU İNSANLIĞI YÖNETİR
Sağlık
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Şencan ise insanlığın suyu
değil, suyun insanlığı yönettiğini vurgulayarak, insanlığın suyun
hareketine göre şekillendiğini söyledi.
Uzay araştırmalarında bile
ilk amacın su bulmak üzerine olduğunu belirten Şencan şöyle konuştu:
"Su, şimdiye kadar insanlığı yönlendirdiği gibi bundan sonra da
insanlığın tek en kritik hedefi olacaktır. Dolayısıyla amaç suyu
yönetmek yerine, suyu sağlıklı bir şekilde kullanmaktır. Yaşamı
sürdürebilmenin ön koşulu, başta su olmak üzere doğal varlık ve
kaynaklarımızın korunmasıdır. Su kaynakları özellikle ülkemiz ve bu
coğrafyada bulunan diğer ülkeler için önem arz ediyor. Değişen iklim
koşulları, yağışlardaki düzensizlik, yeraltı ve yerüstü su
kaynaklarındaki azalmalar, evsel ve endüstriyel su talebindeki artış,
tehlikeli boyutlara ulaşan su kirliliği su kaynaklarında azalmaya yol
açıyor. Bu konulara dikkat çekmek amacıyla kurumlarımız tarafından bu
kongre düzenlenmiştir.
Kongrenin başlıca hedefi; belirlenen
konularda akademik düzeyde tartışmak, ilgili alanlardaki gelişmeleri
paylaşmak ve farklı akademik alanlardaki suyla ilgili araştırmacı
arkadaşlarımızın daha fazla iş birliği içinde bulunmasıdır. Kongremiz
Türkiye'deki su politikaları, su yönetimi su kirliliğinin önlenmesi, su
kaynakları, su arıtımı, su kalitesi ve analiz yöntemleri, su kaynaklı
hastalıklar, suyun kullanım alanları, su dağıtım sistemlerinin güvenliği
gibi birçok konu kongremizde ele alınacaktır" şeklinde konuştu.
20.05.2015 21:15:33
Erzurum'da sağlıklı su yönetimi kongresi
Atatürk Üniversitesi, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi'nin ortaklaşa düzenlemiş olduğu, Sağlıklı Su Yönetimi Kongresi başladı.