Erzurumajans-Erzurum'da 2 yıl önce arkadaşları ile gece çıktığı Palandöken Kayak Merkezinde, suni kar püskürtme direklerinin etrafına koruyucu olarak sabitlenen minderle, kahalı pistte yüz üstü kaymak isterken hayatını kaybeden 25 yaşındaki Mehmet Akif Koyuncu ile ilgili soruşturma tamamlandı. Koyuncu'nun ailesi şikayetçi olmazken, Özelleştirme İdaresi İşletme Müdür Yardımcısı C.V. hakkında savcı takipsizlik kararı verdi. Kararda, ve arkadaşlarının 'izinsiz ve hukuka aykırı bir şekilde piste girdiği' bildirildi.
Olay, 25 Ocak 2015 günü saat 23.05'de Palandöken Kayak Merkezinin Dedeman Oteli arkasındaki A telesiyeji 10 numaralı pistte meydana geldi. Erzurum Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde tekniker olarak çalışan ve aynı zamanda Veteriner Fakültesi üçüncü sınıfta okuyan Mehmet Akif Koyuncu, 5 arkadaşı ile birlikte çıktığı Palandöken Kayak Merkezinde, kayak pistlerine suni kar yağdıran direklere çarpmalara karşı sarılan güvenlik minderlerden birini söktü.
Ay ışığından yararlanarak kaymaya başlayan gençler, komisyon kararı ile kapalı bulunan ve işaretlerle girilmesi yasaklanan bölgeye girdiler. Arkadaşlardan birini arkasına alarak yüz üstü hızla kaymaya başlayan Mehmet Akif Koyuncu, pistin sol tarafındaki tahtadan yapılan kar perdesine çarptı. Koyuncu kazada ağır yaralandı, arkasında bulunan arkadaşına ise bir şey olmadı.
Arkadaşları 156 jandarmayı arayarak yardım istedi. Kısa sürede olay yerine giden Jandarma Arama ve Kurtarma timleri Mehmet Akif Koyuncu'yu kar motosikletli sedyeye alarak dağdan indirdi ve ambulansla hastaneye kaldırdı. Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde doktorların tüm çabalarına karşın Koyuncu kurtarılamadı ve öldü. Koyuncu'nun cenazesi memleketi Aksaray'da toprağa verilirken, ölümü ile ilgili soruşturma başlatıldı.
KOYUNCU, ASLİ KUSURLU
Cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kaza anında orada bulunan 4 arkadaşın ifadesine başvuruldu. Özelleştirme İdaresi İşletme Müdür Yardımcısı C.V.'nin şüpheli olarak yer aldığı soruşturma dosyasında savcılık olayın aydınlatılması için iki farkı bilirkişiden görüş aldı. Atatürk Üniversitesine bağlı Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu'nda görevli okutman Davut Budak tarafından hazırlanan ilk bilirkişi raporunda, pistin yazılı komisyon kararı ile kapalı olduğunu, yine pistin 'kapalı' olduğuna dair uyarı yazısının görülecek şekilde asıldığı bulundurulduğuna işaret edildi. Raporda, Koyuncu'nun kaymak için kullandığı materyalin hız ve yön değişikliği kontrolü yapılamayacak kadar kaygan bir malzeme olduğu vurgulandı.
Aynı bilirkişi tarafından 21 Nisan 2015 günü savcılığa sunulan raporda, kaymak için kullanılan mindere yüz üstü yatar pozisyonunda binme halinde vücudu korumak için yapacağı tepkilere kısıtlama getirdiği belirtildi. Budak, "Nitekim kontrol edilemeyecek bir materyal üzerinde iki kişinin yüz üstü yatar pozisyonda yamaç aşağı kayması ve kontrolsüz olarak kendi ekseni etrafında dönüşler, savrulma ve yuvarlanmalarına sebep olmuştur. Mehmet Akif Koyuncu, belki son anda karartıyı fark edebilmiş ama kar perdelerine kontrolsüz bir şekilde çarpıp hayatını kaybetmiştir. Koyuncu'nun hiçbir tedbir almadan yaklaşık 20 derece eğimli ezilmiş bir piste minderde kayması, sonucu düşünülememiş ve kestirilememiş bir davranıştır. Bu bağlamda kazanın tedbirsizlik sonucunda meydana geldiği kanaatine varılmıştır" dedi.
Savcılık tarafından iş güvenliği uzmanından 25 Mayıs 2015'de alınan ikinci raporda ise Mehmet Akif Koyuncu'nun izinsiz olarak piste girip, koruyucu olarak konulan minderleri söküp, riskleri gözardı etmesi nedeniyle asli kusurlu bulundu ifade edildi.
AİLE ŞİKAYETÇİ OLMADI
Mehmet Akif Koyuncu'nun babası Hasan Koyuncu'nun şikayetçi olmadığı olayla ilgili savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verdi. Kazadan yaklaşık 19 ay sonra, 29 Ağustos 2016'da verilen takipsizlik kararında, Koyuncu'nun kafa travması ve kaburga kırıkları neticesinde öldüğü bildirildi. Takipsizlik kararında şöyle denildi:
"Mehmet Akif Koyuncu ve arkadaşlarının izinsiz ve hukuka aykırı bir şekilde girdikleri, nitekim pistte koruma amaçlı direklere sarılı bulunan minderleri söküp kayak yapmak suretiyle başlattıkları olayda tesisin işletme ve sahiplerinin tesisin etrafını çeviren önlem almasına rağmen, ölenin haksız fiil oluşturan izinsiz girme ve brandaları sökme gibi bir davranışta bulunacağını öngörebilmesinin mümkün olmadığı, bu durumun öngörülebilir olduğunu iddia etmenin yaşamın olağan akışına uymadığı gibi, gerçekleştirdiği haksız eylem sırasında yine kendi haksız eyleminden dolayı yaralanması halinde tesis sorumlularını cezai olarak sorumlu tutmanın hakkaniyet ve vicdanla da bağdaşmayacağı kanaatine varılmakla şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi."
Hümeyra PARDELİ/DHA
02.02.2017 13:04:51