Erzurum STP'nin eylemi vardı!..

Erzurum Sivil Toplum Platformu'nca (ESP) İsviçre'nin 29 Kasım'daki referandumla gelen minare yasağıyla YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldıran kararı sonrası Danıştay'a tepki gösterildi.

Erzurum Sivil Toplum Platformu'nca (ESP) İsviçre'nin 29 Kasım'daki referandumla gelen minare yasağıyla YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldıran kararı sonrası Danıştay'a tepki gösterildi.

Öğle namazını müteakip Lalapaşa Camii avlusunda toplanan ESP üyeleri, minare yasağı ve Danıştay'a tepki gösterdi. Memur-Sen, MÜSİAD, Anadolu Gençlik Derneği, Vuslat Derneği, Hizmet- İş Eğitim Bir Sen, Sağlık Sen, Bem-Bir Sen, Toç Bir Sen, Abdurahman Gazi Vakfı, Büro Memur Sen, Enerji Bir Sen, Harbiş, Yazarlar Birliği Birlik Haber Sen, Diyanet-Sen, Bayındır Memur Sen, Kültür Memur Sen, Ulaştırma Memur Sen, Çağrı Der ve Palandöken Kankınma Vakfı'ndan oluşan ESP adına basın açıklaması Memur-Sen İl Başkanı

Mehmet Dindi tarafından okundu. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Katsayı adaletsizliğinin dayanağını oluşturan YÖK kararının iptali istemiyle Danıştay'a açılan sayısız davada 'Katsayı belirleme ve sınav sistemini değiştirme kararı YÖK'tedir' denmiştir. Katsayı adaletsizliğinin devamına yönelik yargısal bir kalkan oluşturan Danıştay 8. Dairesi'nin aradan geçen kısa süre içerisinde bu kararından ve ictihadından vazgeçmesini hukuken makul gösterecek bir hukuk ilkesi ve kuralının henüz oluşmadığı açıktır.

Biz bu içtihat değişikliğinin konjüktür değişikliği kaynaklı olmamasını temenni ediyoruz. Hukuk devletinde yaşayan birey olmanın en büyük getirisi, hukuki güvenliğe sahip olmakken hukuki güvenliğe sahip olmanın ön şartlarından biri ise hukuki şartları temin edecek bağımsız ve tarafsız yargı sistemine sahip olmaktır. Katsayı adaletsizliğini sona erdiren YÖK Genel Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin Danıştay kararı başta gençlerimiz olmak üzere toplumun büyük bölümünde hukuki güvenliğe sahip

olmadıkları inancını oluşturacaktır. YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldıran kararı sonrası Sabih Kanadoğlu'nun 'Danıştay gereğini yapar' demesi, bunun üzerine de İstanbul Barosunun dava açtığı Danıştay 8. Dairesi'nin millet adına değil milletin değerleriyle çelişen bir karar verdiği açıktır. Ortaöğretim gençliğinin büyük bölümünün yüksek öğrenim görme hayallerine kabus gibi çöken 28 Şubat ara rejiminin katsayı adaletsizliğinin YÖK tarafından kaldırılması, demokrasiyi, milli egemenliği ve hukukun üstünlüğünü

önceleyen kişi ve kurumlar tarafından takdirle karşılanmıştır. Bu konuyla ilgili Danıştay kararına itiraz edecek olan YÖK'e de adaleti tesis etmede ve eşitliği sağlamadaki ısrarcı tutumu sebebiyle teşekkür ediyoruz. Öte yandan, inançların sembollerini kullanıp kullanmama, o dinin mensupları tarafından verilecek bir karardır. Bu hakkın kullanımı, başka bir dinin mensuplarına sorulmak şekliye, oylamaya tabi tutulamaz. İnanç özgürlüğü, evrensel bir hak ve özgürlüktür. İsviçre'de minare yapılıp yapılmamasının

halk oyuna sunulması, Ortaçağ zihniyetinin hortlamasından beter bir durumdur. Dünya barışında umulması zor yaralar açabilecek bu talihsiz oylamanın sonucu medeniyetler ittifakının konuşulduğu bu dönemde İsviçre için de oldukça ağır olabilir. Bir başka dine mensup ülkede kiliselerin çanlarının oylamaya sunulması nasıl anlamsız ve akılcı bir dayanaktan yoksunsa camiye minare yapılmasının oylaması da aynı şekilde akıl ve mantıkla bağdaşmayan, çağ dışı bir uygulamadır. Biz cami, havra ve sinagogun yüzyıllarca

aynı cadde içinde var olabileceğini kanıtlamış bir medeniyetin mensuplarıyız. Ülkemizde diğer dinlere gösterilen hoşgörünün, diğer din mensuplarına gösterilen saygının aynısını bizim de isteme ve bekleme hakkımız vardır. Umuyoruz ki, İsviçre halkı ve hükümeti bu utanç verici kararından en kısa sürede vazgeçecektir."


06.12.2009 17:55:00