Sanatçı bugünlerde gözlerden uzakta, Maltepe Musiki Eğitim Derneği'nde öğrenci yetiştiriyor ve yeni şarkılar besteliyor. Zaman'a konuşan Erkal şöhretin zehrinden Rabb'ine yönelerek kurtulduğunu ifade etti. Ünlü şarkıcının, en büyük pişmanlığı ise geçmişte alkol kullanmış olması.
Uzun zamandır sizi televizyon ekranlarında göremiyoruz. Nerelerdesiniz? Özellikle mi geri planda durmayı tercih ediyorsunuz?
Asıl sebebi televizyonlarda benim katılabileceğimiz doğru dürüst programların olmaması. Kadınların tartışmalarının arasında sana bir vakit veriyorlar. Sen de çıkıp bir şarkı söylüyorsun. Bir bakıma uvertürsün. Bu, reklam yapmak isteyen yeni sanatçılar için iyi bir fırsat. Ama ben yirmi yedi yıldır müzik yapıyorum. Bu kadar emek ver, git garnitür olarak bir şarkı söyle. Bu benim ağırıma gidiyor. Çok fazla düzgün program olmadığı için televizyona çok fazla çıkmıyorum ama konserlerim devam ediyor.
Sanatçılar gündemde kalmak için magazine çıkıyor. Siz gündemde olmak istemiyor musunuz?
Hayır. Bekarken istedikleri malzemeyi benden alıyorlardı ama evlendikten sonra bu olmadı. Sırf malzeme olmak için düzenimi bozmak istemem. Aile kutsal bir kurum. Magazinde, yaptığınız müzik kimseyi ilgilendirmiyor. Kiminle berabersin, kimle oturuyorsun?.. Sordukları ve merak ettikleri bunlar. Eşimle, ailemleyim dediğiniz zaman kimsenin ilgisini çekmiyor zaten.
Son albümleriniz öncekiler kadar ses getirmedi? Anlaşılamadığınızı düşünüyor musunuz?...
Son altı yıldır firmam ile bir akort sorunu yaşadık. Husumetimiz yok ama benim isteklerimi onlar, onların isteklerini ben kabul etmediğim için albümler ortada ve sahipsiz kaldı. Albümleri yaptık çıkardık ama sahip çıkılmadığı için pek duyulmadı. Aslında onların içinde de çok güzel eserler vardı. Şimdi artık yapım işiyle de kendim uğraşacağım. Albümdeki eserleri kliplendireceğiz. Animasyon kullanmayı düşünüyorum.
Yeni albümünüz 'Burnumda Tütüyorsun'da farklı müzikal arayışlara girmişsiniz.
Evet. Bu albümdeki bazı şarkılarda rock saundu var. Türk musikisinin fasıl tatlarını da şarkılarda kullandık. Eğer dinleyicilerin hoşuna giderse sonraki albümlerde de kullanmayı düşünüyorum. Klasik formlarımızı bozmadan güncellikten de kopmadan eserler üretmeya çalışıyorum. Popülerlik kaygım yok. Yapılan güzel üretimleri değerlendiriyorum. Bu albümde daha farklı ve daha iyi işlenmiş halde kullanma şansım oldu. Birçok müzik zevkine hitap ettiği için bu daha geniş kitlelere ulaşacağı inancındayım.
Üç Kuruş adlı şarkınızda erkekler ve kadınlar üzerinden ciddi bir toplum eleştirisi yapıyorsunuz...
Eskiden bir insanı anlamak için gözlerine bakmak yeterliydi. Ama şimdi insanlar sahte gözlerle güzel bakmayı öğrendiler. Şimdi insanları tanıyamıyorsun. Hepimiz oyuncuyuz ve çok güzel oynuyoruz. Özellikle televizyonlar herkesi oyuncu yaptı. Ağlayarak kandırabilmeyi, sahte gözlerle güzel bakabilmeyi öğrendik. Şarkımda da dediğim gibi ne olduğu belirsiz bir hal aldı dünya. Şarkıda üç kuruşluk kadınlar ve erkekler diyor ama orada topyekün bir toplumu kastediyorum. Ne merhamet kaldı ne de sevgi ve aşk. Ne Leyla kaldı ne Mecnun. Adam sevdim yandım diyor. Bir gün sonra ayrılıyor.
Sizin hayatınıza üç kuruşluk insanlar girdi mi?
Çok girdi. İnanıyorsun ve aldanıyorsun. Her şeyin Allah'tan geldiğine inandığım için yıkım yaşamıyorum. Ama tabii ki kalp kırılıyor. Sonuçta ben şarkılarımı herkes için yapıyorum. Empati kurduğumda bütün insanların hayatında böyle üç kuruşluk insanların olduğunu görüyorum. Bu da beni çok üzüyor.
Genelde duygusal şarkılar yapıyorsunuz. Gerçek hayatta da böyle misiniz?
Dışarıdan suratsız ve sert görünebilirim ama aslında komik bir adamım. Bu yönümü de seviyorum. Hayat güzel. Allah'ımız var, ne gamımız var. Hiçbir şikâyetim yok çok şükür. Hayata güzel bakıyorum. Hayatın her yönü beni etkiliyor. Herkes hayata farklı bakıyor. Ben müzik ve şarkı olarak bakıyor ve böyle deşarj oluyorum. Bir arkadaşımın aşkı, yaşadığım bir olay şarkı olup çıkıyor.
Oynadığınız diziler bir zamanlar reyting rekorları kırıyordu. Var mı yeni projeler?
Ben dizilerimin oyunculuğumdan çok şarkıcılığım sebebiyle çok izlendiğini düşünüyorum. Ben dizi miadımı doldurduğumu ve dizi dönemimi kapattığımı düşünüyorum. Ama bir film projesi var. Türk Amerikan ortak yapımı bir filmde rol alıyorum.
Takip ettiğiniz diziler var mı?
Daha çok komik dizileri izliyorum. Ama çocuklarıma mümkün mertebe dizi izletmemeye gayret ediyorum.
'Nasıl da Akıyor Zaman' adlı şarkınızda geçmiş üzüntülerden ve pişmanlıklardan bahsediyorsunuz. Hayatınızdaki en büyük pişmanlığınız nedir?..
Sahne hayatımın fırtınalı geçtiği zamanlarda alkolün dozajını çok kaçırdığım zamanlar oldu. En büyük pişmanlığım bu. Dizilerden ötürü birçok kadınla birlikte göründüm. Rahmetli babam da bunu çok eleştirirdi.
Hâlâ kullanıyor musunuz?
Artık içmiyorum. Musiki ile sarhoş oluyorum. Çay ve meşk beni sarhoş etmeye yetiyor.
Şarkılarınızın çoğu için 'insanı harap eden damar şarkılar' yorumları yapılıyor...
Evet bazı şarkılarım için öyle diyorlar. Ama bütün şarkılarım da böyle değil. 'Canısı' şarkısı bir hitap şekli oldu ve herkes sevdiğine öyle seslendi. 'Hadi Gel Erzurum'a Gel' şarkısında herkes neşelendi. Bana arabesk yapıyorsun dediler ama ben hiçbir zaman arabesk yaptığımı düşünmüyorum. Eğer şarkılarım insanları aşka düşürmüşse, insanlara sevdiklerini unutturmuyorsa ne kadar güzel.
Yaptığınız müzik için çeşitli adlandırmalar yapıldı. Siz müzikal tarzınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Arabesk dediler olmadı, sonra fantezi dediler tutturamadılar. Ben yaptığım müzik tarzını Türk müziği olarak adlandırıyorum. Türk halk müziği ve Türk sanat müziği eğitimi aldım. Benim müziğimin temelleri bunlar. Önümüzdeki günlerde 'Ben Türküyüm' isimli bir halk müziği albümü yayınlayacağım. Bir de ben hala kendimi bir öğrenci olarak görüyorum.
Türküler hariç bugüne kadar başka birinin bestesini seslendirmediniz. Neden?
Zaten albüm yapmaya karar verdiğimde elimde birçok eser eser bulunuyor. Çok güfte ve beste veren oldu ama ben kabul etmedim. Yıllar önce bir Ramazan ayında Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Gönlümün Virdi ve Beni Yalnız Bırakma isimli şiirlerini okurken çok etkilendim. Gönlümün Virdi'ni, 'Kurtuldum' ismi ile besteledim. İlk defa bir başkasının sözünü bestelemiş oldum. Çok güzel sözlerdi, hâlâ da beni çok etkiler.
'Ben Şöhreti Sevmedim' diye bir şiir kitabı yazdınız. Neden sevmediniz şöhreti?
Şöhretin verdikleri ile aldıkları birbirini telafi etmedi. İnsanın zamanından çok alıyor. Sevdiklerinle arana duvar koyuyor. Şöhretin yükünü kaldıramadığın zaman kendini boşlukta hissediyorsun. İnsana müthiş bir benlik duygusu getiriyor. Kendinizi başka bir şey zannediyorsunuz. Bu da sizi zehirliyor. Ben bu zehri Rabb'ime yönelerek içimden atmaya çalıştım. Yapan da yaptıran da o dedim. Yunus'un dediği gibi "Sen çık aradan, kalsın yaradan." dedim. Olanlardan kendime pay biçmeme başladım.
Başbakan'a bir şiir yazmıştınız sanırım...
Ben Erzurum'a hizmet etmeye çalışıyorum. Erzurum'a hizmet edenin ayağını öperim demiştim. Başbakan'ımız Erzurum'a çok büyük hizmetler yaptı. Teşekkür için böyle bir şiir kaleme aldım. Ama reklam olmasın diye kendim takdim etmedim. Başkası götürdü. Başbakan'ım da çok teşekkür etti.
Maltepe Musiki Eğitim Derneği'nde ders verdiğinizi duyduk. Nasıl gidiyor?
İnanılmaz zevk alıyorum bundan. Ailecek buranın müdavimiyiz. Ders verdiğim günler dışında da burada dostlarla konuşup meşk yapıyoruz. Bu türlü dernekler büyük bir boşluğu dolduruyor. Mesela benim ders verdiğim 12 yaşında çocuk da var, 60 yaşında adam da var. Burada olmayı ve Türk müziği ile uğraşmayı çok seviyorum.
Yakın bir zamanda babanızı kaybettiniz. Onun ölümü sizi çok etkilemiş sanırım.
Evet. Allah rahmet eylesin. Yasin Sûresi'ni okurken teslim etmiş ruhunu. Kendisi de müzisyendi. Her sabah namazdan sonra iki-üç saat adeta Kur'an ziyafeti verirdi bize. Çok cesaretliydi, ölüme her zaman hazır olduğunu söylüyordu. Ama ben kendimi onun kadar hazır hissetmiyorum. Baştan ayağa günahım. Şu an onun gibi olmaya çalışıyorum. Kahveye gitmem. Gece hayatım yok. Tek aşkım ailem ve müzik.
Erzurumlusunuz. Bir ara şehre küskünlüğünüz basına yansımıştı. Şimdi durum nedir?
Ben Erzurum'a hiç küsmedim. Oradaki birkaç bürokrata kızmıştım. Festivallerin yapılmaması ve sanatçılara başka gözle bakılmasıydı. Bu ayın 27'sinde yine kar ve spor festivali düzenleyeceğiz. Konfüçyüs demiş ki: "Bir ülkeyi batırmak istiyorsan ya sazına bir tel ekle ya da bir tel çıkar." Benim derdim sazımıza ne bir tel eklettirmek ne de koparttırmak.
Sosyal medyada hala saçlarınız konuşuluyor. Özel bir bakım yapıyor musunuz?
Saçlarımız Allah vergisi. Şimdiye kadar dökülmedi ama aklar düştü. Rahmetli babamın da saçları dökülmemişti. Sadece üst kısımlarında biraz dökülen saçlar vardı. Özel bir bakım uygulamıyorum tamamen Irsi. İnşallah böyle kalır. (Gülüyor)
Kaynak: Zaman Gazetesi