Erzurumajans-İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, milletvekilliğine aday gösterilmeyince kaçma girişiminde bulunduğu iddiasıyla havaalanında engellendiği belirtilen CHP 26. Dönem Milletvekili Eren Erdem hakkında kaçma şüphesi nedeniyle yakalama kararı talebinde bulundu. Talebi değerlendiren İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi, Erdem hakkında yakalama kararı çıkartılmasına karar verdi. Kararın ardından dün gece Ankarada gözaltına alınan Erdem sabah saatlerinde Çağlayandaki İstanbul Adliyesine getirildi. Erdemin mahkemeye getirildiği sırada polis ekipleri davanın görüleceği 35. Ağır Ceza Mahkemesi önünde yoğun güvenlik önlemi aldı.
Hakkındaki yakalama kararı üzerine salona alınan Erdemin kimlik tespitinin ardından avukatları söz aldı. Avukatlar Erdemin adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasını istedi.
Avukatlarının ardından CHPli Mahmut Tanal da avukat cübbesini giyerek henüz mazbatasını almadığından kendisi de Erdem adına beyanda bulunmak istedi. Tanalın talebini milletvekilliği devam ettiği gerekçesiyle reddeden mahkeme, sanık Eren Erdeme söz verdi.
Hakkındaki suçlamaları reddeden Erdem yurt dışına kaçma girişiminin olmadığını, oğlunun tedavisi için yurt dışına çıkmak isterken havalimanında engellendiğini kaydetti.
"Bu dava beraat edeceğime inandığım bir dava olarak gördüm. İsteseydim giderdim. Ama asla ülkeyi terk etmeyi düşünmedim" diyen Erdem, "Bu iddianame FETÖcüler tarafından hazırlandı. Eşimle yaptığım telefon görüşmeleri Selam-Tevhit kumpası iddianamesinden alıntı yapılarak, FETÖ iddiasıyla suçlanmaktayım. İlçe başkanlarıyla yaptığım görüşmeler bile delil olarak kabul edilmiştir. Gizli tanığın kimliğini ifşa ettiğim söylenmiş, ancak gizli tanığın bana gönderdiği, kendisine para teklif edildiği, vergi borçlarının silineceği yönündeki mesajları da dosyaya sunmuştum. Herkesin Hocaefendi dediği zamanlarda ben terörist diyordum. Ne nesebim ne meşrebim bu örgütle bağdaşmaz. Örgütün kriteri kabul edilen hiçbir husus bende yoktur. Aynısı Ahmet Şık ve diğerlerine de yapılmıştır. Bu sebeple dünyada FETÖ soruşturmalarının sulandırıldığı kabul edilmektedir. Bir süre çalıştığım Karşı gazetesinde de FETÖ aleyhine de haberler yapılmıştır. Gizli tanık Ayçiçek, gazete battıktan sonra Y.O isimli şahsın, kendisine vergi borçlarının silineceğini söylediği şeklinde bana da mesaj attı. Televizyonda gizli tanık bu mesajları kabul etmiştir. Çikolata kutusunda belge geldiği iddiası ise komiktir. Suçsuzum, suçlu olsam kaçmayı düşünebilirdim. Oğlumun Almanyada görmesi gereken diş tedavisi var. Bu sebeple eşim her ay Almanyaya gidip gelir. Dokunulmazlığım kaldırıldıktan sonra 38 kere yurt dışına gidip geldim. Kaçacak olsam zaten kaçabilirdim" ifadelerini kullandı.
"FETÖCÜLER PARAYA ÇOK DÜŞKÜN"
İddianamenin siyasi olduğunu kaydeden Erdem, "Gazetenin gelir kaynaklarında da FETÖden gelen tek bir kuruş yoktur. İspatlanırsa idamımı isteyeceğim. Diğer haber ajansları gibi Cihan Haber Ajansının da abonesiydik. Gazete iflas edince ilk haciz koyan CHA olmuştu. Bu FETÖcüler paraya çok düşkün" dedi.
Dışişleri Bakanlığının internete sızdırılan toplantısını, yayın yasağı geldikten sonra yayın yasağına karşı gelmek üzere diğer gazetelerle birlikte yayınladıklarını ve bunun en çok yayın yasağını delme suçunu oluşturabileceğini öne süren Erdem, gizli tanığın beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, iddianameyle FETÖnün temizlenmesine zarar verildiğini, dünyada alay konusu olacak bir komedya içerisine girildiğini dile getirerek serbest bırakılmasını istedi.
KUVVETLİ KAÇMA ŞÜPHESİ GEREKÇESİYLE TUTUKLANDI
Erdemin beyanlarının ardından mahkeme kararını açıkladı.
Mahkeme heyeti, sanık Erdemin, "FETÖye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi bulunması, kendi Twitter hesabından ilk durak Maraş şeklinde yazdıktan sonra, ertesi sabah, hakkında aynı gün konulan yurt dışına çıkış yasağı tedbirinden haberi olmadan çıkış yapmak istemesi, daha sonra ise hakkında yapılan ihbarla, yasa dışı yollardan yurt dışına kaçacağı yönünde kuvvetli olgular bulunması, gelinen bu aşamada adli kontrol kararının yetersiz kalacağı gerekçeleriyle tutuklanmasına hükmetti.
Heyet, davaya ilişkin ilk duruşmanın yapılacağı 19 Eylülde, tanık olarak belirlenen Turan Ababey, Emre Erciş, Mehmet Bozkurt, Murat Kazancı ve Kutlu Esendemirin dinlenilmesini de karara bağladı.
29.06.2018 17:15:00