Erdoğan, basında 40 yaşın üstündeki dershane öğretmenlerin akıbeti ile çıkan haberlere de cevap vererek "40 yaşın üstündeki öğretmenlerin ne olacağını soruyorlar, onları da mülakatla devletin okullarına alacağız" diye konuştu.
Trabzon gezisinin 2. gününde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, programında yer almamasına Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi'nde düzenlenen Öğretmenler Günü etkinliğine katıldı. Etkilikte bir konuşma yapan Erdoğan, her yıl 24 Kasım'da Ankara'da Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde öğretmenleri kabul ettiğini ancak bu yıl 24 Kasım'da Trabzon'da bulunması nedeniyle bu geleneksel buluşmayı yarına ertelediğini söyledi. Erdoğan "Trabzon'daki öğretmenlerimizle bu önemli günü kutlama için programımızda bir değişiklik yaptık. Bir Rizeli olarak Karadeniz Bölgesi'nde öğretmenliğin ne kadar meşakkatli olduğunu biliyorum. Öğretmenlik zor bir meslek. Tahammül isteyen, aşk ve sevda isteyen bir meslek ancak bu aşk ve sevdanın ülkemizin bazı bölgelerinde çok daha yüksek derecede olması gerekiyor. Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz'de öğretmenlik yapan kardeşlerimiz bugün zorluklara göğüs geriyor, vazifelerini sarp dağlar arasında belde ve ilçelerde hizmet götürmenin ve oralarda hizmet vermenin ne denli meşakkatli olduğunun farkındayız. Çektikleri çileyi, ortaya koydukları gayreti bilirim" şeklinde konuştu.
"Burada şunu tüm samimiyetimle belirtmek istiyorum; Karadeniz bölgesi okumaya en fazla önem veren bölgeler arasında yer alıyor" diyen Erdoğan, "Karadeniz'in bu başarısında öğretmenlerimizin bunda çok büyük katkısı bulunuyor. Öğretmenlerimiz çocuklara eğitim verdikleri kadar onları yüreklendirdiler. Çocuklarımıza öncelikle kendileri örnek teşkil ettiler. Tonya, Çaykara ve Maçka'nın köylerinde belki köyün dışından, ilçenin dışından uzaklardan gelmiş öğretmenleri gördüler. Bir çok öğrenci dünyanın sandıklarından daha büyük olduğunu öğretmenleri sayesinde anladılar. Fedakarlığı, sabrı, tahammülü öğrendiler. Büyünce öğretmen olmak istediler. Öğretmenlerinin açtığı yoldan ilerleyerek Türkiye'nin ekonomisine katkı sağlar hale geldiler" ifadelerini kullandı.
"ŞUBAT'TA 10 BİN AĞUSTOS AYINDA 40 BİN ÖĞRETMEN ATAMASI OLACAK"
11 yıl boyuna partilerinin v e hükümetlerinin eğitim alanında yaptığı yatırımları, öğretmen maaşlarında yapılan iyileştirmeleri rakamlarla ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
"İktidara geldiğimiz 2002 yılında eğitime 7,5 milyar lira bütçeden pay ayrılırken, 2012 yılında bütçeden ayrılan pay 47,5 milyara yükselttik. Eğitime ayrılan bütçeyi 11 yılda yüzde 537 arttırdık. Osmanlı Dönemi'nde, artı cumhuriyet döneminde yapılan derslik sayısı 347 bin. 79 yıllık dönemde ve Osmanlı dönemi dahil 347 bindi derslik sayısı. Son 11 yılda biz buna ne kadar derslik ekledik biliyor musunuz 205 bin derslik ekledik. Yarısından fazlası kadarını biz 11 yıl içinde açtık ve eğiteme verdik. 11 yılda biz 400 bin öğretmen aldık. Öğretmen camiamıza yılda 40 bin öğretmen eğitim camiamıza ilave ettik. Şubat ayında buna 10 bin öğretmen daha dahil edeceğiz. Ağustos da 40 bin öğretmen daha ilave edeceğiz. Çok eksiğimiz var. Bazıları hepsini bir seferde alın diyor ama bütçe var. 126 bin öğretmen açığı var. Eğer tek seferde alırsak öğretmenimize vereceğimiz zammı veremeyeceğiz. Alırsak çok düşük rakamlarla çalıştırmak zorunda kalacağız. Bizden önce hem öğretmen açığı vardı hem de çok düşük rakamlarla öğretmen çalıştırılıyordu. Bütçe izin verdikçe şartlarımız elverdikçe öğretmen atamalarımız devam edecek."
"BİRBİRİMİZİ LÜTFEN ALDATMAYALIM; KANDIRMAYALIM"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasinin eğitime hakim olmasını istediklerini belirterek " 11 yıl boyunca fırsat eşitliği için kararlı bir mücadele veriyoruz. Büyük Türkiye'yi böyle bir eğitim sistemi ile inşa edemeyiz. 2023 hedeflerine bu eğitim sisteminin aksaklıkları ile ulaşamayız. Anaokulundan itibaren üniversite bitinceye kadar çocuklarımızı bir yarış atına dönüştürüldükleri, dünyadan koptukları sistem sağlıklı bir sistem değildir. Çocuklar oyun oynayamıyor, spor yapamıyor, sanata zaman ayıramıyor. Hafta içi gel okul, hafta sonu iki gün git gel dersane. Analar bana 'okullar varsa dershane niye var, dershane varsa okullar niye var' diye bana anneler babalar bunu söylüyor. Anneler babalar 'Ben' diyor 'ben ahırımda davarımı sattım, dershane ücretini ödedim. Ben aldığım maaş ortada, kimisi askeri ücret kimisinin maaşı bin 500 lira. 1250 lira en düşük dershane ücreti. Her ay 250 TL ödüyor, evin kirası var' bunu ödüyorum. Ona vermek zorundayım, böyle bir durumla karşı karşıyayım.' Biz zannediyoruz ki her taraf rahat, herkes rahat rahat bu parayı veriyor' diyoruz. 22 bin liraya kadar bu çıkıyor. Kimlerden çıkıyor bliyorsunuz fen lisesi öğrencileri sorsak hepsi dershaneye gidiyor. Fen Lisesi ve Sosyal Bilimler'den yüzde 95'i dershaneye gidiyor. Benim oradaki hocalarıma saygısızlık değil mi ? 800 bin öğretmenimiz yok sayılıyor. Ta ilkokuldan liseye kadar eğitim veren bu öğretmenlerimize bana göre saygısızlık yapılıyor. Sanki bu öğretmenlerimiz bu yavrularımız üzerinde hiç emeği yok. Dershaneye git, üniversiteyi kazan, netice al, üstüne bir tişört giydir. 'Benim dershanemin başarılı öğrencisi. Senin dershanenin değil okulunun başarılı öğrencisi. Bu devletin okulları bu öğrencilere hiçbir şey vermemiş. 6 ayda sen bunu üniversiteyi kazandırıyorsun. 13 yılın özetini hemen orada 9 ayda mı veriyor. Birbirimizi lütfen aldatmayalım, kandırmayalım."
DERSHANELERE ÇAĞRI
Dershane sahiplerine çağrıda bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"Eğer eğitim öğretimde bir katkınız olsun istiyorsanız. Ey dershane sahipleri, bir araya mı gelirsiniz, kendiniz bir yer mi açarsınız. Size teşvik verelim gidin o teşvik verdiğiz yerde okulunuzu kurun. Vergide muafiyet, enerji harcamalarında muafiyet getirelim. Eksiğiniz mi var. 30 kişilik bir sınıfın 15 öğrencisini biz okutalım. Çocuklarımıza öğrencilerimizi alın maliyeti neyse biz size ödeyelim. 'Fakir fukaranın çocuğunu böyle bir okula gönderdik' deriz. Hadi gelin samimiyseniz bunu yapalım. Daha ne yapacağız ya. Bugün bir gazetede okudum 40 yaşın üstündeki öğretmenler ne olacak diye soruyor. Onları da mülakatla devletin okullarına koyacağız. Mesele, bu ülkede bir fitne bir nazar oluşmasın, birbirimize farklı bakmayalım. Çocukluğunun gençliğini yaşayamayan toplum sağlıklı bir toplum olamaz. Eğitim bir süreçtir, eğitimle ilgili her reform süreç içinde gerçekleşir."
"Sağlıkta yaptığımız değişime önce hayır diyorlardı şimdi herkes hastane kurma telaşı içinde" diyen Erdoğan, "Daha önce özel bir hastanenin kapısını köylü Ahmet gidip çalabilir miydi ? Şimdi gidip rahat rahat çalabiliyor. O kapılar onlara açılıyor. Bazı aksaklıklar yok mu yine var. Aksaklıkların bittiği bir dünya var mı ? Amerikalar bunu bana nasıl yaptığımız sordu dedik bir medeniyet meselesidir. Bunu başka bir yere çekmeyin ha. Bizim medeniyet değerlerimiz içinde zenginin fakiri, fakirin zengine düşman olduğu bir yapı yoktur. Fakir şükretmeyi bilir. Zengin de zekatı ile sadakası ile o fakiri gözetir. Onun için arada düşmanlık kaymaz. Bunun gereğini yerine getirmeyenler bunu ölüm ötesinde öder. Bunu söyleyince bana bunu sayın Obama'ya söyleyin dediler. Bunlar farklı şeyler bakın hala erteleniyor. Şuan bizi sağlıkta yaptığımız reform hiçbir dönemde yapılamadı. Bu dönüşüm sadece sağlıkta olmadı. Şehirleşmede de oldu" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Trabzon'un Değirmendere mevkiindeki Çimento Fabrikası'nı da eleştiren Erdoğan, "Şehrin merkezindeki harabe yerler, çimento fabrikası kalkacak. Buranın sahipleri ile görüşün 'bizi 2015 sonuna kadar bekletme, neyse bedeli bedelini ödeyelim. Artık buradan çık' deyin. Burada bir çimento fabrikası bizim bu güzel Trabzonumuza yakışmıyor" dedi.
Başbakan Erdoğan, "Türkiye'de güzel şeyler oluyor 11 yıl önce kar tanesi olan reformlar kar topu olarak ilerliyor. Daha da iyi olacak" derken, konuşması sonrasında kendisine başörtülü bir öğretmen ile başı açık bir öğretmenin kendisine çiçek vermesi üzerine "İşte bizim görmek istediğimiz bu" diyerek memnuniyetini dile getirdi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN AKYAZI STADYUMU VE TESİSLERİ'NİN TEMEL ATMA TÖRENİNE KATILDI
Akyazı Stadyumu ve Spor Tesisleri'nin teme atma törenine katılan Erdoğan, temeli atılacak stadın isminin kamuoyu anketi yapılarak isminin verilmesini arzu ettiğini ifade ederek "Ondan sonra stadyumun adını siz nasıl koyacaksınız adını koymuş oluruz" diye konuştu.
Yaptığı konuşmada tüm öğretmenlerin öğretmenler gününü kutlayan Erdoğan, öğretmenlere de samimi bir ricada bulunarak "Lütfen anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise öğretmenlerinizi bulun, ellerini öpün, telefonla hallerini sorun. Hiç yapamıyorsanız öğretmeniniz için hayır duası edin. 'Yarabbi onlardan razı ol' deyin. Size bize okumayı yazmayı öğreten öğretmenlerimize borçluyuz onlara minnettarız. Size bize hayatı öğreten özelikle bizi hayata hazırlayan öğretmenler başımızın tacı gönlümüzün sultanıdır" ifadelerini kullandı.
Boynuna takılan Trabzonspor kaşkolu ile konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Trabzon'a çok önemli spor kompleksi kazandırdık. Bir tarafta Karadeniz, arkamızda yeşil Karadeniz'in dağları. Manzarayı görüyisin. 795 bin metrekarelik bir tesis. Çok istisnai durumlar haricinde ben temel atmayı gitmem. Benim için de çok büyük önem arz ettiği için bu temel atma törenine katıldım. Bu stat bizim Trabzon'a sözümüzdü. Tüm zorluklara rağmen sözümüzün ardında durduk. İnşallah 2 yıl sonra da açılışını yapacağız. 230 milyon liralık bir bedelle yapacağız" şeklinde konuştu.
Hüseyin Avni Aker Stadı'nın 18 bin kişilik olduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi burada bir delikanlı diyor ki Akyazı, 40 bin 61. Şimdi de 41 bin 61 olsun diyor. 40 bin 61'i yapan, 41 bin 61'i de yapar. Bu stadı doldurmadıktan sonra bir anlamı var mı ? Artık burası Trabzon büyükşehir. Buranın dolması lazım. Tabzonular'ın futbola aşkını biliyoruz. Dünya üniversiteler arası oyunu burada düzenledik yaklaşık 500 milyon liralık yatırım yaptık. Yatırım yaptığımıza göre karşılığını da alalım. Hep beraber çalışmamız lazım. Trabzon UEFA şehirleri arasında inşallah müstesna bir yere sahip olacak. Bu tesiste her türlü ünite mevcut. Akyazı'da denize doldurarak bu alanı doldurduk bu alanda da stadı inşa ediyoruz. Gördüğünüz beton kazıklardan 3 bin kazık çakılacak. Niye zemin sağlam olsun, kayma olmasın. Şuana kadar 300 tane yapıldı. 795 bin metrekare alanı doldurduk. Trabzon'a verdiğimiz sözü tutma konusunda karada yer yoksa denizi dolduruyoruz. Mutlaka Trabzon'un özlediği bu hizmeti kavuşturuyoruz. 11 yılda Trabzon'a 5 katrilyon lira yatırım yaptık. Acaba bu güne kadar gelen iktidarlar giden iktidarlar Trabzon'a böyle bir yatırımlar yaptılar mı ? Trabzon'a yakışan neyse onu yapıyoruz. İnşallah 2 yıl sonra bu statta sizlerle birlikte Trabzonumuzun maçlarını seyredeceğiz."
Sporun ve futbolun ne kadar önemli olduğunu Trabzon için ne kadar önemli olduğunu bildiklerini belirten Başbakan Erdoğan "Trabzonspor'un 10 yıllar boyunca nasıl fedakarlıklar yaparak bu günlere ulaştığını çok iyi biliyorum. Trabzon yokluğu yoksulluğu yaşayarak Türkiye'nin en büyük takımlarında birini çıkardı ve Trabzon'un şampiyonluklarını gördük. İşte 11 yıl içinde Trabzon'a çok sayıda futbol sahası, salon ve spor tesisi kazandırdık. Hem Trabzonspor hem 1461 Trabzon ile futbol liginde başarı üstüne başarı yakalıyor. Kutluyor tebrik ediyorum. Uluslararası standartlarda Türkiye'nin hiçbir kulübüne layık olmadığı kuramadığı tesisi buraya kuruyoruz. Hiçbir kulüp bu tesislere sahip olmayacak. 2 yıl sonra bu tesisler bittiğinde A'dan Z'ye her şeyini bu komplekste yapacak. İlk defa böyle bir tesise Trabzon sahip olacak" dedi.
Erdoğan, konuşmasının ardından tesisin temel atma törenini beraberindeki bakanlar, Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve işadamları ile birlikte gerçekleştirdi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN TRABZON'UN VAKFIKEBİR İLÇESİNDE TOPLU AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI
Akyazı Stadyumu ve Spor Tesisleri'nin temel atma töreni sonrasında helikopterle Vakfıkebir ilçesine geçmesi beklenen Erdoğan, son anda aracına binerek karayolu ile bu ilçeye gitti. Vakfıkebir Meydanı'nda kendisini bekleyen binlerce kişiye Yunus Emre'nin dizeleri ile seslenen Erdoğan, "Biz gönül erleriyiz. Bizim derdimiz bizim davamız bizim siyasetimiz gönüller yapmak, gönüller fethetmek. Bizim millete aşkımız millete sevdamız var. Biz size aşığız, biz size sevdalıyız. Ferhat gibi sevdalıyız. Onun için Samsun'dan bu yana ta Sarp'a kadar dağları dele dele geldik. Bizden öncekilerin böyle bir sevdası yoktu, böyle bir aşkı yoktu" dedi.
"Biz yıkmaya değil vallah yapmaya geldik" diyen Erdoğan "Biz bozmaya değil, tamir etmeye geldik. Biz kırmaya değil, bütünleştirmeye geldik. Husumet için değil cebeleşmek için değil muhabbet için kardeşlik için bu makamlara geldik. Yola çıkarken bir şey söyledik; 'biz bu milletin efendisi değil bu milletin hizmetkarıyız' dedik. Biz istiyoruz ki doğu ile batı daha yakın, kardeş olsun. Kuzey ile güney daha bir kardeş olsun istiyoruz. 11 yıldır bütün mücadelemiz çabamız bu" diye konuştu.
Erdoğan, "Bize büyük devlet olmayı miras bıraktıralar, bize büyük millet olmayı miras bıraktılar. Kardeşçe yaşamayı miras bıraktılar. Tarihimizin ayak izlerini takip ediyoruz. Biz kimseyi Kürt, Türk, Laz, Çerkez diye ayırmayız. Biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Biz bir etknik unsurun değil 76 milyonun iktidarıyız. Birileri ben Türk'ün partisiyiz, birileri biz kürdün partisiyiz diyor. Biz hepsinin iktidarıyız. Nerde insan varsa orda biz varız. Onlara hizmet için varız. Bize bu makamlara sizler getirdiniz. Bize düşen size hizmettir ne yapıyorsak sizin için yapıyoruz Karadeniz neyse Trabzon neyse biz oyuz. 81 vilayet neyse biz oyuz. Ne yapıyorsak büyük Türkiye için Türkiye'yi daha da büyütmek için yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasının ardından Vakfıkebir ilçesindeki toplu açılış törenini gerçekleştirdi.
24.11.2013 15:23:57