Erzurum Ajans-Atatürk Üniversitesi'nin 2009-2010 yılı akademik yılı açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan, son günlerin gündemden düşmeyenkonusu 'açılımları' Atatürk'ün yaptığı çalışmalar ve Erzurum'un kurtuluş mücadelesinde yaşananlardan örnek vererek anlattı. Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Salonu'ndaki törende Erzurum'un kurtuluş mücadelesi sırasında yayınlanan Albayrak Gazetesi'nde yayımlanan makale, haber ve yazılardan alıntı yapan Başbakan Erdoğan, dönemin Erzurum Valisi'nin gazetede yer alan bir yazısını okudu.
Zaferlerden sonrası ise kin gütmedi çağının gereği olan diplomatik ilişkileri gerçekleştirdi. Dünya böyle bir dönüşüm diplomatik anlayış içindeyken tarihe takılıp kalmamız etrafımıza duvarlar örmemiz asla söz konusu olamaz. Nitekim Atatürk bunu görmüş dün savaştığı devletlerle sulh yaparak Türkiye'nin temellerini atmıştır" dedi.
Albayrak Gazetesi'nin 30 Ekim 1919 tarihli nüshasında yer alan bir yazıda da Türk-Kürt kardeşliğine işaret edildiğini kaydeden Erdoğan, "Bunlar bugün yazılmadı. Tam 90 yıl önce yazıldı. İşgal ettikleri ülkeyi bölmeyi arzulayan düşmanlara bir cevap olarak yazılmış. Türk ile Kürtün tarih boyunca nasıl kardeş olduğu da anlatılıyor. Doğu illerinin nasıl birlikte istiklaline kavuşturulduğu anlatılıyor. Erzurum'un tarihi bir kardeşlik tarihidir. Bir dayanışma tarihidir. Erzurum bu gün de kardeşliğin yeniden tesisi için ve pekiştirilmesi için başlattığımız milli birlik sürecinde çok önemli bir yerde tutuyor" diye konuştu.
Etnik köken temelinde siyaset yapan partilerin kışkırtıcı söylemlerine hız verdiklerini de vurgulayan Erdoğan, "Herkes doğarken bir etnik kökenle doğar. Sonradan etnik kökene mensup olmaz. Ben Rizeliyim, eşim Siirtli. Ama birbirimizle evlendik. Biz platonik bir aşk yaşamadık gerçek bir aşkı yaşadık. Ama bütün bunların üstünde bir bilincimizin olması lazım. O da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığında buluşacağız. Biz yunusun diliyle insanlara bakacağız. Yaratılanı yaratandan ötürü seveceğiz. Hangi siyasi parti olursa olsun üzerinde durmak istediğim konu şu. Bugün varız yarın yoğuz. Biz hayırla yadedilmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
"MİLLİYETÇİLİK, ÜLKESİ İÇİN HİZMET ÜRETMEKTİR"
Türkiye'de terör sorunu, etnik unsurlar sorunu, azınlıklar sorunu ve inanç gruplarının sorunu olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, bunları asgariye indirme çabası içinde olduklarını söyledi. Başarmaları halinde bunu sadece hükümetlerinin yapmış olmayacağını ifade eden Erdoğan, "Biz bunu milletle başaracağız. Bu devlet projesidir. Muhatabı da millettir. Bunu hiçbir siyasi emel için yapamazsınız bu bir tuzak olur. Bunu bu tür düşünceler istikametinde kullananlar var" dedi.
"Milliyetçilik slogan atmak değildir, milliyetçilik tahrik kışkırtmak değildir. Milliyetçilik, milletini sevmek ülkesi ve milleti için hizmet üretmektir" diyen Erdoğan, "Birlik içinde bütünlük içinde ortak idealler çerçevesinde bir arada tutmak kardeşliği muhafaza etmek demektir. Milliyetçilik ekonomiyi büyütmek sofradaki ekmeği büyütmektir. Ülkenin itibarini büyütmektir. Yeni nesilleri de bu şuurla anlayışla yetiştirmek zorundayız. Tüm dünyada artık çok slogan atma devirleri geride kaldı yeni yeni bir şeyler söylemek üretmek durumdayız. Somut adımlar atma zamanı gelmiştir. Bunları atmayanlar atılan adımları engelleyenleri de tarih affetmeyecektir" şeklinde konuştu.
"EĞİTİM VARSA MEDENİYET ORDA VARDIR"
Yeni açtıkları üniversiteleri de değerlendiren Erdoğan, "Biz göreve geldiğimiz de ülkemizin bir çok ilinde üniversite yok, güneydoğuda, doğuda bütün yavrular buradan nerde bir üniversiteye girebilir diye bir ülkenin başka bir ucuna okumaya gidiyordu. Bu böyle olmaz dedik. Bir ile üniversite giriyorsa o ilde hayat var demektir. O ilde bilim, gerçekten insanların birbirine saygısı artacak demektir. Eğitim varsa medeniyet orda vardır. Eğitimin olmadığı yerde medeniyeti konuşamayız. Bütün illere üniversite
dediğimiz zaman herkes şaşırdı, tabela üniversitesi olur dediler. Nasıl diğer çalışmalarda verdiğimiz sözü tuttuysak burada da verdiğimiz sözü uttuk. Onlar alt yapı yok derken biz 81 vilayette üniversiteleri kurduk. 81 vilayette tamamında üniversite var bir çoğu da kısa zamanda toparlandı faaliyetlerle adlarını duyurmaya başladılar. Bir şeye adımı atmak çok önemli. Tohumu atarsanız orada fidanı görürseniz tohumu ekmediğiniz sürece fidan göremezsiniz, ağacı göremezsiniz biz bu fidanları arazilere ektik, meyveleri de toplamaya başladık başlıyoruz" dedi.
Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'ndeki törene Devlet Bakanı Faruk Özak, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, bilim adamları ve öğrenciler katıldı. Geniş güvenlik önleminin alındığı törende öğrenciler adına Burcu Öztürk konuşurken, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, yeni eğitim dönemiyle ilgili bilgiler verdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan da yeni eğitim dönemini ve çalışmaları değerlendirdi. (www.erzurumajans.com)
22.10.2009 01:18:00