Erzurumajans-"YPG ve PYD'den Türkiye'ye olabilecek herhangi bir saldırıda hiç kimseye sormadan angajman kurallarını uygularız. Bunu da açıkça söyledik." "Ben Suriye konusunda kapımızı çalacaklarına inanıyorum. Türkiye arazide mutlaka olacak ve bir terör kuşağı oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye-ABD ilişkisine yön verecek tarihî buluşma sonrası kapalı kapılar ardında neler konuşulduğunu gazetecilerle paylaştı.
Erdoğan, ikili görüşmenin ardından temasların 2 saat 45 dakika süren çalışma yemeği ile devam ettiğini belirterek yapılan menfi yorumlara dikkat çekti:
Maalesef bazı medya organlarının "görüşme kısa sürdü" gibi nahoş bir yaklaşım peşinde olduklarını gördük. Sonra, gerçeğin çarpıtılması karşısında tavır göstermemize de kızıyorlar. "Sen dürüst ol, canımı ye" ama sen dürüst olmazsan kusura bakma... O zaman bu tavrı her zaman görürsün. Bizler çatladı kapı mahallesinin muhtarı değiliz. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanıyız, ülkemizi temsilen burada bulunuyoruz.
Görüşmemizde özellikle Sayın Trump'ın "Geleceğe yönelik sizlerle iyi işler yapacağız. Bu konuda kararlılığımız var" biçimindeki ifadesini önemsiyorum. Suriye'deki Irak'taki konulara gelince, ABD Rakka konusunda kararını vermiş durumda. Bizim de kendilerine söylediğimiz şey şu: Mevcut durumda, böyle bir yaklaşımı benimseyemeyiz, kesinlikle sizlerle beraber olamayız. Rakka'da terör örgütüyle iş birliğinizi sağlıklı bulmuyoruz.
Kendilerine şunu da açıkça ifade ettik: YPG ve PYD'den Türkiye'ye olabilecek herhangi bir saldırıda hiç kimseye sormadan angajman kurallarını uygularız. Bunu da açıkça söyledik.
Nitekim biz Rai'de, Cerablus'ta, El- Bab'da bunu yaptık. "Bırakın terör örgütlerini, gelin terörle mücadeleyi beraber yapalım" dedik. Maalesef buna yanaşmadılar. Menbiç'i boşalttık dediler ama böyle bir şey olmadı. Nitekim hâlâ oradalar. Menbiç'te Rakka'da da DEAŞ'ı bitirdiğiniz zaman oralara kim yerleşecek?
Oraların yerli halkı kim? Araplar... Peki oraları siz Kürtlerle mi dolduracaksınız? O zaman Araplarla Kürtleri vuruşturacaksınız demektir.
Türkiye olarak biz de kendi sorumluluk alanımızda terörle mücadele için gerekenleri yapacağız. Terör örgütlerine içeride de dışarıda da nefes aldırmayacağız. Bir kuşak oluşturulmasına müsaade etmeyeceğiz. Kararlılığımızı sürdüreceğiz.
Bundan sonraki süreçte gerek arkadaşlarımızla gerekse güvenli hattan bizzat kendisiyle konuşma suretiyle temasta olmak konusunda mutabık kaldık.
ZIRHLI ARACINI ABD'YE GÖTÜRDÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray'a giderken Türkiye'den götürülen Mercedes marka zırhlı makam aracını kullandı. Bu uygulama ilk defa geçtiğimiz yıl şubat ayında gerçekleştirilen Güney Amerika gezisinde hayata geçirilmişti. Erdoğan'ın zırhlı aracı, kargo uçağıyla Şili, Peru ve Ekvador'a götürülmüştü.
- YPG ile ilgili Amerikan tarafı size bir güvence verdi mi? Bu konuda bir garanti aldık mı?
Güvence verme hususu baştan beri dile getirdikleri bir şey. Önemli olan, fiiliyatta neler olacağına bakmamızdır. Afganistan'da ve Irak'ta yaşanan olumsuzları gördük.
- Daha önceki bir açıklamanızda müttefikliğin gereği yerine getirilmezse kendi göbeğimizi kesmek durumunda kalabileceğimize işaret etmiştiniz.
Bizim tavrımız net: O koridorda ülkemize yönelik bir tehdit olursa buna müsaade edemeyiz.
- Söyledikleriniz bir ihtiyat payı içeriyor gördüğümüz kadarıyla. Verdikleri güvenceler hayata geçmezse nasıl hareket edeceğiz?
Yine aynı şeyi söyleyeceğim. Sözler yerine getirilmezse o anda başımızın çaresine bakarız. Ama bunların neler olacağını şimdiden söylemek doğru olmaz.
- FETÖ meselesinde ABD'de bir tavır değişikliği gördünüz mü? En azından 15 Temmuz ve FETÖ ilişkisi konusunda ikna olmuş gözüküyor mu?
Trump'ın daha farklı bir havası var. Obama'dan farklı görünüyor. Belli ki onun da zihninde bazı soru işaretleri oluşmuş durumda. Görüşmemizde onlar da İzmir'de tutuklu bulunan Amerikalı Protestan din adamı Andrew Brunson'u gündeme getirdiler. Kendilerine bu kişinin FETÖ yapılanmasıyla iltisaklı olmasından dolayı yargılanmakta olduğunu belirttik. İlgili bakanlıkların tüm bu konularla ilgili olarak karşılıklı çalışmaları hususunda mutabık kaldık. FETÖ meselesinde Amerikan yönetiminden FBI'ın özel bir soruşturma komitesi oluşturmasını, çalışma grubu kurmasını talep ettik.
"Trump'ı pratik ve kararlı bir havada gördüm... Düşündüklerini söylemekten çekinmeyen ve de net bir insan."
- Peki onlar bu öneriye nasıl baktılar?
Kayıtlara aldılar.
- Putin 'Kürtlerle çalışmayı sürdüreceğiz. Türkiye'nin endişelenmesine gerek yok' dedi. Siz pek çok kez Putin bu konudaki riskleri paylaşmıştınız. Ayrıca tam siz Trump'la görüşmeye başlamadan söyledi bunu?
Mesele Kürtlerle çalışıp çalışmamak değil, terör örgütüyle ilişki içerisinde olunmamasıdır. Muhataplarımıza "Bunlara silah veriyorsunuz. Elimizde belgeler var. Füzelerin fotoları var" diyoruz. Kabul etmiyorlar. Biz de bunları önlerine koymaya devam edeceğiz.
- Rıza Zarrab ve Amerika'da tutuklu bulunan Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı konusu gündeme geldi mi?
İkili görüşmede konuştuk. Yasal sürece işaret ediyorlar. Dışişleri ve Adalet Bakanlarımız konuyu takip edecekler.
- Trump ile tam mutabakat hâlinde olduğunuz, geliştirmeyi düşündüğünüz konular neler?
İkili ilişkileri daha ileri bir noktaya taşıma, ekonomik ilişkileri güçlendirme konularında kararlıyız. Ben Suriye konusunda kapımızı çalacaklarına da inanıyorum. Şu an Rakka'yı kuşatmışlar. Neler olacağını göreceğiz. Ama Türkiye arazide mutlaka olacak. Suriye'de de Irak'ta da olacak. Karar mercii olarak da Türkiye işin dışında tutulamaz. Zaten önümüzde NATO zirvesi var. Burada da terör önemli bir gündem maddesi. Bu konular orada da gündeme gelecek.
- Trump'ı Türkiye'ye davet ettiniz mi, ne yanıt verdi?
Evet, kendisini ailesiyle birlikte ülkemizi ziyarete davet ettim. O da bundan büyük memnuniyet duyacağını ifade etti ama tabii ki tarih henüz belli değil.
İsmail Kapan WASHINGTON - TÜRKİYE GAZETESİ
18.05.2017 11:49:40