Cumhurbaşkanı Erdoğan: '2 yıl sonra İnşallah altın madenimizi Söğüt'ten çıkardığımızı görecekler'
Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Biz Türkiye'yi eğitimden sağlığa, enerjiden ulaşıma, spordan şehirciliğe kadar her alanda projelerle donatırken birileri çıkıp ‘bunca yatırıma ne gerek vardı' diyordu. Hatta yaptığımız okullara öğrenci, açtığımız hastanelere hasta, inşa etiğimiz yollara araç bulunamayacağını iddia ediyorlardı. Elektrik yatırımlarına karşı çıkarak toprağa mı vereceksiniz diyorlardı. İstanbul'daki yeni havalimanımızı inşa ederken zeminin kötülüğünden kuşların göç güzergahında olduğuna kadar envaı çeşit yalanla ortalığı bulandırmaya çalışıyorlardı. Halbuki şimdi açıp kuşların göç güzergahına baktığımızda asıl güzergahın yeni havalimanı değil eski havalimanı üzerinden geçtiğini görürsünüz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü inşaatını engellemek için atmadıkları takla kalmamıştı. Bir mahkeme kararını yanlış yorumlayıp, bu proje artık 4 kuleden ibarettir diyerek zil takıp oynamaya kalktıklarını unutmadık. Bizim yaptığımız yolların en işe yaradığını görmek istiyorlarsa gitsinler sevdiklerine kavuşmak için direksiyon başına geçen vatandaşlarımıza sorsunlar. Bu yolların, tünellerin, köprülerin, viyadüklerin ne işe yaradıklarını anlamak istiyorlarsa gitsinler; ailesini geçindirmek için ömürlerini yollarda harcayan kamyoncularımıza sorsunlar. Girsinler rastgele bir kamyoncu kooperatifine veya bir kamyoncu lokantasına, oradaki kardeşlerimize bu yollar geçmişte nasıldı, şimdi nasıl sorup öğrensinler. Hizmete açtığımız hastanelerin ne işe yaradığını gitsinler orada tedavi gören hastalara, onlar için dua eden yakınlarına, orada görev yapan sağlık personeline sorsunlar. İnşa ettiğimiz her barajı kimi zaman bölge halkını tahrik ederek, kimi zaman uluslararası kampanyalarla engellemeye kalkan bunlardı. Şimdi geçirdiğimiz oldukça kurak dönemleri bu barajlarda tutulan sular sayesinde en az sıkıntıyla geride bırakıyoruz. Bu barajların en işe yaradığını gitsinler evindeki musluğundan her açtıklarında tertemiz suyu akan insanımıza, tarlasını sulayarak ekmeğini kazanan çiftçimize sorsunlar. Karadeniz'de bulduğumuz doğalgaza bile bile sevinemeyecek kadar ülkesiyle ve milletiyle gönül bağı kopmuş bir sefil zihniyetten bahsediyoruz. Şimdi 2 Yıl sonra inşallah altın madenimizi Söğütte çıkardığımızı görecekler. Orada renk körlüğüne filan girebilirler. Ülkemizin büyüklüğünden, milletimizin potansiyelinden, insanımızın azminden habersiz bu anlayışa rağmen Türkiye 2023 hedeflerine ulaşacaktır. Gençlerimize 2053 vizyonlarını hayata geçirebilecekleri büyük ev güçlü Türkiye'yi miras bırakmak için ne gerekiyorsa yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Geçtiğimiz 18 yılda ülkemize kazandırdığımız eserlerin ve hizmetlerin anlamını salgın döneminde daha iyi görüyoruz" açıklamasında bulundu.
Dünyanın Korana -virüs salgını ile başlayan sağlık krizinin giderek daha derin ekonomik ve siyasi sarsıntılara evrildiği bir dönemden geçtiğini kaydeden Erdoğan, Türkiye bu tarihi dönüşüme alt yapı bakımından gelişmiş, siyasi olarak güçlü, ekonomide hazırlıklı, sahada ve masada etkin olduğu dönemde yakalanmıştır. Ülkemiz artık ne marjinal guruplar öne sürülerek ne muhalefet kullanılarak, ne dış kaynaklı yönlendirme mekanizmaları hareketler harekete geçirilerek yolundan döndürülebilir. Bunca yıldır devreye sokulan vesayet, darbe, suni kriz senaryolarının her alanda önümüze gizli açık takoz koyma gayretleri hiçbiri işe yaramamıştır. Her engeli aştık, her zorluğun üstesinden geldik, her sınamadan alnımızın akıyla çıktık. İnşallah ok yaydan çıkmıştır ve hedefine doğru ilerlemektedir. Türkiye yeni küresel mimaride siyasi ev ekonomik olarak hak ettiğini mutlaka alacaktır. Biz tüm hesaplarımızı, yatırımlarımızı, buna göre yapıyoruz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan her gelişme, Türkiye'nin gücünü ve önemini teyit ve tahkim etmektedir. Bu hakikatler ışığında bizimle birlikte yol yürümek isteyen herkese gönlümüzde kollarımızda açıktır" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin hiçbir ülkeyle çözülemeyecek bir sorununun olmadığının altını çizen Erdoğan, "Ne Avrupa'yla, ne Amerika'yla, ne Rusya'yla ne Çin ile ne de diğer ülkelerle özel bir sıkıntımız, çözülemeyecek bir sorunumuz bulunuyor. Biz herkesle egemenliğimize, haklarımıza, hukukumuza, potansiyelimize saygı gösterilmesi şartıyla görüşmeye, konuşmaya, anlaşamaya birlikte hareket etmeye hazırız. Türkiye gerçeğini siyasi ve ekonomik olarak büyük ölçüde kabul ettirdiğimize, kritik eşiği geçtiğimize inanıyorum. İnşallah bundan sonra işimiz çok daha kolay olacaktır. Demokrasi ve kalkınma mücadelesi son durağı olmayan bir yolculuk gibidir. Yapılan her şey önemidir ama daima önünüzde kat etmeniz gereken çok daha fazla mesafe vardır. Ülkemize kazandırdığımız, Cumhuriyetimizin kuruluşundan sonraki bu en büyük atılımları bir sonraki adımların habercisi olarak görüyoruz. Bunun için Ulaştırma başta olmak üzere her alanda yatırım ve icratlarımıza ara vermeden devam ediyoruz. Reformları hedeflerimize uygun şekilde, çıtayı sürekli yükselterek sürdürüyoruz. İnşallah 2021 yılı milletimize söz verdiğimiz gibi demokratik ve Ekonomik reformlar yılı olacaktır. Bu konuda yapılan hazırlıkları en kısa sürede milletimizin ve meclisimizin takdirine sunacağız. Ekonomide maruz kaldığımız saldırılar ve salgın tedbirlerinin yol açtığı sıkıntıları en kısa sürede geride bırakmayı ümit ediyoruz. Yapısal reformları hızlandırarak içine hapis edilemeye çalıştığımız faiz, kur, enflasyon şer üçgenini kırarak üretim ve istihdam merkezli bir sistem kurmakta kararlıyız. Demokratik reformları kimse bizi mecbur bıraktığı için değil; milletimizin her bir ferdi bunlara layık olduğu için yapıyoruz. Hem hazırlıkları tamamlanana paketleri hızla hayata geçireceğiz hem de yeni çalışmaları süratle neticelendireceğiz. Hedeflerimize ulaşabilmemiz için neyi, nasıl, ne şekilde yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız. Gölbaşı Şehir Geçişi‘nin hayırlı olmasını diliyorum" diye konuştu.