Erdoğan: Sen git işine bak, sen git üretim yap

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılış sonrasında meydanda bulunan bir otobüsü kullandı.

Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılış sonrasında meydanda bulunan bir otobüsü kullandı.

Mecidiyeköy- Mahmutbey metro hattı temel atma töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, İstanbul'da yaptıkları yatırımların neticelerini verdiğini belirterek, "2004 yılında sadece 45 kilometre olan raylı sistem uzunluğunu bugün 141 kilometreye ulaştırdık. Marmaray gibi dünya çapında projeyi tamamlayarak hizmete açtık. Boğazın altında iki katlı tüp geçiş projesinin çalışmalarını da sürdürüyoruz. Bugün temeline atacağımız hat ile birlikte İstanbul'da inşaatı devam eden metro hatları uzunluğu 110 kilometreye ulaşmış bulunuyor" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) Çin ile İstanbul'u mukayese ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Onlara verilecek cevap kolay. 1994 öncesinde 5 yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP'deydi. Sorun kaç kilometre metro yaptılar. O 5 yılda başladıkları bir metro olayı vardı. Başladıkları yerde kaldılar. Biz geldik onu tamamlama noktasına getirdik. Para bulamıyorlardı. 2.5 milyar dolar borçla devraldım, 1.2 milyar dolarla devrettim" diye konuştu.

Temeli atılan 18 kilometrelik Mecidiyeköy-Kağıthane,-Alibeyköy-Mahmutbey Metro hattının İstanbul'daki metro zincirinin sonu değil yeni bir halkası olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Bu hat Mecidiyeköy'deki mevcut metro istasyonu ile entegre olacak. Bu metro hattını daha sonra Beşiktaş ve Kabataş'a kadar uzatarak iş ve konut yerleşimi bakımından yoğun tüm alanlar arasında kesintisiz ulaşımı sağlamış olacağız. Günde 1 milyon kişinin yararlanabileceği bu hattın devreye girmesiyle Mecidiyeköy - Mahmutbey arasında yolculuk süresi 27dakikaya düşecek. Mahmutbey'den metroya binen bir vatandaşımız bağlantılı hatlarla Yenikapı'ya 39 dakikada, Üsküdar'a 48 dakikada, Sabiha Gökçen Havalimanı'na 95 dakikada ulaşabilecek" şeklinde konuştu.

Erdoğan İstanbul'un artan nüfusuna ve araç sayına da dikkat çekerek, "İstanbul nüfusu, şehirdeki araç sayısı sürekli artıyor olmasına rağmen ulaşım noktasında attığımız adımlarla sıkıntı yaşanmasını bugüne kadar engelledik. İstanbul nüfusu benim dönemimde 7.5 milyondu, şimdi 15 milyona ulaştı. 286 yol ve kavşak düzenlemesi büyükşehir belediyemiz yaptı. Tabii ki sıkıntılar yok değil, onun için toplu taşım kültürünü yaygınlaştıracağız. İstasyonlarımızda bu dönemde katlı otoparkları yaygınlaştıracağız" ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Avrupa metropollerinden örnekler veren Başbakan Erdoğan şunları söyledi;

"Bugün Londra'da Londra merkezine giremezseniz. Belli bölgeler vardı. Bunların bir kısmı 10 paund, bir kısmı 20 paund tutarındadır. Bu parayı ödeyerek merkezse girebilirsin. Aynı şekilde Paris ve New York. New York'da yoğun saatlerde şehre giriş çıkışlar 1.5 saati buluyor. Bu dünyanın her yerinde hangi alt yapınız olursa olsun, metro hatlarına rağmen yaşanıyor. Ama bunları suiistimal etmek doğru değil. Türkiye'de de bu sıkıntılarım var. Bunlar da inşallah bu metro hatlarımızla, hafif metrolarla, metrobüslerle kolaylaştıracağız. Bu atılan adımlarla o yoğun saatlerde metrobüsler tıklım tıklım dolu. Böyle bir yükü İstanbul üzerinden metrobüslere aldı. Şimdi inşallah metro hatları ile bu daha da kolaylaşacak, trafik daha da rahatlayacak".

Başbakan Erdoğan, hizmete alınan 201 adet erguvan otobüsün her türlü ileri teknoloji ile donatıldığını ve engelliler için uygun olduğunu belirterek, bu otobüslerin sayısını önümüzdeki dönemde bin 500'e çıkarmayı amaçladıklarını kaydetti.

Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Bu şehri gecekondulara mahkum ettiler. Bu şehre çöpe, kire pisliğe boğdular. Bu dünya şehri, bu tarih, medeniyet şehri adeta kimliksiz bir köy gibi yönetilmeye çalışıldı. Onun için bu şehir o yöneticileri bünyesinden attı. Yerine kendisine layıkıyla hizmet edebilecek kişileri seçti. Biz İstanbul'u CHP'den aldık. Biz göreve geldiğimizde bugün ilk sandığa gidecek gençlerimiz o zaman yoktular. Daha yeni doğmuşlardı. Şimdi ilk defa oy kullanacaklar. Onlar İstanbul'daki çöp dağlarını bilmiyor olabilirler, susuzluğu bilmiyor olabilirler, hava kirliliğini bilmiyor olabilirler. Hekimbaşı çöplüğünün nasıl patladığını ve orada 39 kişinin öldüğünü bilmiyor olabilirler. Ey CHP sen önce bunların hesabını ver. CHP olarak Büyükşehir de sendeydi, Ümraniye de sendeydi. Ama siz bir modern depolama getiremediniz ve Ümraniye çöplüğü patladı. 39 vatandaşımız orada öldü".

İzmir'de modern çöp depolamasının olmadığını belirten Erdoğan, "İzmir gibi bir şehirde modern depolama yok. Hala vahşi çöp depolaması yapıyorlar. Orası da onun için AK Belediyeye, Binali Yıldırım'a muhtaç. İnşallah İzmirimiz'de de bu modern depolamaları yapacağız ve oralardan nasıl gübre ve enerji üretilir halkımıza göstereceğiz. Bu iş bizim işimiz. Susuzluk o yıllarda İstanbul'da ne durumdaydı hatırlayın. Bidonlarla su satın alıyorduk hatırlayın. Alibeyköy, Kağıthane, Eyüp sultan ne haldeydi hatırlayın. Yollarda yürüyebiliyor muyduk. Biz geldik yollar parke taşlarıyla buluştu. Şimdi Alibeyköy'ün geldiği nokta nereler. Kentsel dönüşümü başlattık. Halkımızın şu gecekondulardan kurtularak modern konutlara kavuşmasını istiyoruz. Bunu biz yaparız. Bütün bunlar yapılırken vatandaşımızı asla mağdur etmeyiz. Bütün bunları yapmak suretiyle Allah göstermesin bir yangın olduğunda rahatlıkla araçlar buralara girsin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TUSİAD)'ni sert bir dille eleştirerek, "Bu işin içinde bir de TÜSİAD var. Sen git işine bak. Sen git üretim yap. Sen Türkiye'de bu iktidarın döneminde kazandığını hiçbir zaman kazanamadın. Bundan önce iktidarlardan istediğiniz gibi farklı yollardan bir şeyler istiyordunuz. Onlar size vermiş olabilir ama bizden bunları alamazsınız. Bakkal dükkanı nasıl kontrol ediliyorsa vergilerde defterlerle sen de kontrol edileceksin" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mecidiyeköy - Kağıthane - Alibeyköy - Mahmutbey Metro Hattı Temel Atma ve 201 Erguvan Otobüsün Hizmete Alım Törenine katıldı.

Konuşmasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Başbakan Erdoğan, "CHP Genel Müdürü bakıyorsunuz talimatlar yağdırıyor 'oradan istifa etmesi lazım' Sen kimsin sen işine bak. Bunlar sandıkta netice alamayınca sokaklara dökülüyorlar. Bunlar sandıkta alamadıkları için menderesi ipe götürenlerin ta kendileri. Bunlar sandıkta netice alamadıkları için gezi içinde yer alanların ta kendileri. Şimdi de paralel yapılanmayla birlikte çalışıyorlar. Düne kadar veryansın ediyorlardı. Ne oldu. Ne kadar çabuk dost oldunuz. Biz bu ülkede taş üstüne taş koyanların yanındayız. Ama bu CHP genel müdürü bu güne kadar taş üstüne taş koymadı. Bir zamanlar SSK'nın da genel müdürüydü. O dönem hastanelerin halini hatırlayın" dedi.

Türkiye'yi aşağı çekmeye çalışan kesimlerin olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Biz 'Türkiye' onlar kendi küçük dünyalarının derdine düşüyorlar. Biz 'millet' dedikçe onlar kendi küçük zümrelerinin peşinden koşuyorlar. Bizi sevindiren, milleti sevindiren her ne varsa bunları üzüyor, bunları rahatsız ediyor. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Bizi bu yoldan çıkarmak için her yolu denediler. Bizi yavaşlatmak için ellerinden geleni yaptılar. Partimizi kapatmaya çalıştılar Olmadı. Şimdi bu paralel devletin uşaklarından bir tanesi çıkmış 'AK Parti kapatılmalı' diyor. Önüne de bir Profesör koymuşlar. Senin aldığın ilim buysa biz batmışız. Senin demokrasi anlayışın buysa biz batmışız. Biz bu ülkede partilerin kapatılması noktasında karşı duran tek partiyiz. Anayasa değişikliğinde de bunun kavgasını verdik. Ne yazık ki anayasa değişikliğinde CHP de MHP de BDP de meclisi terk ettiler. Bu maddenin oylamasında orada bulunmadılar. Ne yazık ki partimizin içinde de bazı ihanet edenler çıktı. Ne yazık ki onlar da olumsuz oy kullandılar. 330'u bulamadığımız için o madde reforma girmedi. Çetelerle geldiler, darbe senaryoları il üzerimize geldiler, yalanla iftira ile çamurla üzerimize geldiler" diye konuştu.

Türk halkının paralel yapıya cevabını meydanlarda vereceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Siz millet olarak geldiniz Kazlıçeşme'ye 1.5 milyon İstanbullu onlara gerekli dersi verdiniz. İnşallah bütün illeri dolaşmaya devam edeceğiz. İller bu paralel yapıya gerekli cevabı meydanlardan verecek. Geçen hafta Almanya'daydım. Berlin'deki büyükçe bir kapalı spor salonunu tıklım tıklım dolduran kardeşlerimiz Almanya'dan Türkiye'ye seslendiler. 'Biriz beraberiz, hep beraber Türkiyeyiz' dediler. Bizim birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya bunların gücü yetmeyecek. 17 Aralık'ta çirkin senaryolar üzerimize gelmeye başladılar. Türkiye ekonomisini, mili kurumları hedef aldılar. 1 yıldan fazla bir süredir devam eden çözüm sürecini hedef aldılar. 1 yılı aşkın zamandır şehit geliyor mu. Şimdi bunu tahrik ediyorlar. Bunlar şehitlerimiz üzerinden prim yapmaya alıştılar. Şimdi rüşvet, yolsuzluk iftirası atarak yaptıkları internetteki düzenlemeyi bahane ederek bir kez daha huzur güven ortamına, milli iradeye kastetmeye başladılar. 17 Aralık sürecinde kimlerin kimlerle iş tuttuğuna dikkat etmenizi rica ediyorum. Hükümeti yıpratmaya çalışanlar, sokakları hareketlendirmeye çalışanlar kimler" şeklinde konuştu.

Konuşmasında Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'ni (TUSİAD) de eleştiren Başbakan Erdoğan, "Bu işin içinde bir de TÜSİAD var. Sen git işine bak. Sen git üretim yap. Sen Türkiye'de bu iktidarın döneminde kazandığını hiçbir zaman kazanamadın. Şöyle kazandınız. Bundan önce iktidarlardan istediğiniz gibi farklı yollardan bir şeyler istiyordunuz. Onlar size vermiş olabilir ama bizden bunları alamazsınız. Bizden hakkınızı alırsınız. Hakkınız olmayanı alamazsınız. Bakkal dükkanı nasıl kontrol ediliyorsa vergilerde defterlerle sen de kontrol edileceksin. Bundan önce sizi gelip kontrol etmiyor olabilirler ama şimdi kontrol edileceksiniz" ifadelerini kullandı

Konuşmasında paralel devlet iddialarına geniş yer veren Başbakan Erdoğan şunları söyledi;

"Bu ittifak içinde yeni bir örgüt var. Kökü dışarıda olan Türkiye dışındaki güçlere hizmetkarlık yapan bir örgüt, saf temiz kardeşlerimiz kullanarak bu milletin çıkarlarını hedef alıyor. Bu örgüt arkasına aldığı bazı uluslararası çevrelerin desteği ile Türkiye'deki marjinal örgütleri, CHP ve MHP'yi parmağında oynatıyor. Tek dertleri ak patiyi yıpratmak. Millet bunların umurunda değil. Türkiye zarar görmüş bunların umurunda değil. Ben şimdi buradan soruyorum. Ey CHP senin bu paralel örgütle ne işi olur. Bu paralel örgüte savaş açan sen değil miydin, en büyük tehlike olarak gören sen değil miydin. CHP gençlik kollarının karikatür sergisine gidip bu paralel örgüt başını sahtekarlık suçlayan sen değil miydin. Peki size ne oldu. Niye bu kadar yakınlaştınız. Nasıl aynı yolun yolcusu oldunuz. Sizi bir araya getiren ne. Eğer CHP bu örgütün tabanından, samimi mensuplarından oy alabileceğini zannediyorsa fena halde yanılıyor. Böyle bir örgüt yapılanmasında o samimi insanlar bu yapılanlardan rahatsızlar. Onlar 11 senedir bu ülkede inanç özgürlüğü noktasında, düşünce özgürlüğü noktasında atılan adımları iyi biliyorlar. O tepe noktada olanlar görmeseler dahi. Bu paralel örgüt CHP'yi parmağında oynatıyor olabilir ama benim samimi kardeşlerim bu oyuna gelmez, bu çirkin ittifaka prim vermez. Yanlış hesap yapıyorlar. CHP de o paralel örgüt de 30 Mart'ta gereken cevabı alacaklar"

Başbakan Erdoğan internet düzenlemesine de değinerek "Biz internette kişilik haklarını ihlal eden, özel hayatın gizliliğini ihlale den yayınlara karşı düzenleme yapıyoruz. Çirkin görüntüler, insanların mahrem konuşmaları yayınlandığında bunlar hemen engellensin, bir yandan mahkeme süreci devam etsin, mahkeme karar verinceye kadar kimse mağdur olmasın. Bu paralel yapının yönetimi bu düzenlemeye karşı çıkıyor. Sayın Baykal ile ilgili çirkin görüntüleri sergileyen de bu yapıydı. Anayasa tartışmaların yapıyorduk. Ulaştırma bakanıma dedim ki 'bunu hemen anında durdurun' Talimatı verdim ve o yayın yarım saat içinde durduruldu. O kaset sebebiyle bu günkü genel müdür bu partinin başına geldi. Şimdi sıkılmadan ne diyorlar. Bunun karşısına dikiliyor. Yanındaki yardımcılarından bir tanesi için de böyle bir kaset yayınlandı onu da durdurdular. Bu paralel yapıydı bunları yayınlayan. Paralel yapı yönetimi bunları yaparken şimdi nasıl oluyor da bunu savunuyorlar anlamıyorum. Sizin bu tür yayınları engelleme derdiniz yok mu" diye konuştu.

Taksim'de dün yapılan internet düzenlemesi eylemini eleştiren Başbakan Erdoğan, "Dün bir grup taksime çıkıyor niçin. Artık Taksim meydanı bu tür gösterilerin mekanı değil bunu bilmenizi istiyoruz. Bunlar için ayrılmış meydanlar neresiyle valiliğe müracaatını yaparsın, gider orada gösteri yaparsın. Gösteriler yasak değil, biz de yanındayız. Ama gidip 'istediğim yerde istediğim gibi miting yaparım' yok böyle bir şey. Kendi tabanlarına, tabanlarının içindeki samimi insanlara neyle izah edecekler böyle bir internet yayınını. Birileri edepsiz görüntülere dokunma diyerek sokağa çıkıyor, bu paralel yapı onları destekliyor. Devletin kılcal damarlarına sızmaya çalışan bu örgüte biz göz yummayacağız, Türkiye'nin çıkarlarını hedef alan bu örgüte fırsat tanımayacağız. İçine düştükleri ahlaksızlık batağı, içine düştükleri ihanet tuzağı bunları zaten bitirecek. Biz de yargı yoluyla bunlara yaptıkları illegal işlerin, ajanlığın, casusluğun hesabını soracağız" ifadelerini kullandı.

30 Mart seçimleri öncesinde uyarılarda da bulunan Başbakan Erdoğan, "Kapımıza gelip hiçbir partiye oy istemeyip sadece 'ak partiye oy vermeyin' talebinde bulunanlar olursa bu siyaset dışı aktörlere 'gidip partinizi kurun öyle gelin' deyiniz" dedi.

Başbakan açılışın ardından meydanda bulunun otobüsün şoför koltuğuna geçti ve aracı kullandı.

BAŞBAKAN ERDOĞAN: "İNSAN NE İSE ŞEHİR ODUR, ŞEHİR NE İSE İNSAN ODUR"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, betonun, asfaltın, çimentonun, kaldırımın taşın, mevzuatın içinde kaybolmuş değil, bu aziz milletin tarihindeki şehir medeniyetini kavramış, o medeniyeti her bir taşa yansıtmaya çalışan belediye başkanlarına ihtiyaç olduğunu söyledi. Erdoğan, "İnsan ne ise şehir odur, şehir ne ise insan odur" dedi.

Başbakan Erdoğan, Esenler Ramada Plaza'da Esenler Belediyesi'nin ikincisini düzenlediği Şehir Yazarları ve Akademisyenleri Toplantısına katıldı. Burada yapılan açılış konuşmasının ardından kürsüye davet edilen Başbakan Erdoğan, katılımcılara teşekkür ederek sözlerine başladı.

"MEDENİYETİ BAKIMINDAN GERÇEKTEN İHTİŞAMLI BİR TARİHE SAHİBİZ"

Erdoğan, "Şehir kültürü, şehir medeniyeti bakımından gerçekten ihtişamlı bir tarihe sahibiz. Ancak ben bugün burada geçmişin ihtişamı üzerinde değil, bugünüm ve yarınımızla ilgili düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Tarihte Konya, Bursa gibi ihtişamlı şehirler inşa ettik. İstanbul gibi bütün dünyanın hayranlık duyduğu bir şehre sahibiz. Şehir tarihi kadar çok ciddi bir şehir kültür birikimine de sahibiz. Başta Mimar Sinan olmak üzere tarihimize ve medeniyetimize muhteşem eserler kazandırmış şahsiyetlerle dolu bir tarihe sahibiz" dedi.

Şehirlerin çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü ifade eden Erdoğan, "1900 yılında İstanbul'un nüfusu 1 milyondu, şuanda yaklaşık 15 milyon kişinin yaşadığı bir İstanbul var. Bir asır önce Ankara'nın nüfusu yaklaşık 40 bin kişi şuanda 5 milyon kişinin yaşadığı bir Ankara var. Şehirlerimiz çok hızlı bir şekilde büyüdü. Ama maalesef kontrolsüz bir şekilde büyüyor. Şehir kültürümüz, şehirlere yüklediğimiz mana, medeniyetimizdeki o ruh, o mimari estetik ne yazık ki büyüyen şehirlerimizde göz önünde tutulmadı, ikinci plana atıldı" diye konuştu.

Belediye başkanı olduğu dönemleri hatırlatan Erdoğan, "İstanbul'a belediye başkanı olduğumuz zaman, İstanbul'da benden önceki belediye başkanı arkadaşlarımızın verdiği emsal neydi biliyor muşunu? 13-15 emsalin verildiği bir şehir ne olur, betondan başka ne olur. O zaman 3 emsale vermek istediğimde çok ciddi eleştiriler aldım ama 3'e indirdik. Şimdi de maalesef açlar, oburlar, doymayanlar bu 3 emsali arkadan, sağdan, soldan nasıl dolanarak plan notlarıyla oynamak suretiyle 5'e, 6'ya, 7'ye çıkarabiliriz bunu yapıyorlar. Ve plan notlarıyla şuanda buralara bunu tırmandırabiliyorlar. İşte bunlar şehirlere ihanet ediyorlar" dedi.

'İnsan ne ise şehirde odur' diyen Başbakan Erdoğan, "Hassasiyetimiz şu olmalı, insan ne ise şehir odur, şehir ne ise insan odur. O kaybettiğimiz neyse, yitirdiğimiz ne ise, bizim öncelikle onu fark etmemiz, onu bulmamız ona yeniden sahip olmamız gerekiyor" dedi.

Gönül mimarlarına ihtiyacımız var diyerek sözlerini sürdüren Başbakan Erdoğan, "Bize bir tek Mimar Sinan yetmez, onlarca yüzlerce Mimar Sinan'a ihtiyacımız var. Allah rahmet etsin. Bize bir tek Turgut Cansever yetmez. Bizim binlerce Turgut Cansever'e ihtiyacımız var. Bu milletin ruhundaki ışığı, umudu, heyecanı çoğaltacak gönül mimarlarına ihtiyacımız var. Eseri inşa ederken o esere gerçekten o ruhu verecek mimarlara ihtiyacımız var. Millet olarak bizim ruhumuzda bu ışık ziyadesiyle mevcut. Bizim bu ışığı bulacak bu ışığı canlandıracak ruhtaki o medeniyet hücrelerini diriltecek, ellerinden tutup kaldıracak bir ufka, böyle bir özgüvene ihtiyacımız var. Betonun, asfaltın, çimentonun, kaldırım taşın, mevzuatın içinde kaybolmuş değil, bu aziz milletin tarihindeki şehir medeniyetini kavramış o medeniyeti her bir taşa yansıtmaya çalışan belediye başkanlarına ihtiyacımız var" şeklinde konuştu.

Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Başbakan Erdoğan'ın yaptığı konuşmasının ardından, günün anısına sanatevi öğrencilerinin hazırladığı bir tabloyu hediye etti.

09.02.2014 21:03:11