Erdoğan: O atılan manşetleri unutmayacağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının yaptıklarının cezasız kalmayacağını ifade ederek, "Bu ihaneti, alçaklığı asla unutmayacak; o atılan manşetleri unutmadık unutmayacağız" dedi.

Erzurumajans-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapının yaptıklarının cezasız kalmayacağını ifade ederek, "Bu ihaneti, alçaklığı asla unutmayacak; o atılan manşetleri unutmadık unutmayacağız" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, konuşmasına, "Bugün yeniden çalışmalarına başlayan TBMM'ye, siz değerli milletvekillerimize başarılar diliyor, ülkemiz için hayırlı neticeler doğurmasını temenni ediyorum" diyerek başladı.

30 Mart seçimlerinin geride kaldığını belirten Erdoğan, "13 yılda girdiğimiz 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandık. 30 Mart akşamı bu zaferde emeği olan herkese ve her kesime teşekkürlerimi iletmiştim. Teşkilatımızın her bir mensubuna bir kez daha teşekkür ediyorum. 30 Mart sabahından itibaren sandık namustur diyerek oylara sahip çıkan, her türlü hileden uzak duran, her türlü hileyi de cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize özellikle teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. İradesine bayrağına istiklaline demokrasiye sahip çıkan, istiklal mücadelesi ruhuyla sandığa giden, sandık yoluyla yönetime el koyan aziz milletimize çok çok teşekkür ediyorum" dedi.

Milletvekillerinin zaferin mimarı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Yurt içinde ve yurt dışında günlerce haftalarca yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinin zaferle sona ermesi için dua eden kardeşlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Hiç kuşkusuz bu salonda bulunan arkadaşlarımın tamamı, milletvekillerimizin zaferimizin mimarlarıdır. Bu büyük zaferin sizin zaferiniz olduğunu bir kez daha vurguluyor, şükranlarımı ifade ediyorum" diye konuştu.

"HEDEF TÜRKİYE'YDİ"

Zorlu bir seçim sürecinden geçildiğinin altını çizen Erdoğan, "En meşakkatli seçimi yaşadık. Büyük Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenlerin kirli ittifak yaptıkları, ahlak dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk. Gezi olaylarından başlayarak demokrasinin ekonomi ve dış politikanın yani büyüyen Türkiye'nin acımasızca hedef alındığını gördük. Hedef hükümetimizden çok Ak Parti'den çok Türkiye'ydi. Türkiye'nin birliği kardeşliği ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Terörü vandallığı faşizmi ırkçılığı nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Yaşam tarzlarını inançları mezhepleri acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda yatak odalarına girip görüntüleri kaydetmeye kadar insaf dışı her yöntemden medet umdular" dedi.

Bu yaşananları asla unutmayacaklarını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Arkadaşlar bu ülkede birileri gittiler, terör örgütlerini silahlı eylem yapma yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu. Silahları elinize alın diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara'da İstanbul'da sokaklara dökmek için her türlü tahriki yaptılar. Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu. Yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyin diye akıl verenler oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların yanında yer aldılar. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götüren TIR'ların önünü kesecek kadar büyük bir ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı son derece önemli bir görüşme yaparken kaydettiler servis ettiler. Binlerce kişinin telefonlarını hukuksuzca dinlediler. Mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Ben gazeteciyim köşe yazarıyım diye çıkanlar, devletin sırları üzerinden haftalarca ahlaksız bir şekilde yorum yaptılar. İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milleti aşağılamaya kadar, ahlaksızlığın alçaklığın her çeşidini sergilediler. Anketlerle manipülasyon yaptılar. 30 Mart akşamından itibaren postal gitmiş haber ajanslarını da kullanarak sonuçları çarpıtmaya çalıştılar. Kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne evirmenin hesabını yaptılar. Evet bunları biz asla unutmayacağız. Bu ihaneti alçaklığı asla unutmayacak. O atılan manşetleri unutmadık unutmayacağız. Basın ahlak ilkeleri ayaklar altına alınarak, manşetlerin sütunların köşelerin vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Muhalefet partilerin hainlerle yaptığı işbirliğini asla unutmayacağız".

MUHAMMED KUTUP'U UNUTMADI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Muhammed Kutup'a Allah'tan rahmet diledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Konuşmamın hemen başında cuma günü Suudi Arabistan'ın Cidde şehrinde hakka yürüyen aksiyon insanı Muhammed Kutup'a Allah'tan rahmet diliyorum. Muhammet Kutup, ağabeyi merhum Seyid Kutup'la birlikte İslam coğrafyasının bütün acılarını yüreğinde toplamış, İslam fikir düzeyinde ortaya büyük eserler koymuş bir mücadele insanıydı. Ağabeyi Seyid Kutup idam edilirken, Muhammed Kutup idamdan kurtulmuş ancak tüm hayatını sürgünde geçirmişti. Geride unutulmaz bir mücadele çizgisini ve eserlerini istikbale miras olarak emanet eden Muhammed Kutup'a Allah'tan rahmet dilerken, ölümünden daha iki gün önce oğluna vasiyetinde bizler için Tayyip Bey'i arayın onlara tebriklerimizi iletin diyecek kadar bu işin hassasiyetini ölüm döşeğinde nefsinde yaşayacak bir insandı. Kendilerine tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum. Tüm ailesine sabırlar diliyorum. İslam alemine aynı şekilde sabırlar diliyorum" dedi.

30 mart seçimlerinin geride bırakıldığını belirten Erdoğan, "AK Parti olarak 13 yılda girdiğimiz bu 8. seçimi de tartışmasız bir zaferle kazandık. 30 Mart akşamı bu zaferde emeği olan, duası, desteği olan her kesime teşekkürlerimi iletmiştim, bir kez de buradan AK Parti'nin grup salonundan 30 Mart seçimlerini Türkiye'nin istiklal ve istikbal mücadelesini zafere taşıyan herkese sonsuz şükranlarımı ifade ediyorum. Teşkilatımızın her bir mensubuna buradan bir kez daha teşekkür ediyorum. Genel Başkan Yardımcılarımıza, Kadın Kollarımıza, Gençlik Kollarımıza, il, ilçe, belde başkanlıklarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize, tabii bu mücadele içerisinde seçildikleri ilde bu mücadeleyi gayretle son 1 aylık süreçte hızla götüren milletvekilleri arkadaşlarıma tekrar teşekkür ediyorum. 30 Mart sabahından itibaren sandık namustur diyerek sandığa ve oylara sahip çıkan, seçimin adil bir şekilde yapılması için gayret gösteren, her türlü hileyi cesaretle engelleyen sandık müşahitlerimize teşekkür ediyorum. Elbette en büyük teşekkürü aziz milletimiz hak ediyor. İradesine, bayrağına, istiklaline ve demokrasiye sahip çıkan, istiklal mücadelesi ruhuyla sandığa giden, bir kez daha sandık yoluyla yönetime el koyan aziz milletimize çok teşekkür ediyor, her birinden Allah razı olsun diyorum" ifadelerini kullandı.

DUA TEŞEKKÜRÜ

Başbakan Erdoğan, "Yurtiçinde ve yurtdışında günlerce, haftalarca yeni Türkiye'nin istiklal mücadelesinin zaferle neticelenmesi için kalpten dua eden kardeşlerimize buradan teşekkür ediyorum. Türkiye'nin zaferini adeta kendi zaferi gibi kabul eden, 30 Mart seçim sonuçlarına dünyadaki en az Türkiye'deki kardeşleri kadar sevinen, tüm dost kardeşlerimize buradan teşekkür ediyorum. Milletvekillerimiz 30 Mart zaferinin mimarlarıdır. TBMM çatısında millet için yaptığınız hizmetler kadar illerinizde yaptığınız yoğun çalışmalar da zaferin yolunu açmıştır. Bu büyük zaferin milletin temsilcileri olarak sizin zaferiniz olduğunu burada bir kez daha vurguluyorum. Tüm milletvekili arkadaşlarıma da şükranlarımı ifade ediyorum" şeklinde konuştu.

"DAĞA MESAJ GÖNDERENLER OLDU"

Çok zorlu bir seçim sürecinden geçildiğine dikkati çeken Erdoğan, "Demokrasi tarihimizin en meşakkatli tarihini yaşadık. Büyük Türkiye'den rahatsız olanların, Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü durdurmak isteyenler kirli ittifak yaptıkları, edep dışı kampanya yürüttükleri seçim sürecine şahit olduk. Geçtiğimiz yıl Gezi olaylarından başlayarak, çözüm sürecinin, istikrar ve huzur ortamının, ekonomi ve dış politikasını, yani büyüyen Türkiye'nin acımasızca hedef alındığını gördük. Hedef hükümetimizden, AK Parti'den çok Türkiye'ydi. Türkiye'nin birliği, kardeşliği ve ülkemizin hedefleriydi. Her yöntemi kullandılar. Sokak hareketlerini devreye aldılar, terörü, vandallığı, faşizmi, nefret ve ayrımcılığı en azami şekilde kullandılar. Türkiye'nin mezhepleri, inançları, acımasızca istismar ettiler. Uluslararası platformlarda Türkiye'nin imajını karalamaktan tutun yatak odalarına girip insanların en mahrem görüntülerini kaydetmeye kadar insanlık dışı, insaf dışı her yöntemden medet umdular. Bakın biz bu yaşananları asla ve asla unutmayacağız. Bunları unutmak mümkün değil. Bu ülkede birileri gittiler terör örgütlerini silahlı eylem yapma yönünde teşvik ettiler. Dağa mesaj gönderenler oldu. 'Silahları elinize alın Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusuna saldırın' diye çağrı yapanlar oldu. Eli kanlı terör örgütlerini Ankara'da, İstanbul'da, Hatay'da sokaklara dökmek, kan akıtılmasını sağlamak için her türlü tahriki yaptılar. Uluslararası platformda ne kadar Türkiye karşıtı çevre varsa onlarla işbirliği yapacak kadar alçaldılar" dedi.

"PARALEL YARGI ÖNÜNDE DEĞİL..."

Başbakan Erdoğan, "Paralel yapının MİT TIR'larına yaptığı saldırıyı, devletin en gizli görüşmelerini kaydedip yayınlamasını, arkadaşlarıma yaptığı ahlaksızlığı asla sineye çekmeyeceğiz. Fakat, altını çiziyorum kendi paralel yargıları önünde değil, milletin yargısı önünde hesap verecekler" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, "Ekonomiyi durdurma çağrısı yapanlar oldu, yatırımcılara Türkiye'ye gelmeyen diye çağrı yapanlar oldu. Türkiye'nin uçağı düşürüldüğünde saldırganların arasında yer aldılar. Türkiye haklı olarak uçak düşürdüğünde gittiler, yine o saldırganların yanında saf durdular. Suriye'deki Türkmenlere yardım malzemesi götürecek TIR'ların önünü kesecek, onlara düşman muamelesi yapacak kadar büyük bir ihanetin içinde yer aldılar. Bu ülkenin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı son derece önemli bir görüşme yaparken bu dinlediler, kaydettiler, yetmedi servis ettiler. Binlerce kişinin telefonunu hukuksuzca dinlediler. İnsanların mahrem görüşmelerini ahlaksızca yayınladılar. Bu ülkede ben gazeteciyim, köşe yazarıyım diye ortaya çıkanlar devletin en gizli sırları üzerinden haftalarca ahlaksız bir şeklide yorum yaptılar, yayın yaptılar. İnsanların iffetini, namusunu, şerefini, aile yaşantısını, kurdukları kurtlar sofrasına meze yapıp, tatmin olmaz bir iştahla tüketmenin mücadelesini verdiler. Ellerine ne geçtiyse üzerimize fırlattılar. Bir süre sonra fırlatacak bir şey bulamayınca kendi şereflerini, namuslarını, haysiyetlerini bile gözden çıkarıp onları bile fırlatmaktan çekinmediler" ifadelerini kullandı.

"İnsanların vefat etmiş annelerine hakaret etmekten tutun, milletin tamamına aşağılamaya kadar edepsizliğin alçaklığın her çeşidini sergilediler" diyen Erdoğan, "Anketlerle manipülasyon yaptılar. 30 Mart akşamından itibaren postal giymiş haber ajanslarını da kullanarak, sonuçları çarpıtmaya, insanları sokağa dökmeye çalıştılar. Kendi yenilgilerini konuşmak yerine günlerce hile iddiaları üzerinden sokakları kan gölüne çevirmenin hesabını yaptılar. Bunları biz asla unutmayacağız. Siyaset ve demokrasi tarihi bu ihaneti, alçaklığı ve insanlık dışı saldırıları asla unutmayacak. Atılan manşetleri unutmadık, unutmayacağız. Basın ahlak ilklerinin ayaklar altına alınarak, manşetlerin, köşelerin, vahşilerin elindeki mızrak gibi nasıl kullanıldığını asla unutmayacağız. Bu ülkenin inançlarına, değerlerine, huzurlarına, kardeşliğine yapılan haince saldırıları asla unutmayacağız. Muhalefet partilerinin hainlerle yaptığı işbirliğini, hainlere nasıl taşeronluk yaptıklarını asla unutmayacağız" şeklinde konuştu.

"UTANMADAN, SIKILMADAN BİZİM KENDİ ARZU ETTİKLERİ GİBİ BİR BALKON KONUŞMASI YAPMAMIZI İSTEDİLER"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Utanmadan, sıkılmadan bizim kendi arzu ettikleri gibi bir balkon konuşması yapmamızı istediler. Bunu beklediler. Bütün yapılanları sineye çekecektik, bütün o hakaretleri yutacaktık. İnsana yakışmayan ahlaksızca saldırıların üstüne güya çizgi çekecektik. Bir balkon konuşması yapacak her şeyi unutacak, hiçbir şey olmamış gibi yolumuza devam edecektik. Bizden her şeyi unutmamızı bekliyorlar. Biz boynumuzu yere eğmiyoruz ve eğmeyeceğiz. Biz, bu yapılan ihaneti, bu alçaklığı sineye çekmedik, çekmeyeceğiz. Hiç kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. İhanet, ajanlık, casusluk, alçaklık ve edepsizlik asla karşılıksız kalmayacak. 30 Mart, 27 Mayıs'ta başlayan silahların gölgesinde siyasetin son bulduğu tarihtir. Vesayet defterinin dürüldüğü tarihtir. 30 Mart, kibir abidelerinin yıkıldığı tarihtir, bir mürebbiye edasıyla, kendini beğenmişlikle parmaklarını millete karşı sallayan milleti terbiye etme küstahlığına girişen imtiyazlı çevrelerin ebediyen kaybettiği tarihtir. Eğer bir balkon konuşması yapılacaksa buyursun bunu CHP, MHP, BDP yapsın. Çıksınlar balkondan özür dilesinler. Bu sabah MHP'nin Genel Başkanı çıkmış hala ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor. Bakın biz, bir yılı aştı isimlerini ağzıma almadım. Zaman zaman seçim kampanyasında almak durumunda kaldım. Demek ki bunların anladığı dil o değilmiş, bunlar başka dilden anlıyorlar. İnsanlara akıllarının anlayacağı şekilde hitap etmek durumundayız. Çıksınlar balkona ahlak dışı siyasetleriyle nasıl kaybettiklerini izah etsinler. "

"BİZ, BALKON KONUŞMASINI MİLLETİMİZİN DİLİYLE SANDIKTA YAPTIK"


Başbakan Erdoğan, "Yandaşları çıkıyorlar, dedikleri şu; 'Erdoğan 55 niye alamadı', 55'e karşı kendini izah etmek durumunda. Bize bunun söyleyenler genel müdüre niye şunu söylemiyorlar, 'Ya sen niçin 73'ü neden alamadın şunu bir izah etsene' demiyorlar. Veya bir diğerine kalkıp da 'Sen niye 85'i alamadın şunu bir izah etsene' bunu niye demiyorlar? Gelip bize akıl vermeye kalkıyorlar. Ya sizin bu kadar aklınız varsa bu aklınızı kendinize saklayın da bu ülkede birinci parti olun. Biz, milletimizin bize ne dediğine bakıyoruz. 'Yürü biz sizin arkanızdayız', 'Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan' diyor. Biz de şu anda yürüyoruz. Biz, balkon konuşmasını milletimizin diliyle sandıkta yaptık. Zaten bize de sandıkta alınan netice yaraşır. Eğer, yürekleri yetiyorsa şimdi CHP, MHP, BDP çıksınlar AK Parti gibi 77 milyonu kucaklayan bir konuşma yapsınlar" diye konuştu.

"Haritayı gözlerinizin önüne getirdiğinizde bakıyorsunuz ana muhalefet partisi belli bir kıyı şeridinde kalmış" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"MHP, noktasal. Türkiye coğrafyasında Sivas'tan bu yana bazı yerlerde kalmış. Ötesinde zaten hiç yok. Arama. AK Parti Türkiye'nin tamamında var, farkımız bu. Şimdi, millet muhalefet partilerinden bir balkon konuşması bekliyor. Nerede bu muhalefet gören var mı? CHP'nin Genel Müdürü derin bir sessizliğin içinde. Şimdi artık grup konuşmaları başladığı için bugün konuşurlar ama bugüne kadar derin bir sessizlik. MHP Genel Başkanı secim gecesi sabaha karşı bir göründü o andan itibaren ses seda yok. Bunlar hesap vermezler, bunlar kendilerini sorguya çekmezler. Oturdukları o sıcak koltukları defalarca başarırız olmalarına rağmen ehline teslim etmezler. MHP Genel Başkanı AK Parti karşısında 8. yenilgisini aldı ama hala orada oturmaya devam ediyor. 15 yıldır, sürekli 3. parti hele bizim ilk parlamentoya girişimizde parlamentoya dahi giremedi.CHP Genel Müdürü 5 yıl içinde 4 kez AK Parti karşısında kaybetti ama hala orada oturmaya devam ediyor. Kimsenin bunu sorguladığı yok. Utanmadan, sıkılmadan hala bize diktatör diyor. Bizim milletimiz diktatörlere bu kadar sevdalı mı ya."

"HALKIMIZ BİZE PARALEL YAPIYLA MÜCADELE TALİMATI VERDİ"

Başbakan Erdoğan, "Partimizin peşinde milletimiz onlarla bütünleşiyor. 'İlkelerini, ideallerini, hatta arkadaşlarını satıp CHP'ye oy vereceğim' diye bunu kamuoyuna ilan eden gazeteciler acaba CHP'den hesap soracaklar mı? Soramazlar, çünkü onlarda böyle bir kültür, ahlak yok. Onlar ne yaparlarsa yapsınlar biz bu ülkede demokrasi ve siyaseti güçlendirmeye devam edeceğiz. 77 milyonu kucaklamaya, 77 milyonu bir ve beraber görmeye devam edeceğiz. Sandıktan başarıyla çıkmış olmamıza rağmen, yüzde 45,5 oy almamıza rağmen biz sandıkta verilen mesajı iyi okumanın gayreti içinde olacağız. Aziz milletimiz Gezi olaylarının iç yüzünü gördü. 17 ve 25 Aralık darbe girişimini gördü. Millet engin ferasetiyle, 17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişiminin iç yüzünü gördü ancak milletimiz Gezi olayları karşısında sabretti. 17 ve 25 Aralık darbe girişimi karşısında sabretti. Millet adeta dişini sıktı. Sabretti, tahammül etti. Allah'a hamdolsun, bütün tahriklere kirli kampanyalara rağmen milletimiz sokağa çıkmadı. Saldırılara karşılık vermedi, oyuna gelmedi, tuzağa düşmedi. Millet sabırla 30 Mart'ı bekledi, sandığı bekledi. Milletimiz mitinglerde gövde gösterisi yaptı. Ardından sandıkta söyleyeceğini çok net bir biçimde söyledi. Biz aziz milletimizin mesajını çok iyi aldık ama bu mesajı CHP, MHP, BDP alamadı. Millet bize bir kez daha güvenoyu verdi. Halkımız bize paralel yapıyla mücadele talimatını verdi. Vatana ihaneti, ajanlık ve casusluk faaliyetleri artık tescillenen Türkiye'nin istiklaline açıkça kasteden bu yapının tasfiyesi için millet bize yetki verdi. Bu konuda en küçük bir tereddüdün içinde olmayacağız. Yapılan ihaneti asla unutmayacağız. Paralel yapının MİT TIR'larına yaptığı saldırıyı, devletin en gizli görüşmelerini kaydedip yayınlamasını, arkadaşlarıma yaptığı ahlaksızlığı asla sineye çekmeyeceğiz. Bu noktada hukuk ve demokrasiden taviz vermeyeceğimizi vurgulamak istiyorum. Sorumluların hepsi yargı önünde hesap verecekler. Fakat, altını çiziyorum kendi paralel yargıları önünde değil milletin yargısı önünde hesap verecekler" şeklinde konuştu.

08.04.2014 14:47:35