Erzurumajans-Ak Parti 19 Kasım
itibariyle 10. yılını tamamladı. Bugün artık 11. yıldan gün almaya
başladık. 10 yılda görev almış tüm arkadaşlarıma şükranlarımı
iletiyorum. Milletimizin desteğiyle bu hizmet kervanı daha nice on
yıllar emin adımlarla yürümeye devam edecektir. Hedef 2023 ilk etapta.
Sonra da 2071’in zeminini şimdiden hazırlamaya devam edeceğiz.
Bu
dava geçmişi olmayan, köksüz bir dava değildir. 11 yıl önce yoktan
kurulmuş bir partinin davası değildir bu. Medeniyet değerlerinden ilham
alarak yükselen bu dava 1071’de Malazgirt Ovası’nda, 1923’te Ankara’da
sürekli büyüyerek bugünlere erişmiş bir davadır. Kıyamete kadar da
inşallah onurla, gururla taşınacak bir davadır. O sancağı 10 yıl boyunca
çok yüksek burçlara diktik. O sancağı 2023 burçlarına da hep birlikte
dikeceğiz.
Kızılcahamam’da 10 yılın özet dökümünü kısmen de olsa
paylaştım. 10 yılda yaptığımız hizmetler öyle birkaç saatte anlatılacak
gibi değil. Eğer 10 yıl önceki Türkiye’nin manzarası unutulursa bugün
nerede olduğumuz iyi anlaşılamaz. Bu ülkeyi nereden aldığımızı
milletimize her fırsatta anlatmazsak bugün vardığımız noktadan geriye
gitmek hasıl olur. 2002’de 8 yaşında olan çocuklar bugün 18 yaşında
gençler oldu. Bu gençlerimiz o günün siyasi manzarasını tam olarak
bilmiyor olabilir.
SLOGANLA CUMHURİYETE HAMASET MİLLİYETÇİLİĞE SAHİP ÇIKANLARDAN DEĞİLİZ
Cumhuriyetimizin
kurulduğu yıl 1923’te Türkiye’nin toplam ihracatı 51 milyon dolardı.
1924’te toplam ihracat 82 milyon dolar. 79 sene sonra 2002’de toplam
ihracat 36 milyar dolar. Bugün geriye dönük 12 aylık ihracatımız 148
milyar doları aşmış durumda. 1923’te bir yılda gerçekleştirdiğimiz
ihracatı şu anda 5 saatte gerçekleştiriyoruz. Cumhuriyet’e slogan atarak
sahip çıkanlardan değiliz. Milliyetçiliğe hamaset yaparak sahip
çıkanlardan değiliz.
CHP ve MHP hop oturup hop kalkıyor. Niçin
iftihar etmiyorsunuz? Biz bu ülkeye neler kazandırdığımızı anlatıyoruz.
Mesele onlarca yıldır diğer partilerin yapamadığını AK Parti’nin
başarmış olmasıdır. Kıyasımız kuruluş aşamasındaki cumhuriyeti kıyas
değildir. İktidara gelmiş partilerden bir çoğundan daha fazla yatırım
yapıp Türkiye Cumhuriyeti’ni daha ileri noktalara taşıdığımızdır. E bunu
söylemeyelim mi? Cumhuriyeti muasır medeniyetler üzerine çıkarma
hedefini gerçekleştirmek bugün AK Parti’ye nasip olmaktadır.
Osmanlı
devleti 20. yüzyılın başlarında her yönden şiddetli saldırılara maruz
kaldı. 1. Dünya savaşında ağır yenilgiler alarak dağıldı. Kurtuluş
Savaşı’nın çok büyük yokluk içinde verdik. Askerlerimiz için soğan ekmek
emsali olmayan lüks yemek anlamına geliyordu. Yemen’de çölde nadiren
rastladığı otu kavurup karnını doyurmaya çalışan askerlerimiz vardı.
Mareşal Fevzi Çakmak 1. Dünya Savaşı’nda ordumuzun durumuyla ilgili şu
çarpıcı bilgiyi veriyor. 3. Ordu’da nakliye araçlarının büyük bölümünü
kağnılar oluşturuyordu.
İNŞALLAH BU SİLAHLARI KULLANMAK ZORUNDA KALMAYIZ
Askerini
giydirilemeyen bir milletin bağımsızlığından söz edilemez. Savunma
sanayinde büyük yatırımların alt yapısını oluşturdular. Gazi’nin
vefatından sonra kıskançlık nedeniyle Türkiye’de akamete uğratılmıştır.
Sivas Milletvekilimiz Nursuna Hanım’ın dedesi olan Nuri Demirağ’ın
ulaştırma alanında döneminin de ilerisindeki projeleri Gazi’nin
talimatına rağmen dönemin kifayetsiz muhterisleri tarafından
engellenmiştir. Son 10 yıllık dönemde savunma sistemlerinin yurtiçinden
karşılanma oranını arttırdık.
Aynı dönem içinde savunma
ürünlerimizin ihracatı 4 kat arttı. Aselsan ve Tusaş dünyada savunma
sanayi içinde dünyada ilk 10’a giren iki Türk şirketi oldu bizim
dönemimizde. Ülkemizde milli sermayenin ürettiği mini insansız hava
aracının seri üretimi süratle devam ediyor. Göktürk-2 uydumuzu yıl
sonunda Çin’den uzaya fırlatacağız. 4 yıl önce 29 Temmuz 2008’de Altay
projesinin imza törenini gerçekleştirmiştik. Geçen hafta attığımız o
imzanın adeta ete kemiğe bürünerek sahneye çıkışına şahit olduk.
Bu
millet inandı mı başarır. İnandık ve başardık. Bu tankları kullanma
ihtiyacı hissetmeyiz inşallah. İnşallah tüm o silahları kullanma gereği
ortaya çıkmaz. Ancak sulh içinde yaşamak için her ihtimale karşı
ordumuzu güçlendirmeye de devam edeceğiz.
İSRAİL SALDIRILARI
Mısır
ziyaretimde 27 yeni anlaşma imzalandı. Şu anda 300 yatırımcımızın
Mısır'da yatırımları var. Bizim bu süreçte Mısır'ı yalnız bırakmamamız
lazım. İnşallah Mısır'da kardeşlerimiz hep ilkbahar yaşasınlar sonbahar
yaşamasınlar. Bölgenin iki güçlü ülkesi olarak Türkiye ve Mısır, devrim
sürecindeki gibi birlikte çalışamaya devam edecektir.
Bütün
dünyanın anlaması, görmesi, ellerini vicdanlarına koyarak bunun üzerinde
düşünmesi gerekiyor. İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak bir
millet etnik temizlik uyguluyor. Bütün Batı'ya sesleniyorum, kimse
İsrail savunma hakkını kullanıyor diyemez. İsrail Ortadoğu'da bir terör
estiriyor. BM birçok karar almıştır ama bir yaptırım uygulayamamıştır.
Onun için diyorum ben, BM'nin adaletine inanmıyorum. Beş daimi üye,
Suriye konusunda iki ülke farklı yaklaşıyor, İsrail konusunda diğer iki
ülke farklı davranıyor. Al birini vur ötekine, nerede sizin adaletiniz?
Gazze'deki kardeşlerimizden 115 ölü var. Egemen güçler, nerede sizin
adaletiniz? Biz Hakk'a ve halkımıza güveniyoruz. Biz Hakk'ın yardımının
da yakın olduğuna inanıyoruz. Birileri böyle yapıyor diye tribünden
izleyecek miyiz? Bizim için üç yol var, ya elimizle müdahele edeceğiz,
ya dilimizle müdahele edeceğiz, ya kalbimizle buğz edeceğiz. Başta ABD
olmak üzere iki devletli çözüm diyorlar, nerede iki devlet?
ÖLECEKSEK ADAM GİBİ ÖLELİM
Körfez
ülkeleri, Katar, Suudi Arabistan elele vermek zorundayız. Bugün onlara
yarın bize. Öleceksek adam gibi ölelim. Bunu başaralım. Böyle adalet
olmaz. İnsan hakları örgütlerine sesleniyorum, aklınıza sadece ateistler
ve diğer inanç gruplar mı geliyor. İsmail Haniye kardeşimin kucağındaki
çocuğu niye görmüyorsunuz? Türkiye'ye gelip PKK'yı izliyorsunuz.
Gazze'de niye yoksunuz?
Çocukları, yaşlıları katletmek meşru
savunma hakkını kullanmak mıdır? Ey Batı, ABD, Çin, Rusya, İngiltere,
Fransa... Onun için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin yeniden
reforme edilmesi gerekiyor.
Okullar, hastaneler, ambulansları hedef almak nasıl bir savunma hakkı oluyor.
ŞARON'U SAVAŞ SUÇLUSU İLAN EDİYORUM
Yardım
gönüllülerini taşıyan Mavi Marmara tam da korsan bir devlete yakışır
şekilde saldırıya uğramadı mı? 19 yaşındaki Furkan'ın Adli Tıp raporunu
görünce çıldırmamak mümkün değildi. Ben bunu Sayın Obama'ya gösterince,
görmemezlikten geldi. Dosyalar istediler ama hiçbir netice yok. Batılı
devletler ne yazık ki, 64 yıldır İsrail'in her türlü saldırısını
görmezden geliyor. Meşhur Ariel Şaron'un oğlu bir yazı yazmış.
Filistin'in Hiroşima'ya çevrilmesi gerekir demiş. Ya baban da bana aynı
şeyi söylemişti ama farklı söylemişti. İnsanlığa sesleniyorum. İsrail
ziyaretimde Şaron başbakandı. Bana dedi ki, en zevk aldığım an
Filistin'de tankların üzerinde olduğum andı. Ayıp olmuyor mu dedim. Bunu
basın toplantısında da açıklayın dedim, açıklayamadı. Şimdi kaç yıldır
makineye bağlı yaşıyor. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum. Ülkemdeki
hukukçuları AİHM mi dersiniz bu yazı üzerinden müracaatı yapmak lazım.
Bu adam savaş suçlusudur diye ilan ediyorum.
FİLİSTİN'E SIRTIMIZI DÖNMEYECEĞİZ
İsrail'in
hukuksuzluklarına alkış tutanlar yaşanan tüm olumsuzluklara ortak
olurlar. İnsan hakları diyenler, Gazze'dekiler insan değil mi? İsrail'in
var olma hakkını savunanlar Filistinlilerin de hakkı olduğunu ne zaman
savunacaklar? Orta yerde duran gerçeği değiştirmeye kimsenin gücü
yetmez. Ne bu bölgede, ne de tüm dünyada terör nedeniyle barış, huzur ve
istikrar tesis edilemez. Filistin sorunu çözülmedikçe kan ve gözyaşı
eksik olmayacaktır. Herkes sırtını dönse de, biz Filistin'e sırtımızı
dönmeyeceğiz. Mısır'da, Katar'da bu iradeyi görmekten memnuniyet duydum.
Arap Ligi dışişleri bakanlarının bir kısmı Gazze'ye gidiyorlar. Sayın
Davutoğlu da bu heyetin içerisinde. İsrail er ya da geç 9 aylık, 4
yaşındaki çocuğun, mazlumların hesabını verecektir.
CÜNEYT GELMEDEN CHP'LİLERİN ESAD'LA FOTOĞRAFLARI GELDİ
Erdoğan, Gazeteci Cüneyt Ünal'ın serbest kalmasıyla ilgili olarak, "Çile dolu dönemler sona erdi, teslim edildi. Bunu büyük
bir memnuniyetle öğrendik. Diğer kardeşimiz bırakılmadı, akibiyeti
belli değil. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Birkaç kez telefonla
aradım, ulaşamadım. Kendisine bu dileklerimi buradan iletiyorum. Henüz
serbest kalmayan kardeşimizin de bir an önce ailesine kavuşmasını
temenni ediyorum. CHP heyetinin girişimi farklı şekillerde
değerlendirilebilir. Esir gazeteci daha Türkiye'ye ulaşmadan CHP
heyetinin Şam'da Esad'la hatıra fotoğrafının Türkiye'ye ulaşmış olması
manidardır. Yandaş medyada Esad'ı öven yayınların yapılması da
manidardır. Bu olayın Esad'ın PR çalışmasına çevrilmesi üzüntü verici.
Bu
fotoğrafla CHP tarihine kara bir leke daha kazınmıştır. CHP heyeti hiç
utanmadan işkencecibaşıyla hatıra fotoğrafı çektiriyor. Esad CHP'yi
kullanarak Türkiya kamuoyuna mesajlar gönderiyor. Esad'ın canı cehenneme
diyordunuz, hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Herhalde beraber
gidecekler. Mesele Türkiye ile Suriye'nin gayrimeşru rejimi arasındaki
meseledir. CHP'yi milli bir duruş sergilemeye çağırıyorum. Suriye iyi
gitmiyor artık orada mezhebi bir savaşa doğru gidiş var. Korkumuz budur.
Bunu CHP yönetiminin de iyi değerlendirmesi lazım. CHP'yi diktatörlerin
nezdinde değil, mazlumun yanında yer almaya davet ediyorum.
20.11.2012 13:00:12
Erdoğan: Ey Batı, ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa...
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grubu'nda konuşuyor...