Muhtarlara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de artık tüm provokasyonlara rağmen siyaset ve toplum mühendisliklerini yerini milletin rızasına ve teveccühüne dayalı meşru siyaset yöntemlerinin aldığını söyledi.
Türkiye bu noktaya kolay kolay gelmediğini, 40 yılı bulan siyasi hayatının bunun mücadelesiyle geçtiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başbakanlık görevini devraldığımız günden itibaren de bu mücadeleyi çok daha güçlü bir şekilde sürdürdük. Vesayetin her türünü milletimizin desteği ile birer birer aştık. 2007 yılında bize Cumhurbaşkanı seçtirmemek için tevessül edilen hukuk cinayetlerini hatırlayın. Cumhuriyet mitinglerini hatırlayın. Darbe çığırtganlıklarını sizler de gayet iyi hatırlıyorsunuz. İşte bu süreç Cumhurbaşkanını doğrudan halk tarafından seçildiği bugünkü büyük değişime vesile oldu" diye konuştu.
"İHANET ŞEBEKESİNİN MENSUPLARININ BİRER İKİŞER YURT DIŞINA KAÇTIKLARINI GÖRÜYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünde aynı çevrelerin "Hayır, millet değil
tekrar Parlamento seçsin" demeye başladıklarını sözlerine ekledi.
"Parlamento kim?" diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Onlar milletin
vekili. Peki, halk, millet kim? Aslı? Aslın olduğu yerde veklin hükmü
olur mu? Bu bakımdan bu boş çabalar tamamen kıymetini yitirmiştir. Bu
çabalar 2012 yılında önce Gezi olayları, arkasından 17-25 Aralık darbe
gişimiyle farklı bir çehreye özellikle büründü. 2014 yılında 30 Mart'ta
yapılan Mahalli seçimler ve arkasından 10 Ağustos'ta gerçekleşen
Cumhurbaşkanlığı Seçimi bu girişimleri akamete uğrattı. Türkiye'nin
demokrasinin ve kalkınmasına kast edenler bir kez daha sükutu hayale
uğradılar. Gezi ve 17-25 Aralık sürecinde şahsım o zaman bir resmi
ziyaretim sebebiyle Cezayir'e hatırlayın gitmiştim, beni yurt dışına
kaçmakla itham eden ihanet şebekesinin mensuplarının birer ikişer yurt
dışına kaçtıklarını görüyoruz" diye konuştu.
"YAKA-PAÇA BURAYA GELİP YAPTIKLARININ HESABINI VERECEK"
Dönemin Savcıları Zekeriya Öz ile Celal Kara'nın Ermenistan'a kaçmasını
anımsatarak konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına
şöyle devam etti:
"Şuana kadar yüzü aşkın bu şebekenin mensupları yurt dışına kaçmıştır.
Biz her hesabın üzerinde bir hesap olduğuna, kaderin üstünde bir kader
olduğuna inanan insanlarız. Kendilerini herkesin ve her şeyin üzerinde
görenler birer birer yıkılıp giderken, ülkesini terk ederken biz işte
burada olduğu gibi milletimizle el ele, kol kola, gönül gönüle yolumuza
devam ediyoruz.
İşte daha yeni görüyorsunuz bu acımasız kararları verenler şimdi bakıyorsunuz Gürcistan üzerine Ermenistan'a kaçıyorlar. Tabi oradan da kim bilir nereye kaçacaklar o ayrı mesele ve tabiî ki şuanda Türkiye olarak bizlerde iz sürüyoruz. Şimdi bunlarla ilgili kırmızı bültenler hepsi bir kısmı Romanya'da yakalandı biliyorsunuz, bunlarda bir yerlerde muhakkak yakalanacak ve bunlarda yaka-paça buraya gelip yaptıklarının hesabını er veya geç verecekler. Allah ömür verdiği, milletimizin desteği bizimle olduğu sürece inşallah bu yolda yürümeyi sürdüreceğiz."
12.08.2015 14:55:04