Erzurumajans-Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Bakanı Erdal Güzel, ülkemizde, veremle
savaşın kazanılmasında en önde gelen isimlerden birisinin de Erzurumlu
Prof. Dr. Nusret Karasu olduğunu belirterek, “Adana’da ve Ankara’da
hocanın ismini taşıyan hastanelerin olması, şehrimiz adına değerlerimize
nasıl sahip çıktığımızı gösteren, ibret verici bir tablo olarak göze
çarpmaktadır” dedi.
Her yıl ocak ayının ikinci haftası “Veremle
Savaş Haftası’’ olarak kabul edildiğini, bu hafta içerisinde ülkemizde
çeşitli etkinlikler düzenlenerek bilgilendirme ve eğitim çalışmalarıyla
verem hastalığının önemi kamuoyuna duyurulduğunu dile getiren ER-VAK
Başkanı Güzel, “1950’lili yıllara kadar asrın vebası olarak bilinen
verem hastalığı, bilindiği üzere milyonlarca insanın ölümüne neden
olmuş, bu salgın hastalık zamanında bulaştığı her coğrafyayı kasıp
kavurmuştu. Dünün korkulu rüyası verem, bilimin gücüyle alt edilmiş,
bugün insanoğlu asrımızın vebası diyebileceğimiz AIDS ve Kanser gibi
ortaya çıkan yeni hastalıklarla mücadele içerisine girmiştir. Veremle
savaş elbette ki kolay olmamış, kendisini insanlığa adamış fedakâr bilim
adamlarının katkılarıyla bu savaş kazanılmıştır. Ülkemizde, veremle
savaşın kazanılmasında en önde gelen isimlerden biri de, hemşehrimiz
olan Prof. Dr. Nusret Karasu Hoca’dır. 1902 yılında Erzurum’da doğan
Sn. Prof. Dr. Nusret Karasu, Türk tıbbına önemli hizmetlerde bulunmuş,
Cumhuriyet’e kanat geren müstesna kişilikler içerisinde bilinen çok
değerli hemşerimizdi. 1950’de Ankara Verem Savaş Derneği’ni kuran,
Türkiye’de ilk defa 1951 yılında göğüs hastalıkları ve tüberküloz
kürsüsünü oluşturan hoca, 1961 yılında Sağlık Bakanlığı’na getirilmiş,
iki dönem Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkanlığı’nda bulunmuş, 1976 -
1984 yılları arasında ise kurucusu olduğu Ulusal Verem Savaş Dernek’leri
genel başkanlığı görevini yürütmüştü. Türk tıbbının yakından tanıdığı
bu mümtaz insanın, doğduğu ve hekimlik yaptığı kendi şehrinde isminin
yaşatılıyor olmaması, ne yazık ki son derece üzüntü verici bir durumdur”diye konuştu.
“Adana’da ve Ankara’da hocanın ismini taşıyan
hastanelerin olması ise şehrimiz adına değerlerimize nasıl sahip
çıktığımızı gösteren, ibret verici bir tablo olarak göze çarpmaktadır”
diyen Güzel daha sonra şunları kaydetti; “Eski sağlık bakanlarından
hemşehrimiz Nihat Kitapçı’nın isminin Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne
verilmesi, sağlık bakanımız Sn. Prof. Dr Recep Akdağ’ın isminin yeni
açılan caddeye verilmesi, yine şehrimizde eski sağlık bakanlarından Dr.
Refik Saydam adına bir caddenin bulunması, ahde vefanın güzel örnekleri
olarak takdirle karşılanırken, eski sağlık bakanlarından, Türk tıbbına
büyük hizmetleri geçmiş, Erzurumlu Prof. Dr. Nusret Karasu Hoca’nın
kendi şehrinde isminin olmaması büyük bir çelişki oluşturmaktadır. Çok
sayıda kitabı, makaleleri ve ödülleri bulunan hoca, ömrünün büyük bir
kısmını geçirdiği Ankara’da bilime hizmet edip, sayısız tıp öğrencisi
yetiştirirken, köklerinden asla kopmamış, dadaşlık kültürünün verdiği
tüm özellikleri ölünceye dek hakkı ile taşımıştır.
1939 yılında
“Erzurum Kaplıca Şehri Olabilir mi?” “İstatistiklerle Erzurum’’ isimli
makaleleri ile 1968 yılında yazdığı “Çeşitli Yönleriyle Erzurum” adlı
kitabı, hocanın dadaşlık hassasiyetini ve Erzurum’a olan bağlılığını
ifade eden en güzel yansımalarıdır.
Verem ile savaşta ilk akla
gelen isimlerin başında yer alan hemşehrimiz, hocaların hocası Prof. Dr.
Nusret Karasu’yu Verem Haftası münasebetiyle rahmet ve şükranla anıyor,bu münasebetle yetkililerden bir ahde vefa örneği sergileyerek, hocanın
isminin Erzurum’da yaşatılması yönünde adımlar atılmasını temenni
ediyoruz.”
09.01.2013 13:29:28
ER-VAK'tan Karasu önerisi
Erzurum Kalkınma Vakfı ER-VAK'tan Karasu önerisi...