Dilber Ana, bu acıya nasıl dayanır!

Anadolu, tarihin derinliklerinden beri kan çanağıdır...

Bu dünyada görebileceğiniz en güzel Cennettir bu yurt.

O cennete, sahip olmak için verilen canlar yüzünden olsa gerek can doğuran, canım anaların gözleri hep yaşlı, yanakları ise al aldır...

Bu kan çanağının, can kenarı Erzurum ise seherin en derin anlarında bile gecenin zifiri karanlığıdır. Dün Dağlıca'da, bugün Iğdır'da, yarın her hangi bir yanımızda henüz ömürlerinin taze demindeyken, elindeki terör baltasıyla ceberrut bir ormancı, tüm hışmıyla birer birer yere yığarken fidanları; insan, insanlığından utanıyor.

***

Evinizin en güzel odasında,

Villanızın en geniş katında,

Sarayınızın, en büyük salonunda koşuyor O çocuk...

Ve nenesinin ninnileri çınlıyor tüm duvarlarda;

***

Kan çanağı bu Anadolu'nun, can kenarı Erzurum'u...

Ve O Erzurum'da Cumhuriyet'ten başka hiç bir şey tanımayan Dilber Ana'yı... 

Dilber Ana  Olur'da, Köprübaşı'nda yaşıyor. 95 yaşında...

Tam 40 yıl önce yitirmiş can yoldaşını, 50 yıldır da iki sakat çocuğuna el ve ayak olmaya çalışıyor...

Çok acılar çekmiş, çok!

Şükür!

Sağlığı yerinde Dilber Ana'nın...

Sadece son yıllardaki küçük vızıltılara kapatmış kulaklarını.

Ancak birden titremiş önceki gün!

O, en çok sevdiği ama çok az gördüğü torununun adını, hiç sevmediği televizyonlardan duyarken... 

O an-bu an, kan çanağı gözlerinde yaş dinmiyor.

Yoğurdu çok seven Dilber Ana'ya bugünlerde, bilmem hangi ülkeden getirilen kimyasal sakinleştirici veriyorlar. 

Değerli meslektaşım DHA muhabiri Dursun Murat Aydın'ın bugün verdiği habere göre; Şehit Çelikcan Yarbay'ın Bursa'da ki ay-yıldızlı tabutuna Dilber Ana, dokunamayacak.  

- ''O, ana yüreğim dayanamaz...'' diyor.

Ve...  Ne uzun, ne kısa hiç bir adama değil, kendi bahçesinden kendinin yetiştirdiği 90 yıllık ağaçlardan birinin dalına sıkıca sarılarak;  Köprübaşı'nda torununun paşa olarak koşa koşa gelip kendisine sarılmasını bekliyor!