Erzurumajans-(ANKA)-HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim barajını aşacaklarını
belirterek, "3-5 tane daha Başbakan ata meydan meydan gezin miting
yapın. Bütün AKP'liler miting yapsın. Biz o barajı aşacağız ve sizi
gerileteceğiz. Biz HDP olarak tek başına yeteriz sana. Bakın HDP'nin
yükselişini engelleyemiyorsunuz. Siz gidicisiniz, sizi bu ülkenin başına
bela olmaktan inşallah çıkaracağız" dedi.
Partisinin TBMM
Grubunda konuşan Demirtaş, seçim barajı tartışmaları, iç güvenlik yasası
ve CHP'nin 'AKP ve HDP pazarlık yaptı' iddiasına cevap verdi. "Ana
muhalefet dahil HDP'yle uğraşıyorlar. AKP ile kapalı kapılar arkasında
anlaşmışız" diyen Demirtaş, şöyle devam etti:
"AKP'ye
milletvekilliği hediye edecekmişiz. Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'te
odalarımız arasında 20 metre var. Gelin bir kahve ısmarlayalım nedir ne
değildir anlatalım. Yerel seçimde kim sağcılarla anlaşma yaptı
konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim kiminle anlaşma yaptı ortada.
MHP'yle ortak anlaşma imzaladınız. Yav siz gizli saklı değil açık açık
yaptınız. Bunun hesabını vermiyorlar bugüne kadar direnişle bedel ödeyen
HDP'yi pazarlık yapmakla suçluyor. Bu yaptığınız da AKP'ye yarıyor. CHP
bizim barajı aşmamızı mı istiyor yoksa barajın altında kalmamızı mı
istiyor. Siz de değişeceksiniz, sol nedir göreceksiniz. Ya siz de
değişeceksiniz ya da AKP gibi gideceksiniz. Ey CHP; Mazlum Doğan, Mahir
Çayan, Deniz Gezmiş pazarlık yapmışlar mı? Pazarlık yapmış olsalardı
yaşamış olurlardı."
Direniş konusunda ısrarlı bir tutumla bu
noktaya geldikleri için Metal-İş Sendikası üyelerini kutlayan Demirtaş,
"Bakanlar Kurulu kararı burada. Milli güvenliği bozucu özellik taşıdığı
için 60 gün grev erteleme kararı verilmiş. 29 Ocak'ta bakanlar kurulu
yapılmadı ama ne hikmetse bakanlar oturmuş bu işi istişare etmişler gibi
Cumhurbaşkanı'nın onayıyla bu karar verilmiş" diyerek konuya ilişkin şu
değerlendirmelerde bulundu:
"Bu bir açık Anayasa ihlalidir.
Cumhurbaşkanından Başbakanına kadar anayasayı takan zaten yok. Bu ülke
Anayasa ile yönetilmiyor. Milli güvenliği bozucuymuş. 15 bin emekçi
anayasal hakkını kullanacak grev yapacak milli güvenliği bozucu nitelik
taşıyormuş. Milli güvenlik dedikleri şey saray güvenliğidir. Dosyayı
makamdan makam kadar gezdirip imzalatılmış bir karardır. Padişahın emri
var onlar da imzalamıştır. Sözleşmeli 4C'li Başbakan da tıpış tıpış
imzalamıştır. 866 TL maaş alan metal işçisi var. Saraydaki bardağın
tanesi 1000 TL ve su içiyorlar o bardaktan. MES toplu sözleşme
görüşmesini kabul etmiyor hem de 100 TL makdu zam öneriyor. 12 ay
çalışıyorlar ayda bin TL kazanamıyorlar.
Eğer Türkiye otomotivde
Avrupa devleri arasındaysa bunların başarısıdır. Bu işçiler üretiyorlar.
Grev kararını yasaklayan bakanlar, yüzlerce trilyon kar eden
patronların karı değil. İşçi çok ucuz Türkiye'de. 1000 TL veriyorsun
köle gibi çalıştırabiliyorsun. İşçi grev de yapamıyor. Milli güvenliği
bozuyorlarmış. Bu sadece metal işçilerin sorunu değil. 12 milyon asgari
ücretli taşeron işçi var. Emek sömürüsü altında üretimin bütün
safhalarında çalışmak zorunda kalacaklar. Yargıya gitseniz Bakanlar
Kurulu'ndan farksız düşünmüyor. İşte burada sınıf dayanışması, halkların
dayanışması devreye girer. Sultandan da saraydan da güçlü bir güç var,
halkların gücü var.
İşçiye 866 TL ama CEO'ya maaşını İsviçre'de
hesaba yatırıyorlar. Vergiden kaçmak için. İşçinin ücretinden asgari
ücretin vergisi kesiliyor. Ama ne patron karından vergi veriyor ne de
patronları aldıkları trilyonlardan veri veriyorlar. Ekonomi büyük para
çok, doğru ama dünyanın en büyük soygun ekonomisi. Para yok değil.
Kaynaklar var, üretim var. Elbette yoksul bir ülke değil. Ülkenin yüzde
80'i üretiyor yüzde 20'si keyfine bakıyor. Bu bir sistem sorunudur,
rejim sorunudur. Birleşik Metal İş işçileri onurlu bir duruş
sergilemişlerdir. Sadece yükün metal işçilerinin omuzlarına bırakılması
haksızlık olur. MESS üyesi olan patronlara sesleniyorum, AKP'nin
değirmenine su taşımak istemiyorsanız MESS'ten ayrılın.
Trilyonları
mezara götüremezsiniz. İşçinize sahip çıkın. Hükümetin bu zorba
düzenine su taşımaktan vazgeçin. Bir günlük yemek parasına bir işçiniz
bir ay çalışıyor. Sizi zengin eden işçilerinizin alın teridir. Yarın
öbür gün siyasetçiler sizi satar ama sizi kurtaracak olan işçilerdir.
Kar payıyla çalışan patronlar da var. Birgün onlardan da hesap sorulur.
Eğer
ki Danıştay AKP'nin hukuk bürosu olmadığı anlamında bir fırsat arıyorsa
işte fırsat. Hükümet grevden niye korktuğunu çıksın açıklasın. Zulüm
yaparsan grev de yapar isyan da yapar. Eğer ki kendileri açısından hak
hukuk adaletli bir düzen kurduklarını bilselerdi grevden korkarlar
mıydı? 20 yıl önce kendisi daha sultan değildi. Hükümetler işçi
haklarına ilgisiz kalmaktadır. İşçiler kira ücretlerini dahi
ödeyememektedir. Ya inancını yitirdin ya da çok para kazandın ya da
ikisi birden."
-"BOŞUNA ZORLAMA BAŞKAN OLAMAYACAKSIN"-
Gündemde
bulunan Başkanlık tartışmasına da değinen Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ı eleştirirerek, "Çıkmış illa başkan olacağım diyor.
Hani ilkokulda başkan olma hevesi var ya. Olamayacaksın. Boşuna zorlama
olamayacaksın. Rektör atadın da biri engel mi oldu? Medyadaki büyük bir
kesimin maaşını sen ödüyorsun? Neresi senin değil? Ülkeyi zaten tek adam
stratejisiyle yönetiyorsun. Kafasında başka bir şey var. Birileri ona
sen halifesin diye gazı vermişler. Başkanlık değil hilafet demek istiyor
da diyemiyor" dedi.
Demirtaş şöyle konuştu:
"3-5 tane
daha Başbakan ata meydan meydan gezin miting yapın. Bütün AKP'liler
miting yapsın. Biz o barajı aşacağız ve sizi gerileteceğiz.
Cumhurbaşkanlığı makamını istismar ediyorsun. O kurumu lekeliyorsun.
Ülkeye zarar veriyorsun bunu yapma. Bir Cumhurbaşkanı çıkıp bir siyasi
kampanya yürütemez. Ülkeyi kaosa sürükleyen adımları attığını fark
etmeni fark etmeni istiyoruz. Cumhurbaşkanlığı uçağıyla AKP kampanyası
yürütüyorsun. Başbakan da AKP kongresine Başbakanlık uçağıyla
gidiyorsun. Hani yetim hakkına duyarlısın ya.. Hangi AKP kongresine
tarifeli uçakla gittin? Bir de meydan okuyormuş yesinler seni. Biz HDP
olarak tek başına yeteriz sana. Bakın HDP'nin yükselişini
engelleyemiyorsunuz. Siz gidicisiniz, sizi bu ülkenin başına bela
olmaktan inşallah çıkaracağız.
Ana muhalefet dahil HDP'yle
uğraşıyorlar. AKP ile kapalı kapılar arkasında anlaşmışız. AKP'ye
milletvekilliği hediye edecekmişiz. Sayın Kılıçdaroğlu Meclis'te
odalarımız arasında 20 metre var. Gelin bir kahve ısmarlayalım nedir ne
değildir anlatalım. Yerel seçimde kim sağcılarla anlaşma yaptı
konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçiminde kim kiminle anlaşma yaptı ortada.
MHP'yle ortak anlaşma imzaladınız. Yav siz gizli saklı değil açık açık
yaptınız. Bunun hesabını vermiyorlar bugüne kadar direnişle bedel ödeyen
HDP'yi pazarlık yapmakla suçluyor. Bu yaptığınız da AKP'ye yarıyor. CHP
bizim barajı aşmamızı mı istiyor yoksa barajın altında kalmamızı mı
istiyor. Siz de değişeceksiniz, sol nedir göreceksiniz. Ya siz de
değişeceksiniz ya da AKP gibi gideceksiniz.
Ey CHP; Mazlum Doğan,Mahir Çayan, Deniz Gezmiş pazarlık yapmışlar mı? Pazarlık yapmış
olsalardı yaşamış olurlardı! Milliyetçi bir lider de kalkmış Çipras kim o
kim diyor. Gören de kendisi Che Guevara zannedecek! Zannetmeyin ki
sizin bizi ilgilendirmez bu iç güvenlik paketi. Bu yasa sizi öyle bir
vurur ki, oy verdiğiniz partinin yasası evlatlarınızı sokakta katleder
ki mahfolursunuz. Atkı taktı diye yüzünü kapattı diye. soğukta kaşkol
taktı diye polis öldürebilecek çocuklarınızı. Neden çıkarıyorlar çünkü
isyan büyümüştür artık. Biliyorlar. Hele bir Başkanlık adı altında resmi
diktatörlüğü çıkarırlarsa bunun önüne geçemeyeceklerini biliyorlar. Biz
bu yasayı durdurmak için elimizden geleni yapacağız. AKP ve HDP anlaştı
deyip ahlaksızca dedikodu yaptılar. Daha bu yasa çıkmadan Türkiye'nin
her yerinde nasıl infazlar yapıldığını anlattık biz.
Muradiye
Belediye Başkanı Safire Güneş. Polis defalarca jopla kafasına vurdu.
Beyin kanaması geçirdi hastanede yatıyor. Tabi bu Erdoğan'ın başörtülü
bacısı değil. Davutoğlu polisiniz bir kadına işkence yaptı. Gezi'de
benim başörtülü bacıma saldırdılar diyenler nerede şimdi? Bingöl'de
polisler öldürüldü. 4 kişi daha sonra infaz edildi. Erdoğan tebrik etti o
polisleri sonra ne oldu. Öldürülenlerin olayla alakası olmadığı ortaya
çıktı. Serap Eser'i kim öldürdü? Onca zaman konuşup durdunuz. İdris Naim
Şahin çıktı MİT yaptı dedi. Nihat'ı kim öldürdü? Polis öldürmedi
dediler sonra ne oldu polisin öldürdüğü ortaya çıktı. Özür dileyen var
mı? Bak Güvenlik Yasası çıkmadı daha. Çıkınca bunların daha fazlasını
yaşayacağız."
03.02.2015 15:19:16
Demirtaş: Erdoğan halifeliğe yürüyor
Selahattin Demirtaş: "Bir cumhurbaşkanı bir siyasi parti için kampanya yürütemez."