Başbakan Ahmet Davutoğlu, resmi temaslarda bulunduğu Kazakistan'dan dönüşte, uçakta önemli açıklamalar yaptı.
Mardin'de açıkladığınız Terörle Mücadele ve Eylem Planı'na kamuoyundan gelen ilk tepkiler size göre nasıl?
Esas itibariyle bu 10 madde, 303 maddelik bir eylem planının süzülerek gelmiş halidir. Önce 61 maddeye indirdik, oradan da bu noktaya getirdim. Bunların hepsi son MGK toplantısında da tartışılmış unsurlar. Bu plan uzun sürede pişti yani. Zihnimizde pişti... Planın önemli bir kısmı da STK'larla yaptığım görüşmelerde gelen taleplere dayalı unsurlar. Yani Londra'dan Mardin'e dönüp, bir gecede ilham gelip yazılmış değil. Bir sürecin sonucu bu. Çay demlenmesi gibi, bir yemeğin pişmesi gibi... Gelen ilk tepkilere baktığımda, olumlu olduğunu görüyorum.
YENİ PAKET YOLDA
Yeni bir demokratikleşme paketi açacağınız konuşuluyor...
Bizim iktidarımızda demokratikleşme paketleri, demokratikleşme süreci hiç bitmedi. AK Parti iktidarlarının hiç demokratikleşme adımı atılmayan herhangi bir dönemi yok. En fazla tenkit edilen Gezi olaylarından sonraki dönemde bile devrim mahiyetinde adımları Cumhurbaşkanımız, o sene 30 Eylül'de açıkladı. Sonra, iki seçim arası gibi kritik bir dönemde bile biz birçok yeni adım attık. Şimdi de atıyoruz. Aslında sürekli bir devinim içindeyiz demokratikleşme konusunda. Şu anda Aleviler ile ilgili çalışmalar yürüyor. Bu, her şeyden önce bir süreç meselesi. Başlayıp biten bir şey değil. Devam eden bir mantık ile yürürse anlamı var. Demokrasinin derinleşmesi için önümüzdeki aylarda reform paketleri açıklayacağız.
O MECLİSTE HERKES VAR
Eylem planının bir başlığı da 'illerde İstişare Meclisleri kurulması'. Bu, örgüte silah bıraktırır mı sizce?
Bu İstişare Meclislerinden kastettiğimiz salt biraraya gelip toplantı yapılması değil. Valilere de söyledim. Her biriniz, her hafta düzenli olarak STK'larla toplanacaksınız. Farklı siyasi grupları temsil eden yapılar var. Oranın ticaret odaları var. Meleler gibi yerli kanaat önderleri var. Bazı büyük ailelerin temsilcileri var. 'Öyle bir tablo göreceğim ki', dedim valilere, 'ben bunlarla buluşmak istediğimde o şehrin bütün kompozisyonunu göreceğim. Bir saat oturacağım ama bütün şehri algılayacağım.' 22 ilin valisini çağırmıştım. Bunu, bütün bölgede yaptığımızı düşünün...
HER HAFTA BİR KENTTE
Kapsamlı valiler ve emniyet müdürleri kararnamesi mi hazırlanıyor?
Şu an arkadaşların çoğu çok iyi yönetiyor. Valiler dirayetli. Risk alıyorlar. Onlara söyledim; 'bir lider tereddüt ettiği anda kaybeder'. Tereddüt etmeyeceksiniz. Valiler İstişare Meclislerini yapacak. Nasıl başarılı yaptıklarını gittiğimde göreceğim. İki hafta sonra Van'dayım. Van Valisi'nin performansını topladığı Meclis'te ben göreceğim. Her hafta bir ile gideceğim. Tabiri caizse tam saha pres uygulayacağım. PKK'ya dönük de tam saha pres, kamu yönetiminde de tam saha pres?
Halep Maraş'tır
Halep yolu kapanırsa muhaliflerle Türkiye'nin bağlantısı kesilirse yeni bir eylem planı olacak mı?
Rusya, rejime yardımın ötesinde kendi iç problemlerini unutturmak, içeride enflasyonun, devalüasyonun, ekonomik durumun kötülüğünü unutturmak için, milliyetçi kof bir söylemi ispat etmek için ve dikkatleri Ukrayna'dan Suriye'ye çekmek için hareket ediyor. Rusya'nın emeline fırsat vermemek için elimizden geleni yapıyoruz. Nedir Rusya'nın emeli? Etnik temizlik yapıyor. Bu çok açık. Türkmenler, Araplar, Kürtler, Sünniler sürülüyor. PYD'ye ve rejime alan açmak için. Dünya sessiz. Bizim desteklediğimiz muhalifler Mare-Cerablus hattında 8-10 köyü aldı, DEAŞ'ı süpürmeye başladı. Muhaliflerin bir kısım gücü oraya kayınca bunlar da Halep'in kuzeyine yüklendi, DEAŞ'ı kurtarmak için. Rusya DEAŞ'a alan açmak istiyor. Çünkü ortada sadece DEAŞ kalırsa, Cenevre'de masaya oturacak ılımlı muhalefet kalmayacak. Muhalifler düzenli ordusu, uçağı, kimyasal silahı, varil bombaları olan rejime direndi. O rejim yetmedi. İran, Devrim Muhafızları ile geldi. 24 İranlı general öldü Suriye'de. Bunu İranlılar söylüyor. Rusya geldi, o da yetmedi. Hepsi birden geliyorlar; buna rağmen Halep direniyor. Halep'in bu direnişi Kahramanmaraş'ın direnişi gibidir bizim için. Stalingrad direnişi gibidir. Halep direniyor. Ve bütün dünyanın gözü önünde kahramanlık destanı yazıyor.
(Yeni Şafak)
08.02.2016 12:49:22